“Evde çıplak ayakla gezmek tehlikeli'
Parmakların, kolun veya bacağın bir kısmı ya da tümünde şişme, ağırlık, gerginlik hissi ve tekrarlayan cilt enfeksiyonlarının lenfödem işareti olabileceğini söyleyen Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Halil Ural, “Evde veya dışarıda çıplak ayakla kesinlikle dolaşmayın. Ayağınıza batacak herhangi bir cisim ciltte yaralanmaya neden olarak enfeksiyon oluşmasına ve sonrasında lenfödem hastalığına zemin hazırlayabilir” dedi.
Uzmanlar, parmaklarda, kolda veya bacağın bir kısmı ya da tümünde; şişme, ağırlık, gerginlik hissi, hareket kısıtlılığı veya harekette gerginlik hissi, tekrarlayan cilt enfeksiyonları, ciltte sertleşme ve kalınlaşma gibi belirtiler varsa, halk arasında ‘fil hastalığı’ olarak da bilinen lenfödem hastalığına yakalanmış olunabileceğine dikkat çekiyor. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Halil Ural, “Genellikle ‘kollarda veya bacaklarda meydana gelen cilt altındaki şişlikler’ olarak tabir edilen lenfödem, vücudun belli bir bölgesini tutabilmekle birlikte yaygın şekilde de görülebilir. Erken tanı her hastalıkta olduğu gibi bu hastalıkta da birçok istenmeyen sorunun engellenmesini sağlar” diye konuştu.
"DERİDEKİ MAVİ MOR İZLERE DİKKAT"
Vücuttaki bakteri, virüs ve atık ürünleri toplayarak dışarı atmaya yarayan dolaşım sistemi olan lenfatik sistemde herhangi bir sebepten kaynaklanan tıkanıklıkların şişliğe neden olabileceğini vurgulayan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Halil Ural, “Lenfödemin neden olduğu şişlik, kolunuzun veya bacağınızın boyutundaki hafif, neredeyse hiç fark edilmeyen değişikliklerden, etkilenen bölgenin kullanımını zorlaştıran ciddi değişikliklere kadar değişir. Kolunuzdaki veya bacağınızdaki lenfödem, ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Özellikle enfeksiyonların ortaya çıkması çok sık karşımıza çıkmaktadır. Lenfatik damarlar ve sistem sağlıklı çalışmadığı için ortaya çıkan enfeksiyon hızlıca yayılma eğilimi gösterir. Enfeksiyonlar ciltte selülit tarzında olabileceği gibi, lenf damarları boyunca hızlıca yayılıp ‘lenfanjit’ de ortaya çıkarabilir. Ayrıca tedavi edilmemiş çok şiddetli vakalarda ilerleyen zamanlarda ‘lenfanjiyosarkom’ denen ve nadir görülen yumuşak doku kanseri tipi ortaya çıkabilir. Olası lenfanjiyosarkom belirtileri deride mavi-kırmızı veya mor izler içerir” şeklinde konuştu.
FİL HASTALIĞININ 5 ÖNEMLİ NEDENİ
Lenfödemin lenfatik sistemde oluşan bir problem sonucu görülebileceği gibi başka bir hastalığın veya durumun da lenf düğümleri veya lenf damarlarını etkilemesi sonucu da ortaya çıkabileceğini belirten Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Halil Ural, hastalığa yol açabilen 5 önemli neden olduğuna dikkat çekerek bunları şöyle sıraladı: "Ameliyat: Meme kanseri ameliyatı gibi lenf düğümlerinin çıkarılması gereken durumlarda veya lenf düğümlerine yakın yerlerde yapılan ameliyatlarda lenf düğümlerinin veya lenf damarlarının yaralanması lenfödem ile sonuçlanabilir. Kanser için radyoterapi: Radyasyon, lenf düğümlerinizde veya lenf damarlarınızda zedelenmeye neden olabilir. Kanser: Kanser hücreleri lenfatik damarları tıkarsa, lenfödem oluşabilir. Örneğin, bir lenf düğümü veya lenf damarı yakınında büyüyen bir tümör, lenf sıvısının akışını engelleyecek kadar genişleyebilir. Enfeksiyon: Lenf düğümlerinin veya parazitlerin enfeksiyonu, lenf sıvısının akışını kısıtlayabilir. Enfeksiyonla ilişkili lenfödem en çok tropikal ve subtropikal bölgelerde görülür ve gelişmekte olan ülkelerde görülme olasılığı daha yüksektir. Yaşlılık ve sağlıksız yaşam tarzı: Yaşlılık, aşırı kilo veya obezite, romatoid veya psoriatik artrit, hareketsiz yaşam tarzı, ciltte ortaya sık çıkan enfeksiyonlar gibi durumlar lenfödemin ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir."
SIKI KIYAFETLERDEN UZAK DURUN
“Herhangi bir ameliyat veya girişim geçirecekseniz, radyoterapi alacaksanız doktorunuza bu işlemin lenf düğümlerini veya lenf damarlarını içerip içermeyeceğini sorun. Böylece olası risklerin farkında olacaksınız” diyen Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Halil Ural, lenfödem riskini azaltmak için şu önerilerde bulundu: "Kolunuzu veya bacağınızı koruyun: Etkilenen uzvunuzun yaralanmasından kaçının. Kesikler, sıyrıklar ve yanıklar enfeksiyonu davet edebilir. Kendinizi keskin nesnelerden koruyun. Örneğin, elektrikli bir tıraş bıçağıyla tıraş edin, bahçe veya yemek pişirirken eldiven giyin ve dikerken bir yüksük kullanın. Mümkünse, etkilenen uzvunuzda kan alımı ve enjeksiyonlar gibi tıbbi prosedürlerden kaçının. İyileşirken kolunuzu veya bacağınızı dinlendirin: Kanser tedavisinden sonra egzersiz ve esneme teşvik edilir. Ancak ameliyat veya radyasyondan kurtulana kadar yorucu aktivitelerden kaçının. Kolunuzda veya bacağınızda ısıdan kaçının: Etkilenen bölgeye soğuk ya da sıcak uygulamayın. Ayrıca, etkilenen uzvunuzu aşırı soğuktan koruyun. Kolunuzu veya bacağınızı kaldırın: Mümkün olduğunda etkilenen uzvunuzu yukarıda tutmaya çalışın. Sıkı kıyafetlerden kaçının: Sıkı oturan giysiler ve kolunuzda kan basıncı manşetleri gibi kolunuzu veya bacağınızı daraltabilecek herhangi bir nesneyi kullanmaktan kaçının. Tansiyonunuzun diğer kolunuzdan alınmasını isteyin. Kolunuzu veya bacağınızı temiz tutun: Cilt ve tırnak bakımını yüksek öncelikler haline getirin. Kolunuzda veya bacağınızdaki cildi her gün inceleyin, cildinizde enfeksiyona neden olabilecek değişiklikleri veya kırılmaları izleyin. Evde veya dışarıda çıplak ayakla kesinlikle dolaşmayın: Ayağınıza batacak herhangi bir cisim ciltte yaralanma neden olarak enfeksiyon oluşmasına zemin hazırlayabilir. Cilt temizliğinize ve bakımına aşırı özen gösterin."
Lenfödemin tedavisi konusunda da bilgiler aktaran Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Halil Ural, “Tedavide fizik tedavi uygulamaları, çeşitli masaj ve bandaj yöntemleri, egzersizler ve bazı ilaçlar kullanılır. Aynı zamanda gıda takviyesi olarak da boswellia serrata, metil sülfonil metan, kuersetin içeren destekler antioksidan ve iltihabi reaksiyonları önleyici etkileri nedeniyle kullanılabilir. Hasta uyumu tedavinin başarılı olması için son derece önemlidir” dedi.