Ebru Şallı: Hem ağladım, hem paketledim
2020 yılında oğlu Pars’ı lenfoma kanserinden kaybeden Ebru Şallı, asrın felaketinde evlatlarını göçük altında kaybeden ailelerin acılarını paylaştı. Gözyaşları içinde oğlu Pars'ın eşyalarını paketleyip depremzede çocuklara bağışladığını söyleyen eski manken, Mesut Hançer'in Kahramanmaraş'ta enkaz altında hayatını kaybeden 15 yaşındaki kızının elini bırakmadığı fotoğraftan çok etkilediğini söyledi.
Ebru Şallı, önceki gün İstinye’de görüntülendi. Eski manken, "İyi olmaya çalışıyoruz. Ülkenin durumu ortada. Pek keyfimiz yok" açıklamasını yaptı.
Yaşanan deprem felaketi sonrası bir kafede otururken basına yansıyan fotoğraf karesi Ebru Şallı’ya hatırlatılınca şöyle konuştu:
"Ben üç hafta hiç kendime gelemedim. Zaten ağır şeyleri kaldıramıyorum artık, hele ki çocuklar söz konusu olduğunda... Yaşanan bu olaylar sonrası herkes çok kötü olmuştur, iyi olacak birini düşünmüyorum. Melatonin falan alıyorum. Nefes çalışmaları, bir şeyler yapıyorum. Birçok insanın bu yönde şikayeti olduğu için birkaç video çektim, YouTube'a... Bana faydası oldu, insanlara da faydası olsun diye”.
"O ADAMI ANLAYAMAZ KİMSE"
2020 yılında oğlu Pars’ı lenfoma kanserinden kaybeden Ebru Şallı, depremde evlatlarını göçük altında olan anneleri gördüğünde ne hissettiği sorulunca, "O görüntü hiç gözümün önünden gitmiyor, baba ve kızı... O adamı anlayamaz kimse. Bunu yaşayan bilir. O yüzden herkes dışarıdan ahkam kesiyor, konuşuyor anlatıyor ama yaşamadan onu tatmadan birinin onu anlayabilmesi çok zor. Zaten empati yoksunuyuz, maalesef. İnsan başka kafalara giriyor, kalbim güm güm atıyor, yerinden çıkacak gibi benim” şeklinde konuştu.
"ÇALIŞMAK ZORUNDAYIZ"
Deprem bölgesine gidemediğini söyleyen Ebru Şallı, "Buradan elimizden geldiği kadar yardım yaptık. Annem de Bodrum’da bayağı bir yardım yaptı, muhtarla birlikte. Bodrum’a da çok gelen oldu deprem bölgelerinden. Otellere yerleştirme oldu. Bire bir insanlara yardım etmek, insanları daha mutlu ediyor. Hepimiz için çok kötü bir şey. Normal hayata dönmek zorundayız, çalışmak zorundayız ama hala konsantre olamıyoruz. Hayata konsantre olamıyorum, zorlanıyorum yani” dedi.
"HEPİMİZİN PSİKOLOJİSİ GİTTİ"
“UNİCEF” le beraber bir şeyler yapıyorum diyen Şallı, "Hepimizin psikolojisi gitti. Pandemi hepimizin kafasını delirtmişti, şimdi bu. Ülkemize güzel enerjiler diliyorum. Bizim kayıplarımız daha çok oldu” dedi.
PARS'IN EŞYALARINI BAĞIŞLADI
Oğlu Pars’ın eşyalarını depremzede çocuklara bağışladığını söyleyen Ebru Şallı, "Pars’ın odasına hiç girmemiştim. Depremin üçüncü haftasıydı ilk defa o zaman girdim. Pars’ın eşyalarını artık toplamamız gerekiyordu. Ben güzel bir yere ulaştırmak istiyordum. 8-9 yaşındaki ihtiyacı olan bir erkek çocuğunun her şeyi var, her şeyi çok yeni. Hastane süreci olduğu için o süreçte onların böyle çok yerine ulaşmasını istiyordum, ve ben bunu direkt başardım. Beş erkek çocuklu bir aile Pars’ın oyun bilgisayarından, çorabına kadar her şeyi tek tek güzel, güzel paketledim. Hem ağladım hem yaptım” dedi.
GÖZYAŞLARINI TUTAMADI
"Pars’ı çok mutlu etmişsinizdir" sözleri üzerine Şallı, "Her şey ulaştı yerine” dedikten sonra gözyaşlarını tutamadı.