Kalp ameliyatlarında bu yöntem enfeksiyon riskini azaltıyor!Modern çağın yaşam ve beslenme alışkanlıkları tüm sağlık sistemimizi olumsuz etkiliyor. Ancak aşırı hareketsizlik, fazla kilo, diyabet, yağlı beslenme gibi faktörlerin kalbi besleyen atardamarlarda tıkanmaya yol açması, kalp krizine neden olduğu için hayati risk taşıyor. Bu nedenle her yıl giderek daha fazla kişi koroner by pass ameliyatı olarak tanımlanan cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyuyor. Halk arasında “iman tahtası” olarak bilinen göğüs kemiğinin (sternum) kesilerek gerçekleştirilen klasik kalp ameliyatları çok büyük yara izine neden olduğu için hastada estetik kaygıya da neden olabiliyor. Gelişen yöntemlerin kalp damarı tıkanıklıklarını çoğunlukla meme altından küçük kesilerle gerçekleştirmeye olanak verdiğini anlatan Kardiyovasküler Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Arnaz, “Minimal invaziv (kapalı kalp ameliyatı) yöntemler sayesinde hastalar, kan kaybı, enfeksiyon gibi risklere daha az maruz kalıyor. Hastanede yatış süresi kısalıyor ve hasta günlük hayatına çok daha hızlı dönebiliyor. Göğüs kemiğindeki büyük ameliyat izleri de ortadan kalkıyor” diyor.