Ve Nazlıaka disipline sevk edildi
Bir milletvekilinin odasındaki Atatürk fotoğrafını indirdiği iddiasıyla başlayan tartışmalar üzerine sunulan rapor sonucu MYK Aylin Nazlıaka’yı ihraç talebiyle disiplin kuruluna sevk etti CHP’li bir milletvekilinin odasındaki Atatürk fotoğrafını indirdiğine yönelik iddialar partide suları ısıtmaya devam ediyor.
Atatürk posteri tartışmasında CHP muhakkiklerinin hazırladığı rapor, dün genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında Merkez Yönetim Kurulu’nda ele alındı. Toplantının ardından açıklamalarda bulunan CHP Sözcüsü Selma Sayek Böke, MYK’da, bir milletvekilinin, CHP’nin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün posterini indirdiğine dair iddialara ilişkin kurulan komisyonun, hazırladığı raporu MYK’ya sunduğunu ifade etti ve “MYK, Parti Meclisi üyesi ve Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın tedbirli olarak kesin ihracı istemiyle, Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilmesi konusunda Parti Meclisi’nden talepte bulunulmasına oy birliğiyle karar verdi” açıklamasını yaptı. İhraç isteminin gerekçesine ilişkin sorular üzerine Böke, “Bu talepte bulunulduktan sonra benim herhangi bir yorum yapmam hem Parti Meclisi’nin iradesine saygısızlık olur hem de bir ihsas-ı rey algısı yaratır. Onun için yaptığım açıklamanın ötesinde bir şey söylemem uygun olmayacaktır” karşılığını verdi. Böke, Parti Meclisi’nin en yakın zamanda toplanacağını, karar ortaya çıktıktan sonra da detayların kamuoyuyla paylaşılacağını kaydetti.
‘O ben değilim’
Aylin Nazlıaka ile samimiyeti de göz önüne alınarak, fotoğrafı indirenin o olduğu iddialaryıyla ilgili CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok Akatlı da bir açıklama yaparak “O kişi ben değilim. Atatürk’e bağlılığım sorgulanamaz. Atatürk portresi ve ben buradayım” şeklinde konuştu.
‘Yol arkadaşımı asla ifşa etmem’
Disiplin kuruluna verilmesinin ardından ilk açıklamasında “İyi niyetinden şüphe duymadığım bir yol arkadaşımı kesinlikle ifşa etmem. Hele hele süreç bir linç kampanyasına dönüştükten sonra benim bir isim vermem artık hiç mümkün değil. Makamlar ve mevkiler gelip geçer, onurlu duruşları ise tarih yazar. Atatürk devrimleri ve Cumhuriyet değerleri için verdiğim mücadele son nefesime kadar sürecektir” dedi ve şunları söyledi: “Konu; benim bir milletvekili arkadaşımın Meclis’teki odasına gittiğimde Atatürk resmini görmediğimde gösterdiğim hassasiyet üzerine onun resmi geri asmasından ve benim isim vermeden bu mevzuyu iki milletvekilimizle yaptığım özel bir sohbette paylaşmamdan, bu sırada orada bulunan başka bir milletvekilinin de duymasından ibarettir. Bu konuşma en fazla 5 dakika sürmüştür. Yaşananlar ile oluşan algı arasında orantısız bir fark oluşmuştur. Bu fark partimizi yıpratan bir algı operasyonuna dönüşmüştür. Atatürk’ün portresinin ‘çöpe atılması’ gibi bir durum asla söz konusu değildir. Odalarımızdaki resmin boyutu gözetildiğinde dahi bunun mümkün olamayacağı açıktır.”