Türk sineması ‘beyefendi’sini kaybetti

‘Acı Hayat’, ‘Kader Kapıyı Çaldı’, ‘Mazimdeki Kadın’, ‘Yumurcak Küçük Şahit’, ‘Öksüzler’’, ‘Soğuktu Ve Yağmur Çiseliyordu’, ‘Marziye’ gibi 100’e yakın filmde rol alan, efsane oyuncu Ekrem Bora(78) dün yaşamını yitirdi. Bora, 30 Mart Cuma günü rahatsızlanarak Kadıköy Florence Nightingale Hastanesi’nin acil servisine kaldırıldı. Sanatçı, yapılan tüm müdahalelere rağmen dün saat 13:45’te hayatını kaybetti. Hastane, sanatçının akciğerinde oluşan ödem nedeniyle öldüğünü belirtti. Sanatçının cenazesi, salı sabahı saat 10:30’da Akatlar Kültür Merkezi’nde yapılacak törenin ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda defnedilecek.

Ekrem Bora’nın ölüm haberi sanat dünyasını da yasa boğdu. Haberi duyan sanatçılar Kadıköy’deki hastaneye akın etti. Dostları Bora için şunları söyledi;

Hülya Koçyiğit: Ne acı her geçen gün eksiliyoruz...Türk sineması karizmatik, güçlü aktörünü kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyor. Bir filmimizde evlenmişti hem balayını hem çekimlerini aynı anda Abant’ ta yapmıştık. Yani hep birlikte Abant’ta çok güzel anılarımız var.

Filiz Akın: Çok sevdiğim bir arkadaşımdı. Hayatımıza keyif katan çok özel biriydi. Her görüştüğümüzde aradan zaman geçmemiş gibi sohbet ederdik. Ailesine, yakınlarına ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum. Nur içinde yatsın.

Cüneyt Arkın: ‘Türk sinemasının unutulmayacak kadar değerli ve kıymetli bir arkadaşımdı. İçimdeki burukluğu ve kırgınlığı anlatmamın imkanı yok. Onun eksikliğini her zaman hissedeceğiz.

Tarık Akan: Çok üzüldüm. Ekrem Bora benim daha sinemaya başlamadan önce sürekli olarak izlediğim, çok önemli bir oyuncu çok değerli bir sanatçıydı. Işıklar içinde yatsın diyorum.

Ediz Hun: Sanat camiası adına acımız çok büyük. Çok büyük bir dost cana yakın bir arkadaşımdı. 15’ten fazla filmde birlikte çalışmıştık. Özel hayatımda da hatırı sayılır bir dostluğumuz vardı. Sigarayı bırakması için her zaman uyardım.Türk sinemasının kalkınmasında çok etkili olan bir sanatçıydı. O derin bakışları, mavi gözleriyle hoş bir tipti. Onu unutmayacağız.

İzzet Günay: Ekrem Bora insancıl ve bir o kadar da sevgi dolu bir insandı. Onun iyi kalbi ve iyi aktörlüğü asla unutulmayacaktır.

Fatma Girik: Çok sevdiğim ve saydığım bir arkadaşımı kaybettim. Çoküzgünüm. Ailesinin ve hepimizin başı sağ olsun.

Çolpan İlhan: Bizim bütün hayatımız bir arada geçti. 50 bir hikayedir bizimkisi. En sevdiğim can dostumu kaybetmenin üzüntüsü içindeyim. Her şeyimizi kaybettik, acımız çok büyük.

Gani Müjde: Türk sinemasının duayen ismi, Arabesk'in gazinocu Ekrem'inin ilham kaynağı, Büyük aktör ve muhteşem insan Ekrem Bora artık yok.

Ali Sunal: Ustam büyüğum abim EKREM BORA'yi kaybettik. İçimden bi parça koptu. Başımız sağolsun rahat uyu güzel insan..

Ceyda Düvenci: Ekrem Bora arkasında büyüüük izlerle ayrılmış aramızdan. Yaşarken kıymeti yeterince bilindi mi acaba???

Murat Boz: Ekrem Bora'ya Çok üzüldüm.Ailesine ve sevenlerine sabırlar diliyorum. Allah rahmet eylesin.Mekanı cennet olsun...

Ceyhun Yılmaz: Ekrem Bora... Allah'tan rahmet dileriz. Ailesinin ve Türk Sinemasının büyük kaybı. Mekanı cennet olsun...

Bora’nın kızı Uygunmert güçlükle ayakta durdu

46 yıllık 2’nci eşi Gül Bora ile evliliğinden iki çocuğu olan Ekrem Bora’nın kızı Yasemin Uygunmert ‘çok üzgünüz’ dedi. Ekrem Bora’nın ilk evliliğinden de bir kızı var.

Ziyaret için gitti, ölüm haberini aldı

Ekrem Bora’yı rahatsızlığı süresince bir an olsun yalnız bırakmayan Kerem Alışık usta oyuncunun ölüm döşeğindeki son dakikalarına da şahit oldu. Alışık o anları şöyle anlattı: Yeniden hastaneye kaldırıldığını duyunca hemen koştuk geldik.

Yoğun bakımdayken sık sık yanına giriyordum. Durumunun daha kötüye gittiğini duyunca yine odasına girdim. Elini tuttum, öptüm, kokladım. Alnı sıcaktı. Şuuru kapalıydı, hiç konuşmadım, sadece dokundum. Sonra kollarımda can verdi. Ailesine de bu kötü haberi ben verdim. Bembeyazdı, pamuk gibiydiydi. Onu öpüp, ölüme uğurladım. Tıpkı babamı uğurladığım gibi. Babam da annemle benim kollarımızda can vermişti. Aynı şekilde dayımda...

Türkan Şoray ise Ekrem Bora’nın yeniden hastaneye kaldırıldığını duyunca cumartesi günü ziyarete gidecekti. Ancak işleri nedeniyle bu ziyareti pazar gününe erteledi. Pazar öğle saatlerinde Kadıköy’deki hastaneye gelen Türkan Şoray burada ölüm haberini alınca şoka girdi. Gözyaşlarına engel olmayan Şoray, “Ne söyleyebilirimki hepimiz şu an aynı acılar içindeyiz, duygularımı tahmin edebiliyorsunuz. Öldüğüne hala inamamıyorum, o bizim aramızda” dedi.

Yeşilçam’ın 57 yıllık çınarıydı!

Gerçek adı Ekrem Şerif Uçak olan Ekrem Bora, 1934’te Ankara’da doğdu. Ortaokuldan mezun olduktan sonra Sultanahmet Devlet Basımevi Kursu’nu bitirerek, mürettip ve mücellit diploması aldı. Bir süre bu meslekte çalıştı. 1953’te Sezai Solelli’nin aracılığı ile Yıldız Dergisi’nin açtığı sinema artist yarışmasına katılıp birinci oldu. Fakat film çevirmeden vatani görevini yapmaya gitti. 1955’te ilk filmi olan ‘Alın Yazısı’nı çevirdi. İki filmde daha oynadıktan sonra, sinemaya iki yıl ara verdi. Sonra tekrar sinemaya dönerek erkek oyuncular arasında başa oynadı. Bora, 1966’da Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde ‘en başarılı erkek oyuncu’ ödülünü kazandı. Ayrıca çeşitli basın organlarınca yılın sanatçısı seçildi. Ekrem Bora’nın filmlerinden bazıları şunlar; Acı Hayat (1962), Kader Kapıyı Çaldı (1964), Oğlum Oğlum(1965), Mazideki Kadın(1969), İnsan İki Kere Yaşar (1968), Ağlayan Melek (1970), Yumurcak Küçük Şahit (1972), Öksüzler(1973), Babaların Günahı (1973), Sabıkalı (1974), Soğuktu Ve Yağmur Çiseliyordu (1990), Marziye (1998), Yadigar(2004)

Erdoğan: Türk halkı hatırlayacak

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ekrem Bora’nın vefatı dolayısıyla mesaj yayınlayarak; ”Türk sinemasının duayenlerinden Ekrem Bora’nın hayatını kaybettiğini derin bir teessürle öğrenmiş bulunuyorum. Merhum Bora, sinemamıza yaptığı katkılarıyla hiç kuşkusuz unutulmaz izler bırakmış bir sanatçımızdır.Merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve sanat camiamıza sabır ve başsağlığı diliyorum.” dedi.