Sahte estetik ve güzellik merkezi skandalı sonrası kritik uyarı! Bunlar yoksa o doktora gitmeyin
Bir güzellik merkezleri ile ilgili skandalların ardı arkası kesilmiyor. Lazer işleminde vücudunu yakanlar da var, estetik ameliyatında göğsünü kaybeden de... Konuyla ilgili uyarılarda bulunan Estetik Cerrah Veli Aslan, maddi kaygılarla tercih yapılmaması gerektiğini ifade ederek, bir estetik cerrahın güvenilir olup olmadığının nasıl anlaşılabileceğini anlattı.
YASİN ARSLAN | gazetevatan.com
Güzellik merkezleri ile ilgili skandallar art arda yaşanmaya başladı. Estetik yaptığını iddia eden pek çok merdiven altı estetisyen ve güzellik merkezi açıldığı ortaya çıktı. Sahte doktor dahi çalıştıran bazı kurumlar, hastalara büyük mağduriyetler yaşattı. İstanbul’da Suriyeli sahte doktor tarafından yapılan ameliyat sonrası göğüslerini kaybettiğini öne süren İranlı Neda Farzadıfar, adliyeye giderek suç duyurusunda bulundu. Adliye önünde konuşan Farzadıfar'ın kızı Sara Hemati "Göğüsleri tam bir erkek göğsü gibi oldu. Görüntüsü de çok kötü. Eski eşi Instagram'dan o kliniği bulmuş. Şimdi eski eşi oraya ortak olmuş, 9 aydır orada çalışıyor" dedi. Bu olay sonrası bir haber de Elazığ’dan geldi. Bir güzellik merkezinde lazer epilasyon yaptıran kadının vücudunda 1. ve 2. derece yanıklar meydana geldi. Başından geçen talihsiz olayı anlatan Zeliha A, “Epilasyona bir iki seans gittim hiçbir sorun yoktu. Sonra başka bir bayan işlem gerçekleştirmeye başladı. O sırada yandığımı hissettim, ‘Beni yakıyorsun’ dedim. O da yanmıyorsun zaten böyle oluyor, dedi” ifadelerini kullandı. Konuyla ilgili gazetevatan.com’a değerlendirmelerde bulunan Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Op. Dr. Veli Aslan, hastalara asla referansı bulunmayan doktora gitmeyin önerisinde bulunurken, bir estetik cerrahın güvenilir olup olmadığının sorgulanması için tüyolar verdi.
Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Op. Dr. Veli Aslan, vatandaşların daha ucuz diye kendilerini işin ehli olmayanlara teslim ettiğini ifade ederek, “Çoğu kişi bu tuzağa ekonomik kaygılar nedeniyle düşüyor. Buradaki talep de fırsatçıların iştahını kabartıyor. Bir ameliyatın tam teşekkülü sağlık kuruluşunda yapılmasının maliyeti normalden fazla. Eğer hastanın bir aciliyeti ve sağlık durumunu tehdit eden bir durum yoksa aceleci davranmamalıdır. İyi bir araştırma yapmadan asla kendilerini bir estetik doktoruna emanet etmemelidir” dedi.
“ÜÇ AYDA BELGE KALİTEYİ DÜŞÜRDÜ”
2020 yılından önce Sağlık Bakanlığı tarafından birçok doktora Estetik ve Medikal belgesi verildiğini belirten Aslan, “İşin ehli olmayan pek çok kişi estetisyenim diye ortada gezmeye başladı. Sonrasında da bugün yaşanan mağduriyetler ortaya çıktı. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir uygulamaya şahit olduk. Üç aylık kurs ile estetisyen yetiştirildi, hatta çoğu kursa dahi gitmedi. O dönemde 4 bin TL gibi bir ücreti vardı kursların. Parayı veren ve kursa katıldığını ispatlayan herkes hiçbir sınava ya da kalite kontrole dahil olmadan belgenin sahibi oldu. İyi denetim olmayınca da bazı sorunlar ortaya çıktı. Bu durum da kaliteyi düşürdü” ifadelerini kullandı.
“DENETİM ŞART”
Doktor Aslan, yaşanan mağduriyetlerin artmaması için bakanlığın bir heyet kurup ilgili kurumları ve ilgili kurumda çalışan estetik doktorlarını denetlemesi gerektiğini vurgulayarak, “Bunlar içinde kendilerini yetiştirenler olmuştur mutlaka ama yine de yöntem tartışmaya çok açık” dedi.
“DOKTORUNUZU SORGULAYIN”
Hastalara mağdur olmamaları için önemli tavsiyeler veren Aslan, “Birincisi referanssız bir doktora gidilmemesi gerekiyor. Hem internet ortamında hem de etraflarında güvenecekleri kimseler varsa ve ilgili doktoru ya da kurumu deneyimlemişlerde buradan yola çıkarak hareket etmekte farda var. İkincisi de gittikleri yerde kesinlikle doktorun kimliğini, unvanın ve diplomasını sormalıdır. Ayrıca avukatların sahte olup olmadığı barodan sorgulandığı gibi estetik doktorlarının da sorgulanması gerekiyor. Plastik Cerrahi Derneği ve Estetik Plastik Cerrahi Derneği var, buralara rahatlıkla sorgulayabilirler. ‘Bu doktora gideceğim, uzman mıdır?’ diye sormalılar. Maddi duruma göre bir cerrahi müdahaleye karar verilmemelidir. Bunu yapanlar baştan kendilerini tehlikeye atıyor demektir” uyarılarında bulundu.
