Mersin Baro'su karıştı
Mersin’in Tarsus ilçesinde Özgecan Aslan’ın öldürülmesine toplumun tüm kesimlerinden tepkiler gelmeye devam ederken, Tarsuslu avukatlardan Habip Ekmekçi, katil zanlılarının CMUK’a göre savunmasının yapılması adına Mersin Barosu tarafından avukat görevlendirilmesine tepki gösterip, avukatlar ile tartıştı.
Türkiye Barolar Birliği Kadın Hakları Komisyonu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Yurdakul Gündoğan, Tarsus Adliye Sarayı önünde, meslektaşları ve STK temsilcilerinin katılımı ile açıklama yaparak, “Özgecan” cinayetini kınadı. Gündoğan, “Başka Özgecanlar güvende yaşasın ve canından olmasın diye mücadelemiz, kadın cinayetleri ve şiddet son bulana kadar devam edecektir” diyerek sözlerini tamamladıktan sonra grup içinde bulunan Mersin Barosu’na bağlı Tarsuslu avukatlardan Habip Ekmekçi, “Katillerin savunmasına girmek istemeyen, bu konuda barodan baskı gören bayan meslektaşımız var. Bayan meslektaşlarımızı bu konuda zorlayan zihniyeti kınıyorum. Özgecan’ın ailesi başta olmak üzere, tüm kadınlar şu an acı çekiyor” şeklinde konuştu.
Özellikle Mersin Barosu Sekteri Kamil Veli Ak ile tartışan Habip Ekmekçi'yi meslektaşları güçlükle sakinleştirdi. Ekmekçi, “Burada en kutsal hak olan yaşama hakkı ihlal edilmiştir. Siz hala müdafi tayine engel dahi olamıyorsunuz” diyerek tepki gösterdi.
"ADLİ SÜREÇ İŞLEMEK ZORUNDA"
Bunun üzerine açıklamada bulunan Mersin Baro Başkanı Alpay Antmen ise “Durum bu şekilde değil. Adli süreç işlemek zorunda. Biz Mersin Barosu olarak ilk andan itibaren ezilenin ve mağdurun yanında olacağımızı söyledik. Dimdik de durduk. Tarsus’taki avukat arkadaşlarım gerekeni yaptılar. Onları kutluyorum. İki defa Tarsus İlçe Jandarma, bir kez de Çamalan Jandarma Komutanlığı'ndan avukat talep edildi. Tarsus’taki hiçbir meslektaşımız bunu kabul etmedi. Biz Mersin Barosu olarak dediğimizin arkasında durduk. Ancak, Ceza Muhakemeleri Kanunu’na göre, böyle suçlarda her zanlının yanında ifadesi alınırken avukat olması gerekiyor. İfadede yanında bir avukat olmadığı zaman ya zanlı tutuklanmayacak serbest bırakılacak ya da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne göre Türkiye bir ihlalle karşı karşıya kalacak. Biz de sürecin son anında canilerin adliyeye çıkarılması ve adli sürecin devam etmesi adına gerekli görevlendirmeyi yaptık. Burası şov yeri değil, burası hak alma mücadelesinin yeridir. Biz baro olarak ailenin yanındayız ve onlara her türlü hukuki desteği vereceğiz. Bizler davanın başka bir yerde değil, Tarsus’ta görülmesini istiyoruz. Başka bir yere nakledildiği veya nakledileceği duyumlarını alıyoruz. Burada güvenlik endişesi yok” diye konuştu.