Gazete Vatan Logo

‘Memleketimizde yiyecek boldur, teslim olun...’

Bundan 102 yıl önce Türk askeri Çanakkale’de Anzakların siperlerine attığı mektupta, “Bu anlamsız insan kıyımından sadece teslim olarak kurtulabilirsiniz” diyerek seslendi.

‘Memleketimizde yiyecek boldur, teslim olun...’

Dünya tarihinin ‘son centilmenler savaşı’ olarak kabul ettiği Çanakkale Muhabereleri’nde savaş sadece silahla yapılmadı. Türk askeri ile İngiltere, Fransa, Avustralya ve Yeni Zelanda orduları arasında çatışmalara eş zamanlı olarak kıyasıya bir propaganda savaşı yürütüldü.

‘Hilekar Almanlar’

İngilizler tarafından Türk siperlerine Almanların hilekar ve düşman olduğunu anlatan bildiriler savaş boyu gönderildi. 57. Alay siperlerine 5 Haziran 1915’te atılan İngiliz bildirisinde “Esir düştüklerinde aç, çıplak, bakımsız olan Osmanlı Askerlerine, İngiliz Hükümeti tarafından çok iyi bakılmaktadır” ifadeleri yer alıyordu.

Öte yandan Arıburnu cephesinde Türk birlikleri tarafından 25 Haziran 1915’te Anzak siperlerine ‘bir bomba eşliğinde nazikçe’ atılan propaganda mektubunda ise İngilizlerin kışkırtmasıyla savaşan Anzakların teslim olması isteniyordu: “Açlık, susuzluk yüzünden mutlak bir mahvolma tehlikesiyle karşı karşıyasınız. Yapacağınız gözü kara taarruzlar bile sizi bu sondan kurtaramayacak. Bu anlamsız insan kıyımından ancak teslim olarak kurtulabilirsiniz. İnanıyoruz ki bize karşı nefret duygusuyla silaha sarılmış değilsiniz. Açgözlü İngiltere sizi bir sözleşmeyle savaştırıyor. İyi muamele göreceğiniz konusunda bize güvenebilirsiniz. Memleketimizde yiyecek boldur; iyi beslenmeniz ve rahat etmeniz için yeteri kadar yiyecek vardır.”

Haberin Devamı

‘Yiğit bir düşman’

Conkbayırı savaşında Atatürk’e yenilen Anzak birliklerinin komutanı ve 1. Dünya Savaşı sonrası ‘Sir’ unvanı alan General Alexander Godley, Arıburnu’ndan ayrılırken Kuzey Grup Komutanlığı’na bıraktığı mektupta Britanyalılara ait mezarların korunmasını istedi. Godley mektubunda, “Onlar evlerinden uzakta canlarını verdiler. Kendi ülkelerinin çıkarları için yiğitçe dövüştüler ve karşımızda bulduğumuz Türk askeri gibi yiğit bir düşman tarafından ebedi istirahatgahlarına gereken önemin gösterilmesini hak ettiler. Size şimdiden teşekkür ediyor ve en yüksek saygılarımı sunuyorum” diyerek Çanakkale’den ayrıldı.