Marmara'da deprem! Prof. Dr. Süleyman Pampal: Hareketliliğini artırdığını gösteriyor
Marmara Denizi'nde Yalova açıklarında 3,5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, İstanbul, Bursa ve çevre illerde hissedildi. Peki bu depremi nasıl yorumlamak gerekiyor? Bölgede hangi faylar büyük deprem üretebilir? Prof. Dr. Süleyman Pampal anlattı.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’ndan (AFAD) aktarılan bilgiye göre; Marmara Denizi Yalova açıklarında saat 09.21'de 3,5 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremin derinliği 9,71 kilometre olarak açıklanırken, sarsıntı İstanbul, Bursa ve çevre şehirlerde hissedildi.
Yaşanan depremin Marmara Denizi’nde normal bir deprem olduğunu söyleyen Jeoloji Mühendisleri Odası Deprem Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman Pampal, “Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun iki büyük kolu var. Bunların biri kuzeyden geçen kol, diğeri İznik Gölü’nün güneyinden Gemlik Körfezi’ne bağlanan güney kol. Yaşanan deprem bu iki kolun ortasında Yalova açıklarında oldu. Küçük bir deprem diyebilirim. Bu deprem sonrası büyük bir deprem olur demek zor. Ancak bölgede yakın zamanda olan depremler Marmara’nın hareketliliğini artırdığını gösteriyor” dedi.
3,5 BÜYÜKLÜĞÜNDEKİ KÜÇÜK BİR DEPREMİN HİSSEDİLMESİ NORMAL Mİ?
Hürriyet'ten İsmail Sarı'nın haberine göre; yaşanan deprem küçük ölçekli olmasına rağmen sosyal medyada çok fazla hissedildiğine dair yorumlar yapıldı. Peki 3,5 büyüklüğündeki bir deprem belirgin bir şekilde hissedilebilir mi?
Bu soruma “6 Şubat depremleri sonrası tüm Türkiye'de depreme karşı ekstra bir duyarlılık oluştu” cevabını veren Prof. Dr. Pampal, şu bilgilerin altını çizdi:
-- Normalde 3,5 büyüklüğündeki bir depremi hissetmek zordur. Bu büyüklükteki bir depremi örneğin üç-dört katlı bir binada oturuyorsanız hissetmeniz neredeyse imkansızdır. 10-15 katlı bir binada oturuyorsanız ise binanın en üst katında yaşayanlar çok az hissedebilir.
-- Bu da oluşan deprem dalgalarının yeri harekete geçirdikten sonra binada oluşturduğu hareketle ilgili… Binalarda yukarı doğru dalgalanma biraz artıyor. Hissedenlerin büyük çoğunluğu bu şekilde hissetmiş olabilir.
İSTANBUL’U ETKİLEYECEK OLAN FAY: ORTA MARMARA FAYI
Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun bir bölümünün 17 Ağustos 1999’da Yalova'nın kuzeyine kadar kırıldığına değinen Prof. Dr. Pampal, büyük deprem potansiyeline sahip faylara dair şu önemli bilgileri paylaştı:
“Kuzeybatı ve güneydoğu yönünde Adalar Fayı bulunuyor. Bu fay 1894'te kırıldı. Bu fayın hemen yakınında ise Eminönü, Zeytinburnu, Silivri açıklarından Tekirdağ yönüne doğru uzanan Orta Marmara Fayı bulunuyor. Bu fay ‘Kemerburgaz Fayı’ olarak da adlandırılıyor. Bu fay 1766'da kırıldı ve İstanbul'u çok ciddi şekilde etkiledi. 1766'dan beri kırılmadığı için de kırılması bekleniyor. İstanbul'u da etkilemesi muhtemel fay da bu... Bunun da 7 ya da 7,2 büyüklüğünde olması bekleniyor."
MARMARA’NIN GÜNEYİ DE ÇOK HAREKETLİ
Son iki-üç aydır Marmara’daki hareketlik güneyde daha aktif şekilde devam ediyor. Örneğin Geçtiğimiz aralık ayında Gemlik Körfezi'nde 5,1 ve 4,5 büyüklüğünde iki deprem yaşandı. Şubat ayında ise Çanakkale ve çevresinde bir günde 35’ten fazla küçük deprem meydana geldi.
Peki Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun güney kolunda büyük bir deprem bekleniyor mu?
“Güney kol, Sakarya Gölyaka civarından başlıyor, Pamukova, İznik, Gemlik, Bandırma ve Erdek’ten bir diresek çizip Biga’dan geçiyor ve Edremit Körfezi’ne uzanıyor" diyen Prof. Dr. Süleyman Pampal şu bilgileri paylaştı:
“Güney kolda yakın dönemde üç tane büyük deprem meydana geldi. 1944’te Edremit Körfezi’nin güneyinde Bayramiç civarında 6,8’lik bir deprem oldu. 1953’te Yenice’de 7,2 ve 1964’te ise Gönen’de 7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Küçük depremler bu bölgede her zaman oluyor. Batı Anadolu zaten çok sık deprem olan bir bölge. Son aylarda çok fazla küçük depremin olduğu bölgede ise hâlâ 6-7 büyüklüğünde deprem üretecek kırılmamış faylar bulunuyor.”
Bazı araştırmacıların bu fay üzerinde yaşanacak depremin büyüklüğünü (6,8-6,9) biraz aşağı doğru çektiğini de söyleyen Prof. Dr. Süleyman Pampal, “Bunun nedeni ise Marmara'nın içindeki fayların parça parça olması. Bu parçalardan her birinin boyu net olarak bilinmiyor. 1999 depreminden sonra dünyadan ve ülkemizden pek çok deprem bilimci araştırmalarıyla fayı incelenmeye çalışıldı ama su altındaki fayı karada olduğu gibi çalışmak oldukça zor. Bu nedenle depremin büyüklüğü bazı bilim insanlarına göre değişiyor. Ama kesin bir şey var ki o da büyük bir depremin olacağı…” ifadelerini kullandı.