Lazer, böcek ya da odadaki köstebek!
29.03.2014 - 02:56 | | İlker AKGÜNGÖR / HABER MERKEZİ
Akdeniz Bilişim Kamu Güvenliği Hizmetleri’nden bilişim uzmanı Harun Yılmaz Öztürk toplantının nasıl dinlenmiş olabileceğine ilişkin ihtimalleri VATAN’a anlattı: “Öncelikle odanın herhangi bir yerine mesela bir prize ya da lambaya böcek yerleştirilmiş olabilir. Bunun dışında kişilerin cep telefonları casus yazılımlar aracılığıyla zil sesi çalmadan, titremeden ve uyarı vermeden ya da odaya konulan böcekler verici olarak kullanılarak ortam dinlemesi yapılabilir.”
Jammer kapatıldı mı?
“Ancak telefonların kriptolu olma ihtimali ile jammer kullanılmış olması bu seçeneklerin etkisini azaltıyor. Kullanılan jammer’ın GSM frekanslarıyla birlikte full bant sinyal bozan bir cihaz olması gerekiyor. Ancak toplantı sırasında bir kişi odayı koruyan jammer’ı kapattıysa böyle bir dinleme yapılabilir. Hiçbir jammer kendi üzerine kayıt yapan bir ses kayıt cihazı ya da kablolu bir dinleme cihazını engelleyemez. Odanın içine konulan bir mikrofon kabloyla tabandan görünmeden yakındaki bir odaya sesi ulaştırabilir. Ama bunu tespit etmeleri çok kolay. Bunun dışında odadakilerden biri toplantıyı kendi telefonu ya da ses kayıt cihazına kaydetmiş olabilir. Sonra da bu ses dosyasını internete yükleyebilir.”
Lazer ışınıyla dinleme
“Son olarak bu kadar önemli bir toplantı oldukça profesyonel bir yöntem olan lazer ışınıyla dinlenmiş olabilir. Bu yöntemde odada konuşanların seslerinin dalgaları pencere camında küçük titreşimler oluşturuyor. Dinleyen elindeki cihaz ile cama görünmemesi için kızılötesi bir lazer ışık demeti gönderip, yine cihazın alıcısındaki foto-dedektör ile yansıyan lazer ışık demetinin frekans dağılımını deşifre edilerek cam üzerindeki titreşimleri oluşturan konuşmaları çözebiliyor. Ardından bilişim teknolojisiyle sesin kalitesi de yükseltilebiliyor. Bu dinlemeyi yapabilmek için lazer ışınını gönderip, alacak cihazın yerleştirileceği toplantının yapıldığı yerin karşısındaki bir bina ya da minibüs tarzı bir araç gerekiyor. 1 kilometreye kadar kaliteli kayıt yapılabiliyor. Kızılötesi lazer ışınıyla yapılan dinlemeyi tespit edecek ve engelleyecek cihazlar da var. Hatta bunlar internette bile satılıyor.”
‘Dinleme cihazı üstlerinde değil’
Bilişim uzmanı Öztürk, dinleme cihazının odadakilerin üstlerinde olmadığını belirtiyor: “Ben ses kaydını dinledim bu ses kaydı bir kişinin üzerinde bulunan telefon ya da ses kayıt cihazıyla yapılmış olamaz. Çünkü kişinin üzerinde kayıt edecek bir cihaz olsa kişi hareket ettiğinde sesin kalitesi bozulur ve hışırtı gelirdi. Bu kayıtta sesler oldukça net. Bence toplantının kaydı ya odada kişilere yakın bir yerde bulunan hareket etmeyen güçlü bir ses kayıt cihazıyla ya da lazerle dinleme yapılan bir cihazla yapılmıştır diye düşünüyorum.”
Sedefçi lazerle dinlenmişti
2008’de Edirne Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın yönetimindeki Edirne polisi, Arasta kod adlı yolsuzluk operasyonunda Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi’nin görüşmelerini lazer pointli dinleme cihazıyla takibe almıştı. Edirne Belediye Başkanı’nın odasında bulunan plazma televizyonun içinden de dinleme cihazı çıkmıştı.
İngilizce’ye tercüme edildi
Türkiye’yi sarsan ses kaydının iki Türk twitter kullanıcısı tarafından İngilizce’ye tercüme edilerek internete yüklenmesiyle, iddialar tüm dünyaya ulaştı. New York merkezli haber sitesi International Business Times, “Türkiye’deki YouTube yasağı: Erdoğan’ın yetkilileri arasında geçen ‘Suriye savaşı’ görüşmesinin tam metni” başlığını atarak, ses kaydında geçen konuşmaları yayımladı. Ses kaydı, İspanyolca olarak da tüm dünyaya servis edildi. Haber, İspanya ve Güney Amerika ülkelerinde yayımlanan gazetelerin birinci sayfalarında yer buldu.
DIŞ BASIN
‘Erdoğan için çıkış yok’
Türkiye’de Twitter’den sonra YouTube’a da erişimin engellenmesi dünya basınında geniş yer buldu. The Economist dergisi bir karikatürle yayınladığı yorum yazısında “Erdoğan için çıkış yolu yok. Giderek daha ‘otokratik’ bir lider haline gelmeye başladı ve ülkesine zarar veriyor” ifadesini kullandı. Financial Times da Türkiye’de yaşanan gelişmeleri şu sözlerle manşetine taşıdı: “Üst düzey ulusal güvenlik yetkililerinin Suriye’yle muhtemel bir savaşı değerlendirdikleri iddia edilen konuşma kayıtları nedeniyle, zor durumdaki hükümet YouTube’a erişimi engelledi.” The Independent ise haberinde, “Bu kayıtın gerçek olup olmadığı belli değil ama hükümetin arka arkaya sosyal medya sitelerini kapatma kararı Erdoğan’ın denetiminde olan bilgiyi susturmak için neler yapabileceğini ortaya koyuyor” dedi.
‘Daha da korkunca gidiyoruz’
Guardian gazetesi birinci sayfasında Yazarlar Birliği Pen’in Twitter’ın yasaklanmasına bir açık mektup yayımlayarak sert tepki gösterdiğini aktardı. Haberde Nobel Ödüllü yazar Orhan Pamuk’un Türkiye’de durumun “kötüden daha da kötüye hatta korkunca doğru gittiğini söylediği” belirtildi. Pamuk, Guardian’a mülakatında “Türkiye’de ifade özgürlüğünün şimdiki kadar kötü olduğu zaman oldu.
2008’de YouTube’un kapandığı zaman gibi. Ama o zaman en azından gelecek konusunda umutluyduk. Oysa şimdi değiliz” dedi.
Türkiye’yi kınama tasarısı
ABD Senato Dışilişkiler Komitesi Üyesi ve Avrupa İlişkileri Alt Komitesi Başkanı Senatör Chris Murphy ve Senato Dışilişkiler Komitesi Üyesi Ron Johnson, ABD Kongresi’nin üst kanadı Senato’ya Twitter ve YouTube’un kapatılması ve ifade özgürlüğüne yönelik kısıtlamalar sebebiyle Türk hükümetini kınama çağrısı içeren bir karar tasarısı sundu. Ortak yazılı basın açıklamasıyla duyurulan tasarıda özgür basın ve ifade özgürlüğünün demokrasi ve açık toplumun temel ilkelerinden olduğu vurgulandı. Uluslararası Af Örgütü, Sınır Tanımayan Gazeteciler, Freedom House gibi saygın düşünce kuruluşların hükümeti kınadığı belirtildi.
Haberin Devamı