CNN TÜRK canlı yayınına katılan Deprem Uzmanı Doç. Dr. Yıldırım Güngör, "Tabi ki fay çözümlemesine bakmak lazım. İstanbul’da her an her yerde bir deprem olabilir. Aslında büyük bir deprem değildi ama deprem İstanbul’da ara sıra kendini hatırlatıyor. Benimle iyi geçinmezseniz ‘Bir gün başınıza çok büyük bir bela getireceğim’ diyor.
Büyük ve küçük bu fay zonunda bir çok deprem olabilir. Bunun anlamı nedir bunu söylemek 3.9’luk bir depreme bir anlam yüklemek hiç doğru değil. Biz Marmara’nın bir yerinde deprem olacağının hiç aklınızdan çıkarmayın.
Birisi kalkıp da bu depremden sonra büyük bir deprem gelebilir mi belki gelebilir ama bu deprem büyük depremin öncüsüdür demek yanlıştır. Doğru olan bir şey var ki ben buradayım doğa hareket halinde eğer siz de burada kalmak istiyorsanız lütfen beni dikkate alın. İstanbul’u nasıl depremin etkisinden kurtarabiliriz bizim en büyük önceliğimiz o olmalı." dedi.
DEPREM NEDEN BU KADAR ŞİDDETLİ HİSSEDİLDİ?
Deprem uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy,
Haber Global'de yaptığı açıklamada "17 Ağustos depreminden sonra kuzeye doğru giden hatlarda depremler oldu. Kartal, Tuzla gibi. Yalova-Çınarcık fayını otoyol gibi görürsek bu da kuzeye giden kollarda olan depremlerden biri. Büyük İstanbul depremi Adalar'ın güneyinden geçen fay, onunla ilgisi yok. İkincil kollarda olan depremler. Şehir içinden geçtiği için şiddetinin yüksek hissettik" dedi.
"190 BİN BİNA KULLANILAMAYACAK HALE GELİR"
CNN Türk canlı yayınına katılan Prof. Haluk Eyidoğan ise "Şu anda son yapılan risk analizlerine göre İstanbul genelinde 950 bin bina var ve bunların 190 bini olası depremde kullanılamayacak hale gelir. 3 milyon kişi de barınma ihtiyacı duyacak. Bugüne kadar yapılan çalışma raporlar ve eylem planları burada bilim insanlarının önerilerinin bir an evvet uygulamaya konulması gerekir. Hızımızın artması vatandaşların bilinçlendirilmesi gerekiyor."
PROF. DR. ERCAN'DAN AÇIKLAMA
İstanbul'da Kartal'da meydana gelen 3.9 büyüklüğündeki depremi Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Demirören Haber Ajansı'na (DHA) değerlendirdi
"Kuzey Anadolu kırığı üzerinde değil" diyen Ercan, “İstanbul'u etkileyecek olan deprem büyük ya da küçük, Kuzey Anadolu kırığı üzerinde olacak. Bizim deprem beklediğimiz Kuzey Anadolu kırığı da Anadolu Yakası'nın önünden geçmiyor, Avrupa Yakası'nın önünden geçiyor. Deprem beklediğimiz yer Sivriada ile Küçükçekmece arasında, büyüklüğü 6.4-6.7. Bir de Silivri'de bekliyoruz büyüklüğü 7-7.2. Bu ikincil bir kırık üzerinde oluştu. İstanbul'da kırık olmayan hiçbir yer ve deniz içinde de hiçbir yer yok yani. Her yerden kırık geçiyor. Biz jeofizikçilerin bir yere deprem üreten yer dememiz için oranın son 1 milyon yılda yıkıcı bir deprem yapmış olması gerekiyor. Bu depremi ilk defa duyduğumuz zaman 'bu bir taş ocağı patlaması dahi olabilir' diye düşündüm. Deprem 'İstanbul'un içinde büyüklüğü 4'ten daha küçük' diye düşünmüştüm. Biz buna 4'ten daha küçük olduğu için 'deprem' demiyoruz, 'depremcik' diyoruz" dedi.
“ARKASINDAN BÜYÜK DEPREM GELMEYECEK"
Ercan, “İstanbulluların en büyük kaygısı 'bunun arkasından daha büyük bir deprem gelecek mi' olacak. Hayır, gelmeyecek, bu oldu, bitti. Bu bir ana kırık üzerinde olmadığı için daha büyük bir deprem beklemiyoruz. Kartal'da ve Ümraniye'de o kadar çok kırık var ki, iki tane Türkiye'nin saygın kuruluşu bir tanesi Kandilli, bir tanesi de AFAD olmak üzere depremin yerini bile tam olarak bildiremediler. Depremin yeri çok büyük değilse, biz bunun hangi kırık olduğunu nereden bilelim? Çünkü ikisi arasındaki kestirimlerde yaklaşık 35 kilometrelik bir ayrılık var. Hangisi doğru? Bu tür yanılgılı konum belirlemeler olur. Ama bildiğimiz tek bir doğru var ki; Anadolu Yakası'nda olmuştur ve karasında olmuştur, denizin içinde de olmamıştır" diye konuştu.
“GÜÇLÜ BİR TAŞ OCAĞI PATLAMASI BİLE BU BÜYÜKLÜKTE BİR DEPREMCİK YARATABİLİR"
Ahmet Ercan, depremin derinliği konusunda, “Bu 3.9'luk deprem o derinlikte olmaz. Genellikle benim beklediğim 3 ile 5 kilometre derinliktedir, sığ bir depremdir, o nedenle geniş bir çerçevede duyulmuştur. Gelip geçmiştir, P ve S dalgaları aynı anda gelmiştir. Güçlü bir taş ocağı patlaması bile bu büyüklükte bir depremcik yaratabilir" diye konuştu.
“2007'DEN SONRA YAPILAN YAPILARIN HEPSİ GÜVENLİDİR"
Ercan, İstanbul'daki mega yapıların şehrin topografyasına etkisi konusunda ise “Özellikle büyük yapılar için yerden kaldırılan toprağın ağırlığı üstüne binen yapının ağırlığından çok daha fazladır. O nedenle hiçbir çekincesi yok. Kaldı ki biz çok muhteşem bir deprem yönetmeliği çıkardık 2007 yılında. Bu gerçekten dünya çapında en başarılı deprem yönetmeliklerinden bir tanesidir. Hani hep Japonya'ya bir düşkünlüğümüz vardır, biz onlar kadar ve onlardan daha iyi bir deprem yönetmeliği çıkardık. Önemli olan bunu uygulamak. 2007'de sonra yapılan yapıların hepsi denetleniyor, arada kaçak göçek olabilir ama 2007'den sonra yapılan yapıların hepsi güvenlidir" şeklinde konuştu.
TSUNAMİ AÇIKLAMASI
Beklenen büyük depremin deniz değil karada olma ihtimali üzerinde duran ve tsunami olasılığını değerlendiren Jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz de NTV'de yaptığı açıklamada, "Evet söz konusu. Bu konuda yapılmış çalışmalar var. Ülkemize baktığımız zaman genelde 6'yı geçen depremlerde bu tür olaylar gerçekleşiyor. Marmara için de böyle bir tehlike var. Daha çok su altında neden olacağı değerlendiriliyor. Marmara Bölgesi ciddi büyük bir depremle karşı karşıyadır." dedi.