Ev sahibi ve kiracılar için ek gelir kaynağı ancak para cezası var!
Kısa süreli kiralama sistemi Türkiye'de de her geçen gün daha yaygın hale geliyor. Evini ya da evinin bir bölümünü günlük, haftalık gibi kısa süreli olarak kiraya verenler ek gelir sağlıyor. Ancak yasalara uygun şekilde yapılmayan kiralama işlemleri nedeniyle taşınmazın mühürlenmesi ve para cezası uygulanması gündeme geliyor.
ÖZLEM ATİLA / gazetevatan.com
Yeni nesil ev otelciliği birçok ülkede popüler hale gelen bir uygulama. Evini veya evinin bir bölümünü kiraya vermek isteyenlerle buraları kiralamak isteyenleri bir araya getiren sistem bir internet platformu üzerinde buluşuyor ve kiralama işlemi saatlik, günlük, haftalık, aylık olarak yapılıyor. Otel veya pansiyonlara göre daha ucuz olan ve ev ortamı rahatlığı sunan kısa süreli kirama sistemi her geçen gün daha yaygın hale geliyor.
KAYIT TUTULMUYOR
Kısa süreli ev kiralamamın ülkemizde de yaygın hale geldiğine işaret eden TUKONFED Bankacılık Komisyonu Başkanı Hüseyin Ölmez bu sistemin bazı sakıncaları olduğuna da dikkat çekiyor:
“Yaşanılan ekonomik sıkıntı nedeni ile gerek ev sahibinin gelir gereksinmesi, gerekse talep edenin ucuza tatil veya iş için konaklama yapması Ve konaklamada herhangi bir kayıt tutulması nedeniyle, kriminal kişilerin saklanma ve saklanırken rahat konaklamasını sağlamaktadır.”
UYGUN FİYAT AVANTAJI
Özellikle tatil bölgelerinde otel ve pansiyon fiyatlarındaki fahiş artış vatandaşları kısa süreli konut kiralamaya yönlendiriyor.
Hüseyin Ölmez; “Bu uygulama yaşadığımız mevsim nedeniyle; özellikle tatil yörelerinde daha da yaygın hale geldi. Kira ücreti ev sahibi veya evdeki gerçek kiracı için ek gelir, tatil veya başka amaçla konaklama yapacak kişiler için fiyat avantajı sağlıyor.” İfadelerini kullandı.
Kiracı olarak oturduğu evin bir bölümünü kiraya veren pek çok kişi bulunuyor. Ek gelir sağlamak isteyen kiracılar bu uygulamaya yöneliyor. Peki bu şeklide kiralama yamak doğru mu?
Kayıt tutulmadan yapılan kiralamaların pek çok sakıncası olduğunu söyleyen Ölmez, “Büyük şehirlerde yükselen kira ücretleri nedeniyle de, birçok kiracı bu platform üzerinden, kullanmadığı bir veya fazla odasını bu şekilde kullanarak, bazen kira bedelinden fazla gelir elde ediyor. Uygulamada herhangi bir kayıt tutulmadığı için; işlem miktarı hakkında bilgi vermek zordur. Ülkemizde yasal altyapısı oluşmayan uygulamada ciddi problemler yaşanmaya başlanmıştır.” diyerek yaşananları şöyle açıklıyor;
VERGİ ZARARI OLUŞUYOR
“Vergi konusunda, sorumluluk tamamen ev sahibindedir. Genellikle uygulama bildirim dışında olduğundan, bu şekilde elde edilen gelir de vergi dışında kalmaktadır. Bir diğer önemli husus ise; yabancıya satılan taşınmazların önemli bölümü, Kendi ülkelerinde kiraya veriliyor. Dolayısıyla kira ücreti de o ülkede kalmış oluyor. Kira için gelen yabancı dönüşünde “Arkadaşımın Konutunda Kaldım” şeklinde beyanda bulunuyor. Burada vergi zararımız olduğu gibi; turizm gelirlerine de olumsuz etkisi oluyor.
Bu durumun sadece vergi ve turizm gelirini olumsuz etkilemekle kalmadığını dile getiren Hüseyin Ölmez, “Asıl önemli sorun her açıdan kayıt dışında olan bu işlemimde, konaklama hizmeti alan veya alanların kimliği ile ilgilidir. Kayıt tutulmadığı, güvenlik birimlerine haber verilmediği, bu nedenle de denetim olmadığı için pek çok suçlu bu konaklama hizmetini tercih etmektedir.” diye konuştu.
BİNALARIN DEĞERİNİN DÜŞMESİNE NEDEN OLUYOR
Kısa süreli konut kirama kiraya veren ve kiralayanı ekonomik olarak olumlu yönde etkilese de apartman yaşamında pek çok olumsuz duruma yol açıyor. Hüseyin Ölmez konu ile ilgili şu ifadeleri kullanıyor;
“Uygulama apartman yaşamlarında olumsuz gelişmelere, tartışmalara neden oluyor. Doğaldır ki hiçbir apartman sakini, küçük de olsa konaklama hizmeti veren ve hiç tanımadığı konaklayanlarla aynı binada yaşamak istemez. Özellikle saatlik uygulamaların pek çok yasa dışı olaya neden olduğu, gelen şikayetler sonucu yapılan baskınlarda kamuoyuna duyurulmaktadır.
Kayıt dışılığın yanı sıra, geleneksel aile yapımız; yaşadığımız apartman, site hatta mahallemizde, benzeri şekilde hizmet veren konutların olmasını yargılamakta, o taşınmazların, bina ve kira değerinin düşmesine neden olmaktadır.”
TİCARİ ALANA DÖNÜŞÜYOR
Kısa süreli kiralamaların olumlu ve olmuşuz taraflarını açıklayan TUKONFED Bankacılık Komisyonu Başkanı Hüseyin Ölmez konuyu Kat Mülkiyeti Yasası ve Borçlar Yasası açısından da değerlendirdi.
Ölmez, “Kat Mülkiyeti açısından, konut sahibinin, benzeri kiralamayı yapması ( özellikle apartman ve sitelerde) kiralama hakkı olarak değerlendirilemez. Çünkü; konut bu uygulama ile “ticari alan” a dönüşmektedir. Yasamızda bu tip konutları; yurt, pansiyon gibi işyeri olarak görülmektedir. Bu durumda ise; işyeri açma ve çalışma ruhsatı alma zorunluluğu vardır. Ruhsat alınabilmenin, konutun bağımsız bölümün bu şekilde kullanılmasının en önemli koşulu da, yönetim planında benzeri kiralama yasaklanmamış ise, günübirlik kiralamanın kat malikleri tarafından oy birliği ile kabul edilmesi gerekir. Özetle yönetim planı değişikliği yapılmadan, herhangi bir bağımsız bölümde günübirlik kiralama yasa dışıdır.” diye konuştu.
PARA CEZASI BULUNUYOR
Borçlar Kanunu’nu kiracılar açısından da değerlendiren Hüseyin Ölmez, “Kiralayanın açık izni gerekir. Bazı bölgelerde kira bedellerinden şikâyet edenlerin günübirlik kiralama ile ödediği kira bedelinden fazla gelir elde ettiği, asıl mülk sahibi vergi öderken, günübirlik kiraya verenin vergi ödemeden, kazanç elde ettiği bilinmektedir. Eğer yukarıda belirttiğimiz, Kat Mülkiyeti Kanuna göre şartlar yerine getirilmezse, ruhsatsız işletme kabul edilip, taşınmaz mühürlenir ve para cezasına hükmedilir. Ayrıca; 1774 Sayılı Kimlik Bildirme Yasası gereği, evde kalan herkesin günü gününe anlık olarak kolluk kuvvetlerine bildirilmesi zorunludur. Bu işlemde genellikle yapılmamakta, güvenlik açısından ciddi riskler taşımaktadır.” dedi.
Hüseyin Ölmez sözlerini şöyle sürdürdü:
Dünyaya paralel olarak Ülkemizde de, yeni nesil konaklama ( günübirlik kiralama) yaygınlaşarak sürmektedir. Bir başka ifadeyle fiili durum, yasal durumu aşmaktadır.
İnsanlarımızın gereksinmeleri; fiili olarak yaşanılan durum göz önüne alınarak; bu faaliyetlerin yasal sınırlar içine alınmasıyla; yaşam alanlarındaki (apartmanlar, siteler) huzursuzluğun giderilmesi vergi ve döviz kaybının engellenmesi; asıl önemlisi güvenlik açısından risklerin kaldırılması gerekmektedir.
Bunun için, günübirlik kiraya vereceklerden; mutlaka kat maliklerinin ve ilk kiraya verenin olurunun alınması; günübirlik kira işlemini online ortamda bir sisteme bağlayarak, sistem de hem günübirlik kiracının kimlik bilgilerinin yer aması hem de bu bilgilerin kolluk birimlerine iletilmesi; elde edilen gelirin de kayıt altına alınarak, düşük bir oranda vergilendirilmesini önermekteyim.