Deprem felaketinde en zorlu 33 saat! 'Gerekirse ölüme gideceğiz'
Deprem felaketinde hareket emri verilen pilotların yaşadıkları tüyleri diken diken etti. Pilotlar kar, tipi ve sis nedeniyle helikopterleri havalandıramayınca, birlik komutanının, “Savaştayız, gerekirse ölüme gideceğiz ama gideceğiz.” dediği öğrenildi. İşte detaylar...
6 Şubat günü saatler 04.17’yi gösterdiğinde, Türkiye büyük bir felaketle uyandı. Kahramanmaraş merkezli depremden hemen sonra Jandarma Genel Komutanlığı Havacılık Başkanlığı’nda alarm verildi. Ankara, Aydın, Diyarbakır ve Van’daki helikopter pilotlarına “Deprem bölgesine gidin” talimatı ulaştırıldı. Yaklaşık 45 dakika sonra, saat 5’te Ankara’daki jandarma birliğinde, Sikorsky ve Mİ-17’den oluşan 10 helikopter hazırlandı. Birliğin komutanı da pilotlar da helikopterlerinin başına geçti:
GÖRÜŞ MESAFESİ SIFIRDI
Hürriyet'ten Fevzi Kızılkoyun ve Selahattin Sönmez'in haberine göre; “Depremin hemen ardından saat 05.00’te helikopter başına geçtik. Meteorolojiyi incelediğimizde görüş mesafesi sıfırdı. Adana hariç deprem bölgesinin tamamında kar ve sis vardı. Helikopterlerin uçabilmesi için gözle görülür mesafe 3 kilometrenin üzerinde, bulutun da yaklaşık 300 metre yukarıda olması gerekir. Bu olmadan uçamazsınız, uçmak da yasak. O gün görüş mesafesi sıfırdı, bulut mesafesi de... Ankara’nın yanı sıra bölgeye gitmeleri için talimat verilen Aydın, Diyarbakır ve Van’daki helikopterler de yine olumsuz hava şartları nedeniyle kalkamadı. İlk gün İskenderun’da bir helikopterimiz vardı. Hava şartları ve yoğun sis nedeniyle öğleden sonra uçabildi. İskenderun’dan Adana’ya yaralı taşıdı, o da ancak 3.5 saat uçabildi. Sonrasında tekrar hava kapattı, uçamadı.
TOROSLAR’I BÖYLE AŞTILAR
Ankara’dan 10 helikopter topluca kalkış yapmıştı. Ancak Toroslar geçit vermiyordu: “Bulutların, etrafından, sağından solundan dolaşarak Aksaray’a vardık. Tek hedef Toroslar’ı aşmaktı. Hava şartları müsaade etmiyordu, ‘yer beyaz, gök beyaz.’ İlave yakıt tankları sayesinde normalde 2.5 saat havada kalması gereken helikopterlerle havada 3.5 saat kaldık. Meteroloji hiçbir şekilde deprem bölgesine geçişe izin vermiyordu. Torosları aşmak için yaptığımız birçok denemenin ardından helikopterler Aksaray şehir merkezinde uygun bulunan alanlara iniş yaptı. Yerde bir saat kaldıktan sonra ‘Ya bir yol bulalım ya da bir yol açalım’ diyerek kalkış yapıp Aksaray’ın doğusuna yöneldik. Bir yol bulduk, 3 kilometrenin üzerinde olması gereken görüş mesafesi 300-400 metrelere kadar düşse de helikopterlerin arasındaki mesafeleri koruyarak Adana Pozantı’ya vardık.
SABAHA KADAR YARALI TAŞIDIK
Aydın’dan kalkan 3 helikopter de Aydın-Adana rotası kapalı olmasına rağmen Muğla-Antalya rotasında deniz üzerinden Adana’ya ulaştı.
İlk olarak Hatay’dan ardından da Kahramanmaraş, Gaziantep ve Adıyaman’dan yaralıları taşımaya başladık. Arama-kurtarma ekiplerinin bölgeye nakillerine başladık. Kahramanmaraş’ta herkes havaalanına sığınmıştı. Herkes bir an önce Deprem bölgesini terk etmek istiyordu. Uçaklar yetişmiyordu, inisiyatif alarak sivillerin de tahliyesine başladık. Normal şartlarda bir pilotun gece uçma limiti 2.5 saattir. Ancak o gece birlik komutanı da dahil olmak üzere herkes 5.5-6 saat gece uçtu.”
