Bolu'da deprem olacak iddialarına açıklama geldi
Düzce, Gölyaka’da meydana gelen 5.9’luk depremin ardından ağır hasarlı binalar yıkılmaya başlandı. Uzmanlar, sosyal medyadaki iddiaların aksine Bolu’yu etkileyecek 6 ve üzeri deprem riski olmadığını söyledi.
Düzce’nin Gölyaka ilçesinde 23 Kasım günü saat 04.08 sıralarında meydana gelen 5.9 büyüklüğündeki depremin ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı görevlileri il genelinde hasar tespit çalışması yaptı. Yapılan çalışmalarda 43’ü acil yıkılması gereken, toplam 478 binanın ağır hasarlı olduğu tespit edilip yıkılmasına karar verildi. Bu kapsamda Düzce kent merkezinde, Alemdar Sokak’ta acil yıkım kararı verilen 3 katlı binanın yıkımına dün sabah saatlerinde başlandı. Bakan Kurum da yıkım kararı verilen evlerde inceleme yaptı.
‘Sansasyon peşindeler’
Milliyet'ten Mert İnan'ın haberine göre; pazar günü 4.3 büyüklüğünde yeni bir depremle sarsılan Düzce’de çalışmalar sürerken depremin ardından başlayan tartışmalar bitmek bilmiyor. Deprem sonrası bazı uzmanların Kaynaşlı ile Bolu arasında 6 büyüklüğünde deprem olabileceği iddiası endişe yarattı. 23 yıllık veriler ile son sarsıntının tektonik analizini yapan Jeoloji ve Deprem Uzmanı Dr. Ramazan Demirtaş, yapılan açıklamalara çok sert tepki gösterdi. Son sarsıntının veri ve haritalarını Milliyet ile paylaşan Dr. Demirtaş, “Birkaç kişi var ki hep aynı söylemlerle halka korku saçıyorlar. Bu söylemler bilimsel değil, halkı paniğe sevk amaçlıdır. Ya bilimden haberleri yok ya da sansasyon peşindeler” dedi.
12 Kasım 1999 deprem kırığının Doğu ucunda Elmalık-Bakacak bölgesinde yoğun artçı depremler olduğunu vurgulayan Demirtaş, şu uyarıları sıraladı:
Kırılacak yer kalmadı
“Yazılı-görsel basın ve sosyal medyada her deprem sonrası, sıfırıncı dakikada veriye, bulguya ve belgeye dayanmayan genel kültür bilgileri ile Kaynaşlı-Bolu arasında 6 üzeri deprem olabilir gibi söylemler yalandan ibarettir. 23 Kasım’daki deprem, 17 Ağustos 1999 depreminde kayma açığının olduğu Karadere segmentinde gerçekleşti.
Kaynaşlı-Bolu arasında deprem üretme riski olduğu iddia edilen Elmalık-Bakacak fayı ise 12 Kasım 1999 depremi artçıları tarafından kırıldı ve kayma açığı bulunmuyor. Bolu’yu etkileyecek 6 ve üzeri deprem riski yok. Bahsi geçen yerler 12 Kasım 1999 ve artçıları ile kırıldı. Bahsettikleri yerde kırılacak kesim kalmadı.
Bu bölgedeki fay parçacıkları 3-8 km uzunluğundaki 3-4 kırıktan oluşuyor. Büyük bir deprem üretme şansları yok. Geçen çarşamba 17 Ağustos 1999’daki kırığın doğrudaki son kırılmayan ucu yani Karadere segmenti kırılmış oldu. Kırılma yaşanan yer ile Marmara Denizi’ndeki fayların arası 200 km. Aradaki 135 km kırılmış durumda. ‘Yandık, bittik, kül olduk’ demek bilimi zorlamaktır. Karadere segmenti ile Marmara Denizi’ndeki faylar arasında bağlantı yoktur.”
Söylentiye adli işlem
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sosyal medyada Düzce’de 28 Kasım ve 2 Aralık tarihlerinde deprem olacağı söylentisi yayıldığını ve durumun vatandaşları endişelendirdiğini söyledi. Kentte incelemede bulunan Soylu, “Bu söylentiler tamamen yalandır. Bu söylentileri yayanlar hakkında Siber Suçlar Daire Başkanlığı tespitler başlattı. Adalet Bakanlığımız ise gereğini yapacak” dedi. Şu ana kadar 23 bin 916 binanın tarandığı bilgisini paylaşan Soylu, “66 bin 726 bağımsız bölüm, 56 bin 266 konut, bağımsız bölüm derken buralarda depolar da ahırlar da var. Bunlar tarandı. 4990 ticarethane tarandı. Acil yıkık 25, ağır hasarlı 263 bina, orta hasarlı yok. Bağımsız bölüm olarak 43 acil yıkık, toplamda 478 ağır hasarlı ve acil yıkık bağımsız bölüm var. Konut olarak 369 konut acil yıkık ve ağır hasarlı. Orta hasarlı yok” dedi.
23 yıl sonra artçı...
Ramazan Demirtaş, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdür Yardımcısı Ali Pınar’ın “Bu deprem aslında 12 Kasım 1999 depreminin geç gelen bir artçı depremi olduğunu söyleyebiliriz. Aynı fay düzleminde 1999 depreminde kırılmayan bir parça kaldı. O parça olan 7-8 km’lik fay düzlemini kırıldığını söyleyebiliriz” değerlendirmesiyle ilgili “Ali Bey ile elimizdeki verileri paylaşabiliriz. 12 Kasım’dan 23 yıl sonra artçı diye bir durum söz konusu olamaz” dedi.