Beklenen İstanbul depremi ne zaman?
Yıllardır konuşulan büyük İstanbul depremi 23 Eylül ve 26 Eylül’de art arda yaşanan iki deprem sonrası yeniden gündeme geldi. Milyonlarca İstanbullu iki deprem sonrası büyük panik yaşarken, beklenen İstanbul depreminin depremin şiddeti konusunda oldukça meraklı ve tedirgin. Son depremler beklenen İstanbul depremi için bir uyarı mı?
İstanbul’da dün yaşanan 5.8 büyüklüğündeki deprem ve sonrası artçı sarsıntılar, ‘’Büyük İstanbul Depremi’ni’’ yeniden gündeme getirdi. Uzmanlar da konuyla ilgili görüşlerini ve beklenen İstanbul depremi senaryolarını değerlendirdi. Peki, beklenen İstanbul depremi ne zaman olacak, beklenen deprem şiddeti kaç büyüklüğünde olacak?
Beklenen İstanbul depremi ne zaman olacak?
Dün yaşanan depremin ardından gözler deprem uzmanlarına çevrildi. Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Ersoy, yaptığı açıklamalarda, beklenen deprem ile ilgili, ‘’Bu gelecek büyük Marmara depreminin ayak sesleri olarak kabul edilebilir’’ diyerek, 4’ü geçen her depremde çevre illerin depremi hissetmesinin normal olduğunu ama hemen de büyük deprem bekleniyor anlamının da çıkarılmaması gerektiğini söyledi.
Marmara Denizi’nin dinamik bir yapıya sahip olduğunu hatırlattığı açıklamasında, Ersoy: Hareketli bir yer önünde onunda beklenen büyük deprem getirecektir. Deprem ne kadar sığsa, sarsıntının insanlar tarafından hissedilmesi o kadar çoktur. Daha büyüğü olabilir demek çok spekülatiftir, bunu bilme şansımız yok. Türkiye bir deprem bölgesidir ve ülkede her ay 2 bin deprem oluyor. Büyük deprem de beklendiği için kaygılar bundan dolayı kaynaklanıyor’’ dedi.
Dolayısıyla, beklenen büyük İstanbul depremi ne zaman olacak sorusu, spekülatiftir ve önceden zamanı bilinmemektedir.
Beklenen İstanbul depreminin şiddeti belli mi?
Beklenen büyük İstanbul depremin şiddeti konusunda kesin bir şey ön görülememektedir. Bingöl’den başlayarak, İstanbul’a oradan Ege Denizi’ne ulaşarak devam eden Kuzey Anadolu fay hattı üzerinde onlarca segment vardır ve bu segmentlerden 2 tanesi son yüzyılda kırılmamıştır. Birincisi Bingöl Yedisu segmentli, ikincisi de Marmara (adaların altı) segmentlidir.
1939 yılında Erzincan’da meydana gelen 7.9 büyüklüğündeki deprem, 1942 yılında Tokat Niksar’da 7.0 büyüklüğündeki, 1943 yılındaki Kastamonu Tosya’da 7.2 büyüklüğündeki, 1944 yılında Bolu’da 7.2 büyüklüğündeki, 1957 yılında 7.1 büyüklüğündeki depremler ve hepimizin bildiği 7.4 büyüklüğündeki Gölcük depremi, uzmanların beklenen İstanbul depreminin büyüklüğüne işaret edebilir.