İstanbul depremi için 4 ayrı senaryo: Büyüklüğü 7.6'yı bulacak!
Marmara’da aktif fay hatları olması sebebiyle büyük bir deprem bekleniyor. Beklenen bu depremde İstanbul'un nasıl etkileneceğine ilişkin 4 ayrı senaryo paylaşan deprem uzmanı jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz, dikkat çeken mesajlar verdi.

Deprem uzmanı jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz, Marmara’da olası bir depremin İstanbul'u nasıl etkileyeceğine ilişkin 4 ayrı senaryo paylaştı. Tüysüz, büyüklükleri 6.9 ile 7.6 arasında değişen senaryolara ilişkin amacının korkutmak değil bilgilendirmek olduğunu söyledi.

Marmara'da beklenen depremle ilgili Prof. Dr. Okan Tüysüz'den dikkat çekici bir paylaşım geldi. Marmara'da olması beklenen depremin, İstanbul'a etkisini 4 senaryo ile paylaşan Tüysüz, "Bu haritaları sizi korkutmak amacı ile hazırlamadım, olasılıkları bilmek hazırlığın ilk aşamasıdır, amacım bilgilendirmek. Senaryolarda zaman faktörü yoktur, bugün yarın deprem olacak gibi algılanmasın. Bilinmezlikler ve farklı yorumlar çok fazladır." açıklamasını da not düştü.

Prof. Dr. Okan Tüysüz'ün paylaşımları şöyle:
"Deprem şiddeti I den XII ye kadar ölçeklenir, ancak haritalarda IX ve üzeri tek sembol ile gösterilmiştir. Bazı şiddet değerleri tabloda verilmiştir. Senaryo'da Le Pichon vd tarafından yayınlanan fay modeli kullanılmıştır."

"SENARYO-1: Sadece Adalar fayı kırılırsa 6.9 büyüklüğünde deprem beklenir (Şiddet değil). Tuzla ve Adalar'da zayıf zeminlerde yerel olarak IX şiddet değerlerine ulaşılır."

"SENARYO 2- Tekirdağ çukurluğu ile Yeşilköy açıkları arasında Orta Marmara fayı fay kırılırsa deprem büyüklüğü 7.2 olur, Büyükçekmece'den Eminönü'ne kadar sahile yakın alanlarda şiddet IX a, çok zayıf zeminlerde X değerine ulaşabilir"

"SENARYO 3- Batı ve Orta Marmara Fayı birlikte kırılırsa (zayıf ancak olası bir senaryo) deprem büyüklüğü 7.5, olası şiddet Mimarsinan-Eminönü sahiline paralel olarak 10-15 km boyunca ve Anadolu yakasının zayıf zeminlerinde IX ve üzeri olabilir."

"SENARYO 4-Tüm faylar (1912 depreminin Marmara içerisinde kırdığı yerler dahil) birlikteckırılırsa (zayıf, olasılık) deprem büyüklüğü 7.6 olur. Mimarsinan-Eminönü sahili boyunca 20 km, Anadolu yakasında 10 km lik bir şerit içinde zayıf zeminlerde şiddet IX ve üzeri olur."

Bu haritaları sizi korkutmak amacı ile hazırlamadım, olasılıkları bilmek hazırlığın ilk aşamasıdır, amacım bilgilendirmek. Senaryolarda zaman faktörü yoktur, bugün yarın Deprem olacak gibi algılanmasın. Bilinmezlikler ve farklı yorumlar çok fazladır.

Modellerde çok sayıda varsayım kullanılmaktadır, kullanılan parametrelerde küçük bir değişiklik modelleri büyük ölçüde değiştirebilir, lütfen haritalara bakarken bu gerçeği hatırda tutun.

Geçtiğimiz günlerde Prof. Dr. Naci Görür, endişeyle beklenen 'Marmara Depremi' ve 'İstanbul Depremi' hakkında uyarılarda bulundu. Görür, “İstersek sahaya inip İstanbul'u depreme hazırlamaya başlayabiliriz. Zaten ben merak ediyorum. Niye bekliyoruz ki? Sürekli proje, proje, proje, proje, bütün raflar doldu proje. Dünyada en fazla deprem hazırlık projesi yapan Türkiye'dir eminim.

Öyle İstanbul bakir bir yer değil. Yani depremle ilgili hazırlığın yapılmadığı yer değil. 1999'dan bu yana gerçekten İstanbul'da inanılmaz derecede depreme hazırlık çalışmaları yapıldı. Ama sonuç daha tam olarak İstanbul depreme hazır değil. Yapılması gerekenlerin yanında daha az. Onun için İstanbul'da sıfır çalışma diye bir şey yok.” diye konuştu.

Depremi beklemeden hazırlıkların ilk defa mevcut hükümet tarafından yapıldığını anlatan Görür, “Bu hükümet ilk kez 2006 yılında dedi ki: 'Bundan sonra biz depremin olmasını beklemeden, biz özellikle risk yönetimini uygulamaya başlayacağız. Deprem gelmeden önce zarar azaltıcı çalışmalar yapacağız.' Doğru olan çağdaş olan bu.

İstanbul için gelin özel bir kanun çıkartalım. Bu özel olması gerekmiyor. Bütün deprem hazırlığına girilmiş kentlerde deprem ve hazırlama adını öyle koyalım. Kanunu çıkartalım. Şimdi o kanunla birlikte siz ne tür zorlukla karşılaşıyorsanız işte Türkiye Büyük Millet Meclisi onu çözün. Yani çok zor bir şey değil. İnsanlarımız ölmesin diye lütfen bunu da yapın.” diye konuştu.

Deprem hazırlığı için belediyeler ile merkezi hükümetin omuz omuza irade birliği yaparak hazırlık yapılması gerektiğini söyleyen Görür, “Halkı muhakkak bu işin içine sokacaksınız. Halk da bu güç içerisine üçlü olarak girecek.

Eğer İstanbullu deprem kültürüne, bilgisine bilincine bilgi ve birikimine haiz değilse İstanbul'u depreme asla hazırlayamazsınız. İstanbul'daki insanlarımızın, eğer ki deprem kültürü olsa, bilinci olsa, burada kaçak göçek bina yapılmaz. Halkın bu işe sahip çıkması lazım.

Depreme halk sahip çıkmaz, talep etmezse yerel ve merkezi yönetimlerden siz bu depremi hazırlanmayı unutun, hepimizin ömrü bu asır süresince depremlerde on biner on biner, elli biner, elli biner gömeriz insanları bize. Bunu şaka etmiyorum. Çünkü gelecek periyodun nasıl geleceği belli. Öyle bir periyotta yaşıyoruz ki büyük depremlerin artık oluşmaya başlayacağı dönemlere giriyoruz.” diye belirtti.

İstanbul’daki barajlardan 7 tanesinin depremde riskli olduğunu anlatan Prof. Dr. Görür, “İSKİ’nin barajlarında ben de hasbelkader görev yaptım. Teknik üniversiteden ekibe de ince sondajlarla çalışma yapıyorduk. 14 tane barajın 7'si çok tehlikeli. Yani bu depremi çıkartır veya çıkartmaz.

Ayrıca İstanbul'da en az yüz milyon ton atık çıkar. Atık dediğim olur. Bunun için de asbest de dahil, parlayıcı, patlayıcı, toksin, kimyevi maddelerin hepsi. Bunları şimdiden, uluslararası yöntemlere göre nasıl bertaraf edeceğiz? Nasıl bunları ortadan kaldıracağız? Nasıl geri dönüşüme tabii tutacağınızın planlanması lazım.” şeklinde konuştu.