Dünyanın en tuhaf ve en gizemli yerleri! Sırları bir türlü çözülemiyor...

Dünyanın dört bir yanı bir birinden ilginç yerleşim yeri ve buralara dair yine bir o kadar ilginç hikayelerle dolu. Bu yerlerin özellikleri herkes için farklı bir cazibe öyküsü olma özelliği de taşıyor. Dünyanın sekizinci harikası olarak da anılan Palmiye Adaları, Dubai'nin Basra Körfezi kıyılarında toprak doldurularak elde edilen bir yapay adalar topluluğudur. Yapımında 7 milyon ton kayanın kullanıldığı Palmiye Adaları, dört yıllık inşaatında ardından 2016'da açıldı. İçinde dört bin villanın bulunduğu Palmiye Adaları, dünya sosyetesinin gözdesi konumunda. Dünyanın önde gelen milyarderlerinin burada evi bulunmakta. Japonya, Mount Fuji'de yer alan bu orman insanların gidip kendi canına özellikle orada kıyması ile ünlü oldu. 1950'den beri 150'ye yakın kişi hiçbir açıklama olmadan bu ormanda kayboldu. İlk zamanlarda yerel yetkililer tarafından yapılan araştırmalarda 36 kişinin cansız bedeni bulundu. Mirny ya da diğer adıyla Mirney, Rusya'nın kuzeydoğusundaki Yakutistan Özerk Cumhuriyeti'nde yer alan bir kasaba. Bu kasabayı özel kılan hemen yanında bulunan devasa elmas madeni. Yüzlerce metre derinliğe sahip olan maden dev bir çukur görünümde. 38 bin kişinin yaşadığı kasaba 1959'da bölgede açılan elmas madeninde çalışanlar için kuruldu. Bu köprü, oldukça normal görünen ancak oldukça ilginç bir olaya şahitlik eden bir yapı. 'Köpeklerin İntihar Köprüsü' olarak da bilinen Overton, köpeklerin kendini koşarak köprüden aşağıya atması ile ünlendi. Bu köprüden geçen her köpeğin koşarak kendini attığı gözlemlendi. Bu olayın niçin gerçekleştiğine dair ise bilimsel bir açıklama yok. Venedik'in hemen yanı başında bulunan Burano, ziyaretçileri tarafından Küçük Venedik olarak da anılmaktadır. Yakın zamana kadar ana geçim kaynağı dantel el işçiliği ve balıkçılık olan Burano adası, özellikle de sosyal medya sayesinde bilinilirlik kazandı. Tıpkı Venedik gibi kanallar dolu olan bu küçük kasabanın en önemli özelliği rengârenk evlere sahip olması. 'Ölü Adamlar Tepesi' olarak da bilinen bu yer, dünya üzerindeki en ilginç konumlardan biri. Şehir bir çölün aşağısında yer alıyor ve yaklaşık 4,600 yıllık. Tüm bulgular yerlilerin bir gecede ortadan kaybolduğuna işaret ediyor. Bulunan birkaç vücut ise birbirine sarılmış bir şekilde keşfedilmiş. Radyasyon zehirlenmesi yaşandığı da tespit edilmiş. Peki burada ne olmuş olabilir? Kimsenin bir fikri yok. Yunanistan'ın Türkiye sınırına yakın Halkidiki yarımadasının en doğusunda yer alan Aynoroz, dünyanın en ilginç yerlerinden biri. Ortodoks din görevlilerinin ve bu alanda eğitim gören öğrencilere tahsis edilen bölgeye sınırlı sayıda ziyaretçi kabul ediliyor. Üstelik bu ziyaretçilerin erkek olma şartı da bulunuyor. Aynoroz'a kadınlar kesinlikle giremiyor. Bu göl kendisine değen kuşları adeta taşa çeviriyor. Alkali su, göle değen hayvanların deri ve gözlerini yakıyor. Listedeki en kalabalık nüfusa sahip olan yer Hong Kong. Burası New York ve Londra'dan sonra dünyanın en büyük üçüncü finans merkezi. Milyonlarca insanın yaşadığı ve Çin'e bağlı özerk bir bölge olan Hong Kong'da metrekareye düşen insan sayısı çok yüksek. Hâl böyle olunca her metrekarenin de değeri çok büyük. Hong Kong'taki pek çok apartman dairesi 15 metrekarelik büyüklüğe sahip. Bazısında banyo, tuvalet ve yatak arasında herhangi bir duvar yok. 2018 yılı Kerala halkı için oldukça zorlu bir sene olmuş. Yaşanan sel sonucunda çoğu kişi hayatını ve evini kaybetmiş. Ancak bunun sonucunda ortaya değişik bir görüntü de çıkmış. deniz yarım kilometre uzunlukta ortadan ikiye ayrılmış. Yetkililerin kumun çekilebileceğine dair ciddi uyarılar yapmasına rağmen turistler bu alanda yürümeye ve gezmeye devam ediyor. Danimarka'nın başkenti Copenhag'da bulunan Christiania semti, dünyanın özgürlükler kasabası olarak biliniyor. Polisin girmediği bu ada kasabasında insanlar belli asayiş kuralları çerçevesinde kendi kanunlarını uygulayarak yaşıyor. Bu doğal gaz kuyusundaki geniş kraterler asla yanmayı bırakmıyor. Cehennem Kapısı olarak isimlendirilen bu yer, bir çölün ortasında bulunuyor. Tibet'te bulunan Sertar'ın nüfusunun neredeyse tamamı Budist rahiplerden oluşuyor. Çok katı kuralların uygulandığı Sertar'da televizyon gibi gündelik yaşamın en önemli teknolojik ürünlerinin kullanımı yasak. Hatta Sertar'da rahipler, modern tuvalet imkanlarını dahi kullanmıyor! Su, şelalenin üzerinde iki kısma ayrılıyor. Sol tarafa akan kısım, 'Şeytan Şelalesi' olarak isimlendirilen bir çukura akıyor ve kimsenin suyun nereye gittiğine dair bir fikri yok... Bir yerlerden çıkar ve nereye gittiğini keşfederiz umudu ile bu çukura kütük atıp, boya katmışlar ancak ucu bulunamamış. Hint Okyanusu'nda bulunan ve Hindistan toprağı kabul edilen bu adaya yabancıların girişi yasak! Bu yasağı Hindistan yönetimi değil adada yaşayanlar koydu. Hala taş devrinde yaşayan ada sakinleri, buraya gelmeye çalışan herkesi zehirli oklarıyla öldürüyor. İngiltere'nin kuzeyinde yer alan bu mağara, nesnelere taş görünümü kazandıran ilginç bir kuyu. Buraya bir nesne bırakıldığında birkaç ay ya da yıl içerisinde cisim tamamen taş görünümüne bürünüyor. Adriyatik Denizi kıyısında yer alan Karadağ, son yıllarda turizmin gözde ülkelerinden biri olmayı başardı. Türkiye'den de çok sayıda turistin ziyaret ettiği Karadağ'ın en ünlü rotalarından biri de Budva. Budva'da bulunan Sveti Stefan adası ise ülkenin sembollerinden biri konumunda. Bir Ortaçağ kasabası olan bu küçük ada günümüzde bir otel tarafından işletilmekte. Gotik mimarinin özelliklerine sahip olan bu köprü, su ile yansıması birleştiğinde ortaya kusursuz bir daire çıkarıyor. Ortaya çıkan bu optik illüzyon sebebi ile halk arasında 'Şeytan Köprüsü' olarak adlandırılmış. Yalnızca 300 kişinin yaşadığı Stromboli adası bir zamanlar bunun birkaç katı nüfusa sahipti. Sicilya açıklarındaki İtalya'ya ait bu ada, Akdeniz'in en faal yanardağlarından birine ev sahipliği yapıyor. sürekli lav püskürten yanardağın patlaması durumunda yeni bir buzul çağın da başlayabilme ihtimali var. Yanardağın patladığı 1815'te adadaki pek çok insan başka yerlere göç etti ve dünyada yazsız geçen yıl olarak adlandırılan dönem yaşandı. Bermuda Şeytan Üçgeni, geçmişte sayısız uçak ve geminin kaybolduğu lanetli bir bölge olarak biliniyor. Uçak, gemi ve yolcuların akıbeti ise belli değil. Venezuela, dünyanın bilinen en büyük petrol rezervine sahip ülkesi. Latin Amerika'daki ülkenin başkenti Caracas ise beklenenin aksine, refahın değil suçun kol gezdiği bir yer. Yapılan araştırmalara göre Caracas, dünyanın en tehlikeli kenti olma özelliği taşıyor. Öyle ki Caracas'ta her yıl onlarca insan cinayete kurban giderken binlerce hırsızlık vakası da yaşanıyor. 400 çam ağacından oluşan Çarpık Orman, ağaçların şekli yüzünden bu ismi alıyor. Ağaçların niçin bu şekilde büyüdüğü ise hala tespit edilemedi. Tüm zamanların en çok izlenen yapımlarından olan Yüzüklerin Efendisi üçlemesinin pek çok sahnesi Yeni Zelanda'da inşa edilen bu Hobbit köyünde çekilmişti. Tolkien'in epik eserinden uyarlanan filmde, romanda tasvir edilen köyün birebir aynısı inşa edilmişti. Bu küçük şelalede doğal gaz ile yanan bu ateş hiçbir zaman sönmüyor. Akdeniz ile Atlas Okyanusu'nun birleştiği noktada yer alan Cebelitarık uzun süredir İngiltere ve İspanya arasında itilaf konusu. Tüm kara sınırı İspanya topraklarıyla çevrili olan Cebelitarık'ın yönetimi İngilizlere ait. Adını İslâm ordularının komutanı ve İspanya'nın fatihi Tarık Bin Ziyad'tan alan Cebelitarık, Brexit sonrası statüsü nedeniyle yeniden gündemde. Canlı figürlerinin ve geometrik biçimlerin betimlemesi tarzında olan çizimlerin sebebi bilinmiyor. Antik Nazca halkının niçin bunları çizmiş olabileceğine dair bir fikir yok. Tanrılarına mı sunuyorlardı? Ya da bir ritüelin sembolü mü? Bilinmiyor. Atlas Okyanusu'nda yer alan Tristan de Cunha, dünyanın herhangi bir yerine en uzak konumdaki yeri. Şöyle ki buraya en yakın yerleşim yeri iki bin kilometre uzaklıktaki Namibiya. Adayı özel ve farklı kılan yönü ise burada yaşayan insanların para kullanmamaları. İngiliz toprağı sayılan bu adada insanlar ihtiyaçlarını takas yöntemiyle karşılıyor. Burası için sayısız teori mevcut. Aslında uçak ve düşman silahlarını inceleme ve araştırma amaçlı kullanıldığı bilinen bir yer. Ancak uzaylılardan, dünyanın kontrolüne dek sayısız gizemli işlerin döndüğü düşünülüyor. Alp Dağları ile etrafı çevrili olan Hallstatt kasabası Avusturya'nın en ünlü tatil beldelerinden biri. Kıtada insana dair izlerin rastlandığı en eski yerlerden biri olan Hallstatt o kadar ünlü ki Çin'de birebir kopyası inşa edilmiş durumda. 50 küsur yıl önce adada boğulmuş küçük bir kız, bekçi tarafından bulunur. Kızı kurtaramamış olmak bekçi Don Julian'ı fazlası ile yaralar. Kızın cansız bedeni ile bulduğu oyuncak bebeğin ona ait olduğunu düşünür. Kızın yasını tutmak ve ruhunu yad etmek adına oyuncak bebeği ve daha sonra farklı yerlerden bulduğu oyuncak bebekleri adadaki ağaçlara asmaya başlar. Yıllar boyu bu ritüeli gerçekleştiren Julian, 2001 yılında küçük kızın boğulduğu yerde boğularak ölmüş bir şekilde bulunur. Hikayenin gerçekliği ne olursa olsun ada kendi başına dahi oldukça ürkütücü görünüyor. Akdeniz'in ada ülkesi Malta, ilginç bir kasabaya ev sahipliği yapmakta. Ünlü çizgi film karakteri Temel Reis'in sinema uyarlaması için inşa edilen bu kasaba günümüzde turistlerin uğrak rotaları arasında yer almakta. ABD'nin New Mexico eyaletinde bulunan Petroglyph, tarihi bir taşa ev sahipliği yapıyor. Volkanik bir kayaya işlenen bu çizimlerin 1600 yıllık olduğu düşünülüyor. Üstelik bu taş gibi 25 bin çizim Petroglyph Ulusal Parkı'nın farklı bölgelerinde yer alıyor. 16. yüzyılda keşfedilen bölge günümüzde meraklı araştırmacıların ilgi odağı. Burası insanlığın en güneydeki yerleşimi. Arjantin'in Ateş Toprakları denilen bölgesinde bulunan Ushuaia, dünya üzerinde en güney yerleşim yeri olarak da biliniyor. Ukrayna'nın kuzeyinde bulunan Pripyat, 1970 yılında Çernobil Nükleer Santrali'nde çalışacak insanlar için kuruldu. Modern bir kasaba olan Pripyat, Çernobil'deki patlama sonrası bir gecede tamamen boşaltıldı. Pripyat, günümüzde bir hayalet kasaba görünümündedir. Bölgedeki radyasyon seviyesi aradan geçen 30 yıla aşkın süreye rağmen hala normalin üzerindedir. Aslında bir ülke olan 35 bin nüfusluk Liechtenstein, çoğu kasabadan bile küçük. Ancak bu kendi halindeki prenslik dünyanın en zengin yerlerinden biri olma özelliği taşıyor. İsviçre ile Avusturya arasında sıkışık kalan Liechtenstein yaşam standartları bakımından dünyanın en ileri yerlerinden biri. Ege Denizi'nde bulunan bu küçük ada dünyanın en uzun ömürlü insanlarına ev sahipliği yapıyor. Öyle ki adada ortalama yaşam süresi 100 yıldan daha fazla. Ada halkı bu işin sırrının beslenme alışkanlıkları ve günlük rutinleri olduğunu ifade ediyor. Avustralya'nın güneyinde bulunan Coober Pedy, dünyanın yer altındaki en büyük yerleşimi. Bölge bir zamanlar maden ocağı olarak kullanılmış fakat sonrasında kaynaklar tüketilince kapatılmış. Ancak maden olarak işletildiği dönemde kazılan odalar sonrasında bölgeye gelen insanlar tarafından yurt edinilmiş. Coober Pedy'de günümüzde yerin altında kilise, sanat galerileri ve müzeler dahil tam manasıyla bir kasaba bulunuyor. Dargavs, dünyanın en ilginç ve gizemli yerlerinden biri. Rusya'nın güneyinde, Kafkas Dağları eteklerinde bulunan Dargavs, dünyanın en büyük ölü şehrinden biri. Dargavs, 10 bin ölüye ev sahipliği yapıyor. Yaklaşık bin yıl önce gerçekleşen Moğol istilası sırasında öldürülen insanlar için inşa edilmeye başlayan Dargavs'ta insanlar eşyaları ve mal varlıklarıyla birlikte defnedildi. Alaska'da bulunan Whittier kasabasında herkes tek çatı altında yaşıyor. Büyük bir apartman dışında etrafta başka bir yerleşimin bulunmadığı bölgede herkes birbiriyle komşu. Uzaklığı nedeniyle Hallstatt'a gidemeyen Çinliler için ülkede Hallstatt'a tıpatıp benzeyen bir kasaba sıfırdan inşa edilmiş durumda. Guangzhou'da bulunan Hallstatt kopyası ülkede büyük ilgi görüyor. Norveç'in anakaradan uzaktaki adası Svalbard'ta bulunan Longyearbyen kasabası dünyanın en kuzey yerleşimlerinden biri. İkliminin daha da soğuması nedeniyle 70 yıldır bölgede ölenlerin defin işlemleri başka yerlerde yapılıyor. Bu yüzden Longyearbyen'de ölmek yasak! Afrika'nın ada ülkesi Madagaskar'da bulunan Alaotra kasabası dünyanın en korkunç geleneklerinden birine ev sahipliği yapıyor. Kasabada yaşayan Malagasy kabilesi, her yıl ölen yakınlarını mezardan çıkarıp kortej halinde danslarla kasabayı dolaştırıyor. Ölülere yeni kıyafetler de giydiren kabile mensupları bunu akrabalarını hatırlamak ve yad etmek için yaptıklarını ifade ediyor. Büsingen Hochrhei isimli kasaba hem İsviçre hem de Almanya sınırlarında toprağı olan bir kasaba. Ekonomik olarak İsviçre'ye bağlı olan kasaba yönetim olarak da Almanya toprağı sayılıyor. İspanya'daki Setenil kasabası büyük bir kayanın hemen altında yer alıyor. Birçok binanın kayanın dibinde yer aldığı kasaba, bu özelliğiyle turist akınına uğruyor. Amerika'nın Michigan eyaletindeki bu kasabanın adının neden böyle olduğu konusunda net bir bilgi yok. Ancak kasabada yaşayanlar bu durumu avantaja çevirmeyi başarmış. Kasabadaki neredeyse her işletmenin adı İngilizce cehennem anlamına gelen Hell kelimesiyle başlıyor ya da bitiyor. Tabelaların önünde fotoğraf çektirmekse ücrete tabi. Fas'taki Chefchaouen kasabası dünyanın en mavi kasabası seçilmiş durumda. Kasabada yer alan bütün yapıların duvarları muhakkak maviye boyanmış bir halde. Bunun nedeni günümüzde tam bilinmese de rivayete göre geçmişte bu bölgede Yahudilerin yaşamasından ötürü binalar bu renge boyanmış. Çünkü mavi, bölgedeki Yahudilerce kutsal kabul edilmekteydi Tunus'un güneyindeki Matmata kasabasındaki evler mağaraların içinde bulunuyor. Oyuklara yapılan evlerde yaşayan kasabalılar turistlerin de ilgisiyle karşılaşıyor. Kaliforniya'daki Slab City dünyanın son özgür kasabası olarak adını tanıtıyor. Bunun nedeni, bölgede yaşayanların genelde hippiler veya kaçaklar olması.