Deprem ile ilgili son dakika açıklaması! Bu bölgeler 'cehennemin içi' olarak tanımlandı! İstanbul dahil 45 ili vuracak, ilçe ilçe duyuruldu, 7 ve üzeri sarsıntı...
Deprem ile ilgili son dakika açıklaması! 'Bu bölgeler cehennemin içi' diyerek ilçe ilçe duyurdu... Deprem ile ilgili çok sayıda kritik uyarılarda bulunuldu. Türkiye deprem kuşağında yer alıyor. Bu nedenle en küçük bir sarsıntıda ‘Bu büyük bir depremin habercisi mi?’ sorusu geliyor. Türkiye’de art arda yaşanan depremler, ülkede hangi bölgelerin risk taşıdığının merak edilmesine neden oluyor. Marmara depremi ile ilgili Bilim Akademisi Kurucu üyesi yer bilimci Prof.Dr. Naci Görür'den son olarak dikkat çeken bir açıklama geldi. Açıklanan fayın, çok büyük etkisi olacağını belirten Görür, o bölgeleri 'cehennemin içi' olarak tanımladı. Uzmanlardan da açıklamalar gelmeye devam ediyor. İstanbul, Ankara dahil 45 ilde büyük sarsıntılar olması bekleniyor. İstanbul depremi ne zaman olacak? Deprem olacak mı? Deprem kaç büyüklüğünde olacak? Depremler hangi illerde, ne zaman olur? İşte depremler ile ilgili son dakika açıklaması…

Türkiye, deprem kuşağında yer alan ülkelerden biri konumunda. Bu nedenle açıklamalar ve kritik uyarılar peş peşe geliyor. En etkin deprem kuşaklarından birinin üzerinde olan Türkiye'de; Kuzey Anadolu Fay Hattı, Doğu Anadolu Fay Hattı ve Batı Anadolu Fay Hattı olmak üzere 3 büyük fay hattı bulunuyor. Herhangi bir sarsıntı olduğu zaman vatandaşların kafasında 'büyük deprem' ile ilgili soru işaretleri oluşuyor. Deprem riskinin hangi illerde daha fazla olduğu, ne zaman olabileceğine ilişkin bilgiler araştırılıyor. Bilim Akademisi Kurucu üyesi yer bilimci Prof.Dr. Naci Görür'den son dakika açıklaması geldi. İstanbul için 'cehennemin içi' olarak tanımladığı bölgeleri açıklaması endişelendirdi, 7.2'lik bir depreme işaret etti.

Bilim Akademisi Kurucu üyesi yer bilimci Prof.Dr. Naci Görür, Avcılar'da düzenlenen 'Deprem ve Hazırlık' konulu panelde konuştu. Görür, olası İstanbul depreminde kırılması beklenen fayın çok yakında olması nedeniyle, depremi konuşmak için Avcılar'ın seçilmesinin isabetli bir tercih olduğunu belirtti.

"AVCILAR VE ÇEVRESİNİN JEOLOJİK YAPISI ÇÜRÜK MALZEMEDEN"
Prof.Dr. Görür, 1999 yılında Gölcük ve Düzce'de yaşanan depremlerin, İstanbul'a 70-80 kilometre uzaklıkta olmasına rağmen, Avcılar'da can ve mal kaybına yol açmasının tesadüf olamayacağını ifade etti.

"CEHENNEMİN İÇİ"
Bu bölgenin jeolojik ve zemin yapısının deprem tehditlerini arttıracak düzeyde olduğunu belirten Prof. Dr. Görür, 8-9 kilometre uzaklıktaki fayın 20 kilometre kuzey ve güneyini 'cehennemin içi' olarak tanımladı.

Görür "Avrupa yakasında Silivri'ye kadar olan tüm bölge, tehdit altındadır. Avcılar ve Küçükçekmece, akarsu ve vadiler bakımından zengindir. Bunlar depremin etkisini en fazla arttıran yerler.

DENİZDEKİ HAREKET BURADAKİ FAYLARI DA ETKİLEYEBİLİR
Avcılar ve çevresi genç, killi, kalker kayalıklardan oluşan bir zemine sahip. Halkın anlayacağı dilden söylersem, çürük malzemeden oluşan jeolojik yapısı var. Karada aktif faylar yok ancak, denizdeki hareket buradaki fayları da etkileyebilir.

HEYELANLARI HAREKETE GEÇİREBİLİR
7.2 büyüklüğündeki bir deprem, Küçükçekmece'den Büyükçekmece'ye kadar olan bölgede heyelanları harekete geçirebilir. Bölge zemini su jeolojisi bakımından zengin çökeleklerden oluşuyor. Bu olası depremde basıncı arttırır" dedi.

Prof. Dr. Naci Görür, bir deprem dalgasının hızla geçip gitmesi halinde az zarar verdiğini ancak, çürük olarak nitelendirilebilecek zeminlerde depremin yarattığı dalganın ve yıkıcı etkisinin çok uzun ve büyük olduğunu vurguladı.

1 MİLYON 800 BİN TON PATLAYICI ETKİSİ!
Prof. Dr. Görür, 7 büyüklüğünde bir depremin, 1 milyon 800 bin ton patlayıcı etkisi yarattığını ifade etti.

"AFET BAKANLIĞI KURULMALI, CİDDİ BÜTÇE AYRILMALI"
Zemin sıvılaşmasının ayrı bir sorun olduğunu ifade eden Prof. Görür, Marmara Denizi'nde 7 büyüklüğündeki her depremden sonra, tsunami görüldüğünü kaydederek, "Avrupa yakası Haliç'ten Silivri'ye kadar çok ciddi tehdit altında.

Bütün bunların yanı sıra, altyapının ne kadar sağlam olduğu da önemli. Depremde su ve kanalizasyon, doğalgaz şebekeleri büyük zarar görecek, yangınlar çıkacak.

"SADECE BİNA ODAKLI DÖNÜŞÜM YAPMAK YETMİYOR"
Sadece bina odaklı dönüşüm yapmak yetmiyor. Afet Bakanlığı kurulmalı, ciddi bütçe ayrılmalı, yetişmiş kadrolarla depreme dirençli yapılar yaparak 10 yılda büyük yol alınabilir" diye ekledi.

DEPREM UYARI SİSTEMİ GELİŞTİRİLDİ
Ülkemizde sık sık yaşanan depremlerle birlikte Android telefonlar için deprem uyarı sistemi uyarlandı. Google, altyapısı ve teknolojisinden faydalanarak dünya çapındaki depremleri algılayarak kullanıcılara uyarı gönderdiği ücretsiz bir sistem geliştirdi. Deprem meydana geldiğinde deprem dalgalarının sarsıntısından korunmak için zaman kazandırmak amacıyla geliştirilen Android Deprem Uyarı Sistemi basın toplantısı ile tanıtıldı.

TÜRKİYE'DE DE KULLANIMA AÇILDI
Yakın zamanda ülkemizde de kullanıma açılan Google Android Deprem Uyarı Sistemi sayesinde depremden saniyeler önce vatandaşlar uyarılarak daha güvenli bir yere geçmelerini sağlanıyor. Android deprem uyarı sistemi sayesinde 5 Ocak 2022 sabahı Antalya’da meydana gelen depremin kısa süre öncesinde vatandaşlara uyarı yollandı.

SİSTEM NASIL İŞLİYOR?
Android Deprem Uyarı Sistemi, 3 milyardan fazla Android akıllı telefonun çoğunda bulunan ivmeölçerleri kullanarak sarsıntıyı algılıyor ve etkilenen bölgedeki Android kullanıcılarına uyarı gönderiyor. Android Deprem Uyarı Sistemi, 3 milyardan fazla Android akıllı telefonun çoğunda bulunan ivmeölçerleri kullanarak sarsıntıyı algılıyor ve etkilenen bölgedeki Android kullanıcılarına uyarı gönderiyor.

Google’ın böyle bir uygulama yapması kafalarda soru işaretlerini de getirdi. Peki bu uygulamanın bir gerçekliği var mı? Uzmanlar depremlerin önceden bilinmesi ile ilgili ne düşünüyor? Depremi önceden tahmin etmek mümkün mü? Prof. Dr. Celal Şengör konu ile ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. İşte o açıklamalar:

ÜLKEMİZDEKİ DEPREMLERE TARİHSEL PERSPEKTİF İÇİNDE BAKACAK OLURSAK, DEPREMİN ÖNCESİ, SONRASI VE KENDİSİ İÇİN GÖRÜŞLERİNİZ NELERDİR?
Depremin öncesi hakkında bilgilerimiz var fakat tam olarak yorumlayamıyoruz. Bilmiyoruz yani, bu deprem işareti midir değil midir? Bunu henüz yorumlamaktan aciziz. Bunun sebebi de şu: Depremi yaratan mekanizma bir kırılma mekanizması, kırılmanın gelişmesi teknik tabirle kaotik bir olaydır. Çok karmaşıktır yani. Deprem olduktan sonra izahı mümkündür. Fakat olmadan önce kestirilmesi mümkün değildir.

Kaos matematiğiyle buna bakabiliriz ama önceden kestiremeyiz. Böyle bir sıkıntısı var. Deprem olduktan sonra onun artçılarını çok rahat takip edebiliyoruz. Fakat belli bir büyüklükte bir deprem olduğu zaman onun artçıları bir ay sonra bir boy küçük olarak ve esas artçı olarak ortaya çıkıyor genellikle. Fakat dikkat edersen hep yuvarlak sözler söylüyorum, “genellikle” diyorum. Çünkü bazen bu sonuçlar çıkmıyor. Deprem sonrasının bir de sosyal tarafı var. Deprem, olduğu yere ve büyüklüğüne göre çok feci neticeler de doğurabiliyor.

BUNLAR NE TÜR SONUÇLARDIR?
San Francisco depremine bakarsak depremin neredeyse bir şehri yok ettiğini, bir sürü insanın öldüğünü, pek çok değerin yok olduğunu görürüz. İstanbul’un 1766 yılındaki depreminde de benzer şeyler olmuştur, Fatih Camii çökmüştür, yeni baştan inşa edilmiştir. Deprem şehirlerin tarihi eserlerine de zarar vermektedir.

Dolayısıyla ortaya çıkan bu sosyal sonuçlar depremden sonra yerel yöneticiler; o ülkenin yöneticileriyle birlikte afet yöneticilerinin ilgilenmesi gereken konulardır. Ayrıca mühendisler de “neresi yıkıldı”, “ne oldu”, “niye yıkıldı”, “ne yapmak lazım” diyerek onarım sürecinde yer alırlar.

DEPREM TAHMİN ETMEK MÜMKÜN MÜ?
Bizi ilgilendiren bu değil tabi ki. İngilizcede iki kelime var, birisi “prediction”, diğeri de “focust”. Hepsine tahmin diyoruz. Prediction, hepsini kesin bilmek demektir. Hepsini önceden kesin bileceksin. Focust’ı ihtimal hesabı olarak yapabiliyoruz. Şu anda bunlar dünyanın her tarafındaki faal araştırma konularıdır. Deprem hakkındaki çalışmalar her geçen gün gelişme kaydediyor. Mesela deprem tetiklemesi hakkında çok yakın zamana kadar, “Hayır efendim bunlar birbirini tetiklemezler” diyorduk. Fakat 1999 depreminden sonra Hiro caromori gösterdi ki İstanbul depremi bütün Yunanistan ve Ege’deki depremleri tetikledi. Yani istatistik olarak ortaya çıkan bu şekilde bir sürü deprem oldu ondan sonra ve bunların sebebi bizim 1999 depremidir.

PEKİ YAKIN ZAMANDA MARMARA BÖLGESİNDE DEPREM TEHLİKESİ ÖNGÖRÜLMEKTE Mİ?
Bundan bir yıl sonra da olabilir, bundan elli yıl sonra da olabilir işte bunu bilemiyoruz. Bunu bilmek de mümkün değil ama bunu bildiğini iddia edenler var.

TÜRKİYE’DE ÖNCEDEN DEPREMİ GÖRME VE BUNU MEDYADA PAYLAŞMA ORANIMIZ İLE İLGİLİ NE SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?
Yeterince demeyeyim, tam tersine çok uydurma haber çıkıyor. Bir sürü ne dediğini bilmeyen adam beyanda bulunuyor, aynı şekilde ne dediğini bilmeyen gazeteciler bunu haber yapıyorlar. Dolayısıyla inanılmaz bir bilgi kirlenmesi var toplumda maalesef.

TÜRKİYE’DE 17 AĞUSTOS DEPREMİYLE İLGİLİ DE BÖYLE BİR EKSİKLİKTEN SÖZ EDEBİLİR MİYİZ?
17 Ağustos depreminden önce benim rahmetli arkadaşım Aykut Barka, Ross Stein isimli bir Amerikalı meslektaşıyla birlikte İstanbul’un tehlikede olduğuna dair bilimsel bir makale yayınlandı. Bunun üzerine ben Aykut’a, ‘Sizin yayınladığınız makale çok güzel ama bu bilimsel bir yerde yayınlandı, kimse okumaz bizde.’ demiştim. Bu makalenin politikacılara da ulaşması lazımdı. Dolayısıyla popüler bir yerde de yayınlamalarını söyledim. Bunun üzerine Aykut ve Ross hem Tubitak’ın Bilim Teknik dergisinde hem de Cumhuriyet’in o zaman çıkardığı Bilim Teknik Dergisi’nde yayınladılar. Fakat bu çabaların halk ve politikacılar üzerinde en küçük bir etkisi olmadı.

PEKİ DEPREMLE İLGİLİ BİLMEMİZ GEREKENLER NELER?
Depremle ilgili bilmemiz gerekenler; bir kere bölgenin jeolojisini bilmek lazım. Faylar nerededir, ne tür kayalar vardır ve o bölgenin deprem tarihçesini bilmek gerekir. Bir de aletsel dönemden itibaren depremlerin dağılımını bilmek gerekir. Bu da jeofizik ve sismologların yapacağı bir iştir. Bir de izlemek lazım. Yani bir sürü sismograf olması lazım ki bu işle ilgili depremleri adım adım izleyebilelim. Ne kadar sık bir sismograf ağın varsa, o kadar sağlam bilgi edinebilirsin.

JEOFİZİK VE SİSMOLOJİ’Yİ BİRAZ AÇIKLAR MISINIZ?
Sismoloji, jeofiziğin bir dalıdır. Jeofizik de jeolojinin bir dalıdır.

YER HAREKETİ VE SPEKTRUM TANIMLARI DEPREM YÖNETMELİKLERİNE YANSIR MI?
Deprem yönetmelikleri bunlardan yararlanılarak ortaya çıkarılır. Yeri tanıyacaksın, ne kadar sarsılacak bileceksin, ivmeler nedir bileceksin ki ona göre binalar yapın diyeceksin. Deprem yönetmeliklerinin bir ayağı yer bilimsel verileridir, bir ayağı da spektral verilerdir. Bu iki ayak üzerine oturur deprem yönetmelikleri.

DEPREMLERİ BÜYÜKLÜKLERİNE GÖRE NASIL KATEGORİZE EDEBİLİRİZ?
5’e kadar küçük depremler, 5 ile 7 arası orta büyüklükte depremler, 7’den sonrası büyük depremler. Fakat bu büyüklük sıralaması logaritmiktir, iki büyüklük arasında 30 fark vardır. Dolayısıyla logaritmik olduğu için büyük depremler küçük depremlerden çok daha büyüktür.

AFET PLANLAMASINI YAPARKEN KISA VE UZUN SOLUKLU YAPILMASI GEREKEN ŞEYLER NELERDİR?
Planlamayı yaparken en başta; Afet olduğu zaman halkı nasıl doyuracağım? Yaralarını nasıl saracağım? Hastaneler nerede olacak? Hastaneler zarar görürse arazi hastaneleri olacak mı? Gibi sorulara cevap vermemiz lazım. Deprem olan yerlerin jeolojisinin çok iyi öğrenilmesi ve buna uygun önlemler alınması gerekli.

İSTANBUL’DA DEPREME EN DAYANIKSIZ, ORTA DEPREM RİSKİ TAŞIYAN VE DEPREME DAYANIKLI İLÇELER BELLİ OLDU
Deprem uzmanları olası bir İstanbul depremi ihtimalinden söz ederken vatandaşlar İstanbul Deprem Risk Haritası’na odaklandı. Uzmanlar Marmara bölgesinde hissedilen depremlerin bölgedeki büyük deprem yaratacak fayların var olduğunu hatırlattığını ifade etti. İstanbul’da depreme en dayanıksız, orta deprem riski taşıyan ve depreme dayanıklı ilçeler belli oldu.

DEPREME EN DAYANIKSIZ OLAN İLÇELER
Zeytinburnu Ayamama Deresi, Küçükçekmece Gölü'nün doğusundaki Nakkaşdere alüvyonları, Azaplı yöresi (Altınşehir'in alçak kesimleri), Ispartakule (Alibey Yarımadası'nın batı kısımları), Kanarya (Firuzköy kıyıları),

Esenkent, Avcılar (Küçükçekmece Gölü ve Marmara Denizi'ne bakan kıyıları),

Ambarlı ve Haramidere, Ataköy'ün bulunduğu kesimler, Florya (batısındaki heyelan alanları) Küçükçekmece kıyıları.

İSTANBUL’DA ORTA DEPREM RİSKİ TAŞIYAN SEMTLER
Beşiktaş, Ortaköy Dereboyu, İstinye çukuru, Tarabya çukuru, Üsküdar çukuru, Beylerbeyi çukuru, Küçüksu çukuru, Paşabahçe-Beykoz çukuru, Topkapı,

Bakırköy, Bahçelievler, Merter, Şirinevler (bir kısmı), Halkalı, Nakkaşdere, Esenkent, Ömerli,

Büyükçekmece, Tepecik (Tepecik, Akören ve Pomak'ın güney kısmı), Selimpaşa, Silivri, Çanta,

Gümüşyaka, Kavaklı, Yakuplu, Esenyurt, Avcılar, Ambarlı, Firuzköy, Küçükçekmece, Florya, Yeşilköy, Ataköy ve Zeytinburnu, Çayırbaşı çukuru, Karaköy,

Kasımpaşa ve Güngören'in sahil kesimi, Kadıköy (Kurbağalıdere), Moda (denize bakan kısmı), Küçükyalı,

Tophane, Salıpazarı, Ortaköy (dolgu olan kesimleri), Eyüp, Alibeyköy, Sütlüce, Balat, Kartal (Rahmanlar bölümü),

Tuzla (dere kısmı), Dilovası, Eminönü (Cankurtaran, Şehzadebaşı, Fatih, Çarşamba, Edirnekapı'nın güneyinde kalan kısım).

İSTANBUL’DA DEPREME DAYANIKLI İLÇELER
Beyoğlu Beşiktaş Şişli Kağıthane Gaziosmanpaşa Esenler'in önemli bölümü,

Kemerburgaz – Göktürk Sultanbeyli Beykoz'un kıyıdan uzak yüksek bölgeleri, Maltepe'nin kıyıdan uzak bir bölümü,

Çekmeköy Sultangazi Başakşehir'in büyük bölümü, Sarıyer'in sahilden uzak bulunan bir bölümü, Arnavutköy, Maslak, Alibeyköy.

RİSK ALTINDAKİ KENTLERİMİZ
Kocaeli, Bursa, Balıkesir,

Bolu, Sakarya,

Manisa, İzmir,

Osmaniye, Hatay,

Aydın, Muğla,

Kütahya, Eskişehir,

Denizli, Burdur,

Konya, Aksaray,

Tokat, Kayseri,

Kahramanmaraş, Erzurum, Erzincan,

Hakkari ve Bingöl.

FAY HATTINDAKİ 110 İLÇE
Türkiye Diri Fay Haritası verilerine göre ülkemizde yapıları doğrudan diri fay üzerine oturan, 45 il alanı üzerinde 110 ilçe var. Bunun yanı sıra çok sayıda ilçe de diri faylara çok yakın konumda yer alıyor. Diri fay üzerinde yer alan ilçeler belirlendi. Ancak çoğu fayın yeri metre bazında bir doğrulukla bilinmiyor. Bu nedenle diri fayların tam olarak nerede olduğunun jeoloji ve jeofizik mühendisleri tarafından yapılacak özel araştırmalar ile belirlenmesi gerekiyor.

Bu ilçelerimizi şöyle sıralamak mümkün: ADIYAMAN: Gölbaşı AFYONKARAHİSAR: Çay, Dinar, Kızılören, Sandıklı ANKARA: Şereflikoçhisar ANTALYA: Demre

AYDIN: Bozdoğan, Germencik, İncirliova, Koçarlı, Köşk, Kuşadası, Nazilli, Söke, Sultanhisar, Yenipazar BALIKESİR: Gönen, Manyas BATMAN: Kozluk

BİNGÖL: Karlıova, Yedisu BOLU: Gerede, Yeniçağa BURSA: Gemlik, Kestel, Mustafakemalpaşa ÇANAKKALE: Çan, Yenice ÇORUM: Lâçin DENİZLİ: Babadağ, Çameli, Çardak, Honaz

DİYARBAKIR: Lice DÜZCE: Çilimli, Cumayeri, Gölyaka, Gümüşova, Kaynaşlı ELAZIĞ: Palu, Sivrice ERZİNCAN: Üzümlü ESKİŞEHİR: İnönü GAZİANTEP: İslahiye HAKKARİ: Şemdinli

HATAY: Erzin, Hassa, Kırıkhan, Payas ISPARTA: Eğirdir, Senirkent, Uluborlu İZMİR: Kemalpaşa, Seferihisar, Tire K.MARAŞ: Nurhak, Türkoğlu

KAYSERİ: Talas, Yeşilhisar KIRIKKALE: Keskin KIRŞEHİR: Akpınar, Mucur KOCAELİ: Başiskele, Derince, Gölcük, Kartepe KONYA: Akşehir, Altınekin, Doğanhisar, Ilgın

KÜTAHYA: Gediz, Simav MALATYA: Akçadağ MANİSA: Ahmetli, Alaşehir, Gölmarmara, Kırkağaç, Salihli, Sarıgöl, Soma, Turgutlu MERSİN: Çamlıyayla, Mut

MUĞLA: Menteşe, Milas MUŞ: Korkut, Varto NİĞDE: Altunhisar, Bor OSMANİYE: Düziçi, Toprakkale SAKARYA: Akyazı, Arifiye, Ferizli, Hendek, Karapürçek, Sapanca

Ş.URFA: Bozova SİİRT: Eruh ŞIRNAK: Beytüşşebap SİVAS: Altınyayla, Yıldızeli

TOKAT: Niksar, Pazar, Reşadiye VAN: Çaldıran, Özalp YALOVA: Altınova, Çınarcık