'HERHANGİ BİR ŞÜPHE DUYMADIM'
Sağlık turizmi acentası yetkilisi Mehmet Akif Ulaş ise savunmasında, şunları söyledi:"Uluslararası sağlık turizm faaliyetiyle; yurt içi ve yurt dışı normal seyahat turları düzenleriz. Hastane işlemleriyle alakalı olarak şahısların yasal prosedürlerini takip eder, yatırılması gereken paralarını yatırır, onlara eşlik ederiz. Ahmad Karahasan hastane tercümanı, bu olaydaki 4-5 kişiyi acentemize getirdi. Burada böbrek nakli konusundaki yasal işlemler noktasında hizmet verip, veremeyeceğimizi sordular, hastaneyi gezmek istediler, doktorla görüşmek istediler. Hastaneyi gezdirdik, doktorla görüştürdük, getirdikleri tahlil sonuçlarını doktora gösterdiler, doktor operasyonun mümkün olduğunu söyledi. 2 gün sonra anlaştık, sözleşme düzenledik. Hastalar Samir ve Einat olacak, vericiler Mahdi Abu ve Ahmad Abu olacak şekilde medikal hizmet sözleşmesi düzenledik. Daha sonra bize ibraz edilen pasaportta da bu isimlerin yazılı olduğunu gördük. Pasaportu kontrol ettiğimde sahte olduğuyla herhangi bir şüphe duymadım. Zaten bu konuda uzman da değilim. Pasaportların sahteliğini denetlemekle alakalı görevimiz de yoktur. Gerçek vericiler olan Zakarya ve Abdurrahman Salim'i medikal hizmet sözleşmesi yapıldığı gün de gördüm. Ayrıca yakalandığımız gün bu şahıslarla beraber değildim. İl Sağlık Müdürlüğü'nde kurul sonucunu bekliyordum."DURUŞMA ERTELENDİMahkeme hakimi, tutuklu sanıkların cezaevinde kaldıkları süreyi göz önünde bulundurarak tahliye kararı verdi. Ayrıca yurt dışına çıkış yasağı konulan sanıkların ayda 1 güvenlik birimlerine gidip, imza atma şartıyla haklarında adli kontrol uygulanmasına hükmedildi. Böbrek hastaları için adli tıp kurumundan rapor istenirken, duruşma eksikliklerin tamamlanması için ertelendi.