Türkiye’nin Temmuz ayı dış ticaret verileri bir yandan sevindirirken diğer taraftan hızlı büyümenin yerini yumuşak inişe bıraktığını gösterdi. TÜİK ile Ticaret Bakanlığı işbirliğiyle oluşturulan geçici dış ticaret verilerine göre, ihracat Temmuz’da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11.6 artarak 14 milyar 77 milyon dolar, ithalat yüzde 6.7 azalışla 20 milyar 59 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Temmuz’da dış ticaret açığı yüzde 32.6 azalarak 5 milyar 982 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı Temmuz’da yüzde 58.7 iken, Temmuz’da yüzde 70.2’ye yükseldi. Dış ticaret açığında üst üste 2’nci kez daralma yaşanması, 3’üncü çeyrekte ekonomik büyümede beklenen yavaşlama trendini de teyit etti. Haziran’da da ithalat yüzde 3.8 gerilerken, dış ticaret açığında da yüzde 9.1’lik küçülme yaşandı. Açık, Haziran’da 5 milyar 497 milyon dolar olarak gerçekleşti.
7 aylık veriler incelendiğinde dış ticaret açığının yüzde 17.4 artışla 46.75 milyar dolara ulaştığı görüldü. İhracat 7 aylık dönemde yüzde 7 büyüyerek 96.27 milyar dolar, ithalat yüzde 10.2 artışla 143.02 milyar dolara ulaştı.
Eylül ayı ortasında açıklanacak Orta Vadeli Plan (OVP) kapsamında 2019 yılı büyümesinin yüzde 3-4 aralığında olması beklenirken, ekonomistler yeni hedefi ‘yumuşak inişin’ sinyali olarak değerlendirmişti. 2018-2020 dönemini kapsayan bir önceki OVP’de 3 yıl için büyüme hedefi yüzde 5.5 olarak açıklanmıştı.
Enerjide keskin yükseliş
Temmuz’da en çok ihraç edilen fasıl yüzde 15.3 artışla 2.39 milyar dolara yükselen motorlu kara taşıtları oldu. En çok ithal edilen fasıl yüzde 41 artışla 4.1 milyar dolara yükselen enerji kalemi olurken, bunu yüzde 3.2 düşüşle 2.39 milyar dolar olan kazanlar ve makinalar fasılı izledi. Kıymetli taşlarda ithalat Temmuz’da yüzde 70.6 düşüşle 822 milyon dolara geriledi.
Yavaşlama sinyalleri
Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvcı Tokalı, yıllık dış ticaret açığının, büyümedeki yavaşlama sinyalleri eşliğinde ithalattaki azalmanın belirginleşmesi ile yıllık 83.7 milyar dolar seviyesine gerilediğini kaydetti.
Tokalı, yıllık dış ticaret açığının, büyüme hızında yavaşlama,
altın ithalatında normalleşme ve kurdaki sert değer kaybı ile baz etkisine bağlı olarak yılın 2’nci yarısında düşüş trendini sürdürmesini beklediğini ifade etti. Tokalı, kümülatif altın ithalatında azalmanın Temmuz’da belirgin hale geldiğine dikkati çekerek, “Enerji ithalatının 2014’ün ardından ilk kez 4 milyar dolar seviyesine yükseldiğini görüyoruz. Enerji ithalatındaki artışta, petrol fiyatlarında yaşanan yükselişin gecikmeli etkisi ve yaz sezonunda artan tatiller nedeniyle yükselen benzin talebi etkili oldu” dedi.
Borç alma limitini 2 katına yükseltti
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Bankalararası Para Piyasası’nda gecelik vadedeki işlemler için bankaların borç alabilme limitlerinin 2 katı olarak uygulanacağını açıkladı. TCMB tarafından yapılan yazılı açıklamada 13 Ağustos’ta yapılan gün içi ve gecelik vadedeki hazır imkânlar çerçevesinde bankalara ihtiyaç duydukları tüm likiditenin sağlanacağı duyurusuna atıfta bulunularak şu ifadeye yer verildi: “Yapılan değerlendirmeler sonucunda, 29 Ağustos’tan itibaren, TCMB bünyesinde faaliyette bulunan Bankalararası Para Piyasası’nda gecelik vadedeki işlemler için bankaların borç alabilme limitlerinin 13 Ağustos öncesi limitlerin 2 katı olarak uygulanmaya başlanmasına karar verildi.”
Güven endeksi düştü
Ekonomik güven endeksi, Ağustos’ta geçen aya oranla yüzde 9 azalarak 92.2’den 83.9’a geriledi. Böylece endeks Mart 2009’dan bu yana en düşük seviyeye indi. Ekonomik güven endeksindeki düşüş, tüketici, reel kesim (imalat sanayi), hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörü güven endekslerindeki azalmadan kaynaklandı. Ekonomide geçen yılki güçlü seyrin de desteğiyle Ocak 2018’de yüzde 10 artarak 104.9 ile beş ayın en yüksek değerini alan endeks, bu sert artış sonrasındaki aylarda geriledi. Endeks Temmuz 2017’de 100 değerinin üzerine çıkmış, Ağustos 2017’de 2012’den bu yana en yüksek olan 106.4 değerini almıştı.
Zamanlama yine manidar
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türk bankaları hakkında 7 Haziran’da başlattığı gözden geçirmeyi sonuçlandırdı. Kuruluş 14 bankanın baz kredi değerlendirme notunu bir kademe, 4 bankanınkini iki kademe, iki finans kurumununkini de bir kademe düşürdü. Moody’s’in bankacılık sisteminin güçlü olduğu bir dönemde bu kararı alması ‘Zamanlama yine manidar’ şeklinde yorumlandı.
Moody’s raporunda şu ifadelere yer verildi: “Fonlama alanında yatırımcı güvenindeki bozulmanın piyasadan sağlanan fonlamaya erişimi sınırladığı aşağı yönlü senaryo riski arttı. Buna paralel olarak yurt içi dolar cinsi mevduata olan güvenin bozulduğu paralel risk potansiyeli var. Yatırımcı güveninin değiştiği aşağı yönlü senaryo toptan fonlama piyasasına erişimin uzun süreli kapanmasına, bu nedenle çoğu bankanın kaldıraç oranını düşürmesine yol açabilir. Bu durum çoğu bankanın devlet veya Merkez Bankası’ndan fonlama desteği almasını gerektirebilir.”