Türkiye'ye dev yatırım!
'Teşvikleri yılbaşından değil Temmuz 2011’den başlatmalıyız, doğrusu budur'
Başbakan Teşvik Sistemi’nin Ocak 2012’den geçerli olacağını açıkladı ama Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, VATAN’a yaptığı açıklamada, “Teşvikleri yılbaşından değil, Temmuz 2011’den başlatmalıyız. Doğrusu budur. Vatandaşın güven kaybının maliyeti her türlü maliyetten daha büyüktür” dedi. Ergün, teşviklerin ardından Bosch ve Siemens’in yatırım kararını kendilerine ilettiğini, GE’nin ise Haziran’da büyük bir yatırım açıklayacağını bildirdi
Yeni Teşvik Sistemi’nin açıklanmasıyla sektörlerden gelen eleştiriler ve uygulama detaylarına ilişkin sorular kamuoyunun gündemine otururken, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’den VATAN’a kritik açıklamalar geldi. Özellikle yabancı yatırımcıların Türkiye’deki yeni yatırım kararlarıyla ilgili müjdeleri VATAN’a açıklayan Bakan Ergün, sanayiciye de kritik mesajlar verdi. Bakan Nihat Ergün’ün değerlendirme ve açıklamaları şöyle:
- Teşvik Sistemi’nin yürürlük tarihinin 1 Ocak 2012 yerine Temmuz 2011’e çekilmesi söz konusu mu? Bu haliyle kalırsa, hükümete güvenip yatırımını yapan yatırımcı mağdur edilmiş olmayacak mı?
Biz bu konuyu EKK’da oturup değerlendireceğiz. Biz, Teşvik Sistemi’ni yenileyeceğimizi 1 yıl önceki seçimler sırasında açıklamıştık. Yatırımcıya, ‘Siz şimdi yatırımlarınızı ertelemeyin’ dedik. Yatırımı öteleyen bir psikoloji oluşturmayalım diye. ‘Biz geriye dönük uygulama yapacağız, endişe etmeyin yararlanacaksınız’ dedik. Gerçi zaten biz bunu Nisan ayında açıkladık ve yürürlüğünü 3.5 ay geriden başlatmış olduk.
- Ancak Temmuz’dan itibaren hükümet üyelerinin açıklamaları var. Devletin sözüne güvenip bekleyen Ocak’tan önce yatırım yapanlar var.
Bir değerlendirme yapmamız lazım. Bence vatandaşlar, bu eleştiriyi yaparlarsa, bu konuda haklı olurlar. Benim kişisel kanaatim şu: Bizim Teşvik Sistemi’ni 1 Temmuz’dan başlatmamız doğru olur.
- Süreyi geriye çekmek, daha fazla maliyet yükler endişesi mi var?
Bunun çok büyük bir maliyet getireceğini zannetmiyorum. Güvenin kazandıracakları güvensizliğin kaybettirecekleri daha fazla maliyettir. Herşey para değildir.
10 yılda 10 marka
- Türkiye’yi üst lige taşıyacak sektörler sizce hangileri, potansiyeli hangi sektörlerde görüyorsunuz? Yerli otomobil, uçak denildi ama son durum nedir?
Bu bir süreç. Türkiye son birkaç yılda çok büyük bir atılım yaptı. Bütün bunlar size bir hedef koymaya olanak tanıyor. Endişeler ortadan kalktı. Ama madem ki ben dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olacağım, o zaman markasız olmaz bu iş. En az 10 tane markamız olmalı. Ne avantajınız varsa ona göre markalaşmaya bakın. Şimdi biz 10 yıl içinde bir uçak markası çıkarabilir miyiz? Hayır, çıkaramayız. 10 yıl içinde bir uçak markasını geliştirip, Airbus’un karşısına Boeing’in karşısına koyamayız. Ama bir otomobil markası koyabiliriz. 10 yıl içinde otomobilde bir marka oluşturma imkanımız var. Makinada çok büyük potansiyelimiz var bizim. Tekstil, iş, mermer, madencilik ve tarım makinaları... Yazılımda ve kimya sektöründe öne çıkmamız lazım. Enerjide güvenliğimizi temin etmemiz için ne gerekiyorsa güneş, rüzgar, kömür, nerede sıcak su var, termal... Bunların hepsini teşvik edeceğiz. Nükleer enerjiyi devreye sokacağız. Su, gıda ve enerji gelecekte büyük savaşlara yol açabilecek konular.
İdealist sanayici aranıyor
- Hükümetin, sektöre ‘yerli otomobil’ daveti karşılığını buldu mu?
Bence karşılığını buldu. Sektörün ileri gelenleri artık bu konuda çok ciddi çalışmalar yapıyorlar. Burada kâr maksimizasyonu meselesi önemli. Ama idealizm de önemli. Bizim gibi ülkelerin sanayicisi idealist olmalı. Dünyada bazı adımlar idealist sanayiciler tarafından atılmıştır. Bugün Boeing ABD’de varsa, ilk başkanının idealizmine borçludur. Adam keresteci. Kereste ticareti yapıyor ama uçmaya da meraklı bir adam. Keresteden kazandığı parayı, bu işe yatırıyor. Sanayicimizin de idealist olması lazım. Nelere paralar harcanmıyor ki? Bir çok yatırımcı parayı, sonunda birşey doğurmayacak işlere yatırıyor.
Toyota üretirse hibrit araca vergi indirimi getiririz
Toyota’nın Sakarya’da bir üretim tesisi var ama yarım kapasite çalışıyor. Toyota önce orayı tam kapasiteye çıkaracak. İlave yatırım gerçekleştirecek. Bununla ilgili benden öneri istediler. Ben öncelikle, “Hafif ticari model ilave edin. Türkiye’nin bu konuda yetkinliği var, bundan istifade edin” dedim. İkinci olarak “Hibrit araç üretin” dedim. “Eğer bunu Türkiye’de üretme kararı alırsanız, biz de o zaman bunu da çevreci araç olarak değerlendirir ve o zaman bununla ilgili vergi indirimini yaparız” dedim. Hibrit araçlar, özellikle son geliştirilen modeli yüzde 70’e kadar tasarruf sağlıyor. Fluence elektrikli aracın Türkiye’de üretilme kararı alınınca, biz de buna vergi indirimi kararı aldık. Bu da öyle.
Ayrıca bir öneri de “Türkiye’de üreteceğiniz bir araca Sakarya ismi verin. Burada iç pazarda büyük ilgi görür hem de dış dünyaya da buradan ihraç edersiniz” dedim. Ayrıca, “Türkiye’de bir tasarım ve Ar-Ge merkezi kurun. Ar-Ge teşviklerinden daha fazla yararlanma şansınız var” dedim. Bu konularda bir takım adımlar atacaklarına eminim.
Yüksek rantlar vergilendirilemiyor
-Vergi yükü sanayicinin, yatırımcının temel yakınma konusu. Bununla ilgili yeni bir yaklaşım söz konusu olabilir mi?
Zaman lazım. Türkiye’de bu bütçenin ihtiyaçlarından kaynaklanıyor. Kayıtdışılıkla mücadelede çok başarılı olmamız gerek. Türkiye’de yüksek rantlar vergilendirilemiyor. İnsanlarda doğrudan vergi ödeme eğilimi düşük. İnsanlar diyelim 100 bin liraya aldığı daire için bankaya 30-40 bin lira faiz vermeyi göze alıyor, ama aynı ev için 1.500 lira vergi vermeyi istemiyor. Kentsel rantları vergilendiren sistemleri güçlendirmemiz lazım.
Not şirketlerinden dünya rahatsız
-Geçen hafta S&P’nin değerlendirmesi büyük tepki yarattı. Hükümetten “Biz de kendi yolumuza bakarız” yorumları yapıldı. Bu ne demek, bunun formülü var mı hükümetin aklında?
Kredi derecelendirme kuruluşlarının haksız uygulamaları Türkiye için yeni bir şey değil. Yani S&P ya da diğerleri siyasi düşünmüyorlar mı hiç? Böyle olmadığını biliyoruz, hem de mazisine bakarak biliyoruz. Hâlâ Yunanistan’ın puanı bizden yüksek. Olabilecek bir şey mi? Yatırımlar açısından Türkiye’nin kendini tanıtma performansının, onların vereceği puanlardan daha önemli olduğunu düşünüyorum. Artık dünya ülkeleri de “Bu sistemle bir yere varılmaz” diyor. “Her ülke kendi çalışmasını kendisi yapsın. Yatırımcılar kararlarını bu rakamlara bakarak versin” deniliyor.
GE, Haziran’da büyük bir yatırım kararı açıklayacak
- Yeni teşvikler açıklandıktan sonra büyük yatırım haberleri geliyor mu?
İlaç sektöründe önümüzdeki dönemde önemli yatırımlar olacağını düşünüyorum. İlaç sektörü yatırım yapacak. Bu sektördeki yabancı sermaye, Türkiye’ye yakın zamanda geleceğini bize söyledi. Ayrıca General Electric, bize Türkiye’de yeni yatırım kararı aldığını söyledi. Bana “Haziran’da Başkan Yardımcımız Türkiye’ye gelecek ve onun başkanlığında kamuoyuna hangi alanda yatırımlar yapacağımızı açıklayacağız” dediler. Çok sevindirici. Bunlar milyar dolarları aşan yatırımlar olacak.
Opel ve VW hazırlanıyor
Otomotiv sektöründe hazırlıklar var. ‘İllaki üretiminizi burada yapın’ dediğimiz markalar var. Burada yatırımları olması gerekiyor. Bu hazırlığı yapıyorlar. Türkiye’nin en çok satan araçlarından Opel’in, Volkswagen’in (VW) yatırımı var mı burada? Hayır. Sektörde daha fazla yatırım yapmaları gerekiyor. Ford’a diyoruz ki, “Sen ticari araç üssü olarak burayı değerlendir ama otomobil de koy bunun içerisine”. Böylece onların otomobille ilgili çalışmaları olacak. Ama otomobille ilgili çalışmalar olmadan bile Ford ayrıca 1 milyar dolarlık yatırım kararı aldı ve açıkladı. Bosch’un, Siemens’in tıbbı cihazlarla ilgili yatırımları olacak. Bu kararlarını bize bildirdiler. Ayrıca önümüzdeki günlerde Fatih Projesi ihalesi yapılacak. Orada da yatırım şartı var. Bu çok önemli. Bu teknolojinin transferi gerçekleşmiş olacak.