‘Tabldot’un tadı kaçtı
Kamuya yemek veren firmalar, yaptıkları 3 yıllık anlaşma gereği, maliyetleri artsa da zam yapamadı. Şu an sektör zararına çalışıyor. Şartnamedeki yemek tarifi değişmez, fiyat revizyonu yapılmaz ya da anlaşmalar feshedilmezse zincirleme iflaslar kapıda
Gıda enflasyonu yüzde 30’lara vurmuşken, ihale şartnamesi gereği kamuya verdiği yemeğin fiyatına sadık kalmak zorunda olan ve revizyon yapamayan yemek firmaları sıkıntıda. Sektör temsilcileri tek umutlarının Tasfiye Kararnamesi olduğunu belirtirken “Şayet bu kararnamede toplu yemek sektörü unutulursa, 500 bin kişiye doğrudan istihdam sağlayan sektörde zincirleme iflaslar görebiliriz” uyarısında bulundu.
Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu’nun Kurucu Başkanı ve Parıltım Yemek Yönetim Kurulu Başkanı Necat Aydın, toplu yemek sektöründe yaşanan sıkıntıya dikkat çekti.
Gözler kararnamede
Son açıklanan Eylül ayı verileri ile birlikte tüketici enflasyonunun yüzde 24.52’ye, üretici enflasyonunun yüzde 46.15’e ulaştığını belirten Aydın, “Bugüne kadar kamu ihale sözleşmeleri
3 yıllık bütçeye kadar yapılabiliyordu. Zira enflasyon rahatsız edici boyutta değildi. Ama şu an tüm ihaleler sektöre ve üretime ciddi zarar veriyor. Bunu düzeltmenin üç yolu var. Ya şartnamelerde değişiklikler yapılmalı ya sözleşmeler feshedilmeli ya da fiyat konusunda revize yapılarak firma ile müşteri arasındaki iş birliği devam etmeli” dedi.
Aydın, taahhüt sektörü için bir tasfiye kararnamesi çıkarılma hazırlığı olduğuna dikkat çekerek çıkacak kararnamede toplu yemek sektörünün unutulmaması gerektiğini söyledi.
Necat Aydın, taahhüt sektörü için tasfiye kararnamesi çıkaracaklarını açıklayan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan’ın sözlerinin toplu yemek sektörü tarafından da çok olumlu karşılandığını belirtti. Yükselen gıda fiyatları karşısında toplu yemek sektöründeki şirketlerin çok zor durumda kaldığını anlatan Aydın, “Bu çıkacak kararnameye kamu kurumları ile çalışan ve zorda olan toplu yemek sektörü şirketleri de ilave edilirse üreticilere ve tedarikçilere sıkıntılar yaşatmadan bertaraf edilir” dedi.
Toplu yemek sektörünün son dönemdeki temel sorununun gıda fiyatlarında yaşanan artış olduğunu belirten Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:
Menüler sıkıntı
“Özel sektördeki firmalarla karşılıklı görüşmeler gerçekleştirerek çözüm oluşturuyorsunuz. Ancak devlet ihalelerine girerek devlet kurumlarının toplu yemek işlerini aldığınızda, işin devlet çalışanları ihale kanununa bağlı oldukları için özel sektör çalışanları kadar esnek değiller. Uzun bir süredir enflasyon daha stabil olduğu için ihalelerde sözleşmeler 3 yıllık yapılır olmuştu. Ancak geldiğimiz noktada bu sözleşmeler, yemekçilerin aleyhine bir durum yarattı. Değil fiyatı, menünün içeriğini bile değiştiremiyorsunuz. Yeni sözleşmeler bundan sonra 1 yıl bile değil, 6 aylık enflasyon dikkate alınarak düzenlenmeli. Biz bu konuda uyum ve anlayış bekliyoruz.”
MALİYET SATIŞ FİYATINI GEÇTİ
Sektörde yaşanan sıkıntıyı düzeltmenin 3 yolu olduğunu ifade eden Necat Aydın, sözleşme feshinin de bir seçenek olduğunu ifade etti. Aydın, “Ya şartnamelerde değişiklikler yapılmalı ya sözleşmeler feshedilmeli ya da fiyatta revize yapılarak firma ile müşteri arasındaki iş birliği devam etmeli. 1 Ocak 2018’de 4 kap yemek ve 1 salatayı 14 liraya sattıysanız bugün bu fiyata sadece üretiyorsunuz. Üstelik bunun içine işçilik, doğalgaz, elektrik ve diğer giderleriniz ekli değil. Onlar da dahil edildiğinde zararına satış var. Maliyet satış fiyatının üzerine çıktı” dedi.
252 BİN TON BUĞDAY SATIŞTA SATIŞA ÇIKIYOR
Ekmekte zam tartışması sürerken TMO ithal ettiği 252 bin ton buğdayın dağıtımına başlıyor. TMO’nun yazısına göre 12.5 protein buğday tonu 1.275 liradan, 13.5 protein buğday tonu 1.350 liradan un fabrikalarına satılacak. Talep sahiplerinin 10 Ekim’e kadar şube müdürlüklerine müracat etmeleri gerekiyor. Satılacak buğdaylar Bandırma, Derince, İzmir, Mersin, Samsun ve Tekirdağ limanlarında bulunuyor. Talep sahipleri en fazla iki limandan tercih yapabilecek.