Hayırseverlik öldü!
Hayırseverlerin yardımları 11 milyar dolar da kaldı
Sonunun ne zaman geleceği kestirilemeyen mali endişeler bu yıl insanları hayırseverliği rafa kaldırmaya itti. ABD’li hayırseverlerin kendileri kadar şanslı olmayan kişilere yardım etmek için yaptığı yardımlar 2007 yılında 43 milyar dolara ulaşırken, bu yıl yardımlar 11 milyar dolar seviyesinde kaldı. 2000 yılından bu yana 1 milyon doların üzerindeki tüm hayırseverlik faaliyetlerine yönelik derlenen veri tabanı ‘The US Million Dollar List’ tarafından yapılan açıklamaya göre, bu son 12 yılın en düşük rakamı. Uzmanlar, bağışlardaki bu sert düşüşün halkın ülke ekonomisinin geleceğine olan güvensizliğinden ve artan geçim endişesinden kaynaklandığı görüşünde hemfikir.
İngiltere’de de durum pek farklı değil. Son derlenen verilere göre, 2011-2012 döneminde ülke sınırları içinde toplanan bağışlarda yüzde 15’lik bir düşüş kaydedildi. Toplanan bağış miktarı 9.3 milyar sterline ulaşırken, bunun son 8 yılın en düşük rakamı olduğu kaydedildi. Kent Üniversitesi tarafından hazırlanan ‘İngiltere’nin Milyon Sterlin Bağışlayanlar Raporu’ sadece orta sınıfın değil, zenginlerinde kesenin ağzını sıktığını ortaya koydu. Rapora göre, 2010-2011 döneminde değeri 1 milyon sterlin ve üzerindeki bağışlarda da düşüş gözlemlendi.
Değeri 1 milyon sterlin ve üzerindeki bağışların toplam değeri 1.24 milyar sterlini bulurken, bunun 2006-2007 yıllarından bu yana toplanılan en düşük rakam olduğu ifade edildi. Gönüllü Kuruluşlar Ulusal Konseyi yöneticilerinden Ben Kernighan, “Oldukça zor bir yılı geride bıraktık. 2013’de bundan farklı olmayacak” diye konuştu.
Hükümetler tarafından krize karşı devreye sokulan kemer sıkma planları Birleşmiş Milletler’in dünya çocuklarını korumak ve yaşam koşullarını iyileştirmek amacıyla kurduğu yardım kuruluşu Unicef’i de vurdu. Unicef’in geliri bu yıl yüzde 7 oranında düşerek 3.4 milyar dolar oldu.
Aşevlerine talep yüzde 15 arttı
3 yıldır içinde bulunduğu borç krizini çözüme kavuşturamayan Euro Bölgesi’nde ve 2008’de patlak veren mortgage krizinin ardından ekonomisi oldukça yavaş bir toparlanma süreci içerisinde olan ABD’de işsizlik ve yoksulluk rakamları her geçen gün biraz daha artıyor. Böyle bir ortamda, hayırseverlerin de bağış vanasını kısmayı tercih etmesi kâr amacı gütmeyen uluslararası kurumların omuzlarındaki yükün de ağırlaşmasına neden oluyor. Restoranlardan, market ve çiftliklerden artıkları toplayarak New York’ta yaşayan yoksullara bir kap yemek sunmaya çalışan City Harvest tarafından yapılan açıklamaya göre şehirdeki aşevlerinin ziyaretçi sayısı bu yıl yüze 15 arttı. City Harvest yöneticisi Jilly Stephens, eskiden sadece yetişkinler gelirdi. Şimdi maaile gelenler oluyor” diye konuştu.
Madoff hapisten uyardı
Son dönemin en büyük Wall Street dolandırıcılığına imza atan eski fon yöneticisi Bernie Madoff, ‘insider trading’in (şirkete ait bilgileri kullanarak kazanç elde etmek) sonsuz kadar var olacağını belirterek, yatırımcıları piyasadaki tehlikelere karşı uyardı. Uyguladığı Ponzi şeması nedeniyle 150 yıllık cezaya çarptırılan 74 yaşındaki Madoff, ikametgahı olan Kuzey Carolina ceza evinde Noel arifesinde yazdığı mektupta piyasaların yeterince şeffaf olmadığını söyledi. Hedge fonları büyümeye zorlamanın piyasa oyuncularını daha da kontrolsüz riskler almaya zorladığına dikkat çeken Madoff, hedge fonların işlemlerini denetlenmeyen ‘karanlık havuzlarda’ gerçekleştirdiğini kaydetti.
“Ne’insider trading’ ne de ‘front running’ yeni bir olgu” diyen Madoff, bu işlemlerin yıllardır yapılmakta olduğunu ifade etti. ‘Front running’ bir fonun, müşterinin al-sat emrini önceden öğrenip emri gerçekleştirmeden önce kendi parasıyla işlem yaparak haksız kazanç elde etmesi anlamına geliyor. Madoff, mektubunda, “Kurumsal müşteriler al-sat emirlerini gizli tutarak, fonların haksız kazanç elde etmesini önlemeye çalışıyorlar. Ancak büyük al-sat emirlerinin bir şekilde piyasaya sızmasının engellenemez” diye yazdı.