Ekonomistler TCMB faiz kararını değerlendirdi
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) mart ayından bu yana yaptığı seri faiz indirimlerine devam ederken, son indirimle 125 baz puanla tarihin en düşük faiz koridoru görülmüş oldu. PPK'nın faiz koridoru üst bandını 6 ayda 225 baz puan azaltarak yüzde 8,50'ye çekmesiyle faiz koridoru genişliği de 125 baz puana indi. Böylece tarihin en dar faiz koridoru görülmüş oldu.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, faiz koridorunun üst bandında bu ay gerçekleştirilen 25 baz puanlık indirimin, piyasa beklentileri doğrultusunda olduğunu belirterek, sadeleşme yönünde yine ölçülü ve temkinli bir adım daha atıldığını söyledi.
Faiz indirim sürecinin bitimine ilişkin bir sinyal verilmediğine işaret eden Bürümcekçi, para politikasında "sıkı duruş" vurgusunun ise faiz indirimlerinin 225 baz puana ulaşmasına rağmen korunduğunu dile getirdi.
Bürümcekçi, Kurulun temel ekonomik büyüklüklere ilişkin değerlendirmelerinin değiştiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Tarihin en dar faiz koridoru, koşullar değişirse TL'yi savunmaya yeterli olmaz. Son indirimle mart ayından bu yana birikimli faiz indirimi 225 baz puana ulaşırken, koridorun genişliği de 125 baz puanla tarihi düşük seviyesine gerilemiş oldu. Ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti ile yüzde 7,50 olan politika faizi arasındaki fark da önümüzdeki 1 aylık süreçte son dönemlerin en düşük seviyesine gerileyecektir. Öte yandan, sadeleşme süreci aynı zamanda tek faiz uygulanması anlamına geleceğinden, bütün fonlamanın mevcut politika faizi seviyesinden sağlanmasının aşırı bir gecelik faiz düşüşüne dönüşmemesi için zamanla politika faizinin yükseltilmesi de gerek. Benzer şekilde koridor alt sınırı olan borç alma faiz oranının da paralel artış göstermesi ve koridorun daralmasının sadece üst taraftan sağlanmaması lazım." TCMB'nin fonlama maliyetini ne kadar düşüreceğinin de önemli olmaya devam edeceği vurgulayan Bürümcekçi, yarından itibaren gecelik faizin yüzde 8,5'e gerilemesinin, ortalama fonlama maliyetinin 10-15 baz puan aşağı gelmesine yol açacağını kaydetti.
Haluk Bürümcekçi, faiz indirim sürecinin bitimine ilişkin net bir mesaj verilmemesi dolayısıyla "piyasa algısı, koşullar izin verirse bir veya iki üst bant faiz indirimine daha gidilebileceği yönünde oluşabilir" şeklindeki değerlendirmelerinin hala geçerli olduğunu sözlerine ekledi.
"Sıkı likidite duruşunun devam etmesini bekliyoruz"
Halk Yatırım Başekonomisti Banu Kıvcı Tokalı da PPK metnindeki değişikliklerden bahsederek, enflasyon görünümüne ilişkin temkinlilik nedeniyle sıkı likidite duruşunun devam etmesini beklediklerini söyledi.
Büyüme görünümüyle ilgili ılımlı ve istikrarlı eğilim korunurken, yapısal reformların uygulanmasına vurgunun sürdüğüne işaret eden Tokalı, "İç talepte yavaşlama görünse de büyümeye katkısının sürmesi bekleniyor. Cari dengede tarafında da turizm sektöründeki yavaşlığın kısa vadeli olumsuz etkisine karşın, dış ticaret hadlerindeki iyileşmenin gecikmeli etkileriyle tüketici kredilerinin ılımlı seyrinin dengeleyici bir rol üstlendiği düşünülüyor. Sonuç olarak, enflasyon baskılarındaki beklenen azalma doğrultusunda, küresel likidite koşullarının destekleyici olması durumunda, faiz indirimlerinin devam edebileceği sinyalini alıyoruz." değerlendirmelerini yaptı.
DenizBank Özel Bankacılık Sermaye Piyasası Araçları Yönetmeni Orkun Gödek ise PPK metninde turizm vurgusu yapıldığını, bu kanattan cari dengeye olumsuz etki gelmesinin beklendiğini ancak bunun kısa vadeli tanımlandığını kaydetti.
İç talep yavaşlıyor denilse de büyümeye katkı sağlamaya devam ettiği şeklinde ekleme yapıldığına dikkati çeken Gödek, "Belki de bugün için en gözden kaçacak ayrıntı; işlenmemiş gıda enflasyonunda kısa vadede aşağı yönlü düzeltme olabileceği öngörüsüdür. Şayet bu beklenti ağustos ayı enflasyon rakamlarına yansırsa son dönem tahvil piyasasında görülen yatay hareketin bir kez daha aşağı yönde kırıldığı ve kısa vadeli faizleri rahatlattığını görebiliriz." ifadelerini kullandı.