Çin istilası
Elektronik eşyadan oyuncağa kadar 'sudan ucuz' Çin malları rafları doldurdu. Yerliler birer birer batıyor
Türkiye'de pek çok sektör Çinli rakiplerine boyun eğiyor. Yer Tahtakale'deki 'Şark Han'. Her taraf koli dolu, yılbaşında mallarını tüketen dükkanlar yeni mallarla raflarını dolduruyor. Kutuların neredeyse hepsinin gönderen bölümünde "Made in China", alıcı bölümünde ise "Turkey- İstanbul" yazıyor. Bir tezgahın üstünde yanıp sönen onlarca ampulden oluşan bir lamba duruyor. Tezgahtar hemen yanımıza geliyor:
"Abi bunda 100 ampul var, tanesi 3.5 milyon lira". Tezgahtara "Neden bu kadar ucuz?" diye sordu umuzda bize bir tekerleme ile cevap veriyor:
"Parayla yapsan yapamazsın, tek tek ampul takamazsın; Çin'le rekabet edemezsin."
Çok ucuza satılmasından dolayı 'Çin mucizesi' olarak bilinen Çin malları artık her sektöre girdi. Türkiye'nin 2003 yılının ilk 10 ayında Çin'den gerçekleştirdiği ithalat 2 milyar doları geçti. Onlarca farklı sektörde yüzlerce farklı kalemde Çin malları satılmaya başladı.
Oyuncak ve hediyelik eşya sektöründe Çin'in üstünlüğü hemen göze çarpıyor. Özellikle Türkiye'nin toptan pazarı olarak bilinen Tahtakale'ye gidildiğinde durum daha net olarak ortaya çıkıyor. Hangi dükkana gitseniz, hangi kapıdan içeriye girseniz her yerde Çin malları cirit atıyor.
Ne üretim kaldı ne de dernek
Çin'den oyuncak ithal eden firmaların başında Dünya Oyuncak geliyor. Firmanın ortaklarından Alattin Zincirkıran, yıllardır oyuncak işiyle uğraştıklarını ve imalatla işe başladıklarını söylüyor: "Türkiye'de 730 tane oyuncak imalatçısı vardı, şu anda 30 imalatçı bu işi yapıyor. Hatta ben de Oyuncak imalatçıları Derneği ikinci Başkanı'ydım ama şimdi ne dernek kaldı ne de imalat."
Alattin Zincirkıran Çin'den oyuncak ithalatının 1984 yılında başladığını ama son 2 yıldır çok büyük yoğunluk yaşandığını söylüyor ve ekliyor: Çin ile rekabete girmek imkansız...
"6 yıl önce imalathanemi kapattım ve Çin'den ithal oyuncak işine başladım. Çünkü Çin devleti üreticiye o kadar çok imkan sağlıyor ki rekabet etmek imkansız. Fabrika açacak kişiye arsayı bedava veriyor, 10 yıl vergi almıyor, hammaddeyi hep aynı fiyattan veriyor. İşçilik de zaten Çin'de en ucuz şey. Böyle olunca en ucuz mallar Çin'den çıkıyor." Çin mallarının çok ucuz olduğunu ve Türkiye'de aynı maliyetle üretimin imkansız olduğunu söylüyor Zincirkıran ve sürdürüyor konuşmasını: "Çin'de 3 yıl öncesiyle bugünün fiyatları aynı. Çünkü devlet hammaddeyi hep aynı fiyattan veriyor. Ama Türkiye'de böyle bir şey söz konusu değil. Enflasyon yüzünden hammadde fiyatları yükseliyor. Öyle olunca fiyatlar hep değişiyor. Zaten sanki Çin'den en fazla malı Türkiye alıyormuş gibi bir düşünce var. Bu tamamen yanlış çünkü Türkiye koli koli mal alırken, Avrupa ülkeleri gemi gemi mal alıyor."
Peki bu nasıl oluyor? Çin nasıl bu kadar ucuza üretip bütün dünyayı fethediyor? Çinliler hâlâ komünist sistemde oldukları ve devletleri için çalıştıkları düşüncesiyle ayda 40-50 dolara razı oluyor.
Türkiye'de 9 cent olan elektriğin kilowatsaati Çin'de 1.2 cent. Hammadde fiyatları artmıyor. Yüksek miktarlı üretim yaptıkları için de maliyetler ekstra düşünce karşısında hiçbir malın rekabet gücü kalmıyor.
Değil tetris'i o fiyata ambalajını bile vermezler Çin'den gelen ve büyük küçük herkesin hastalığı olan Tetris'ler sadece 1 milyon liraya satılıyor. Satıcı "Oyuncağın sadece ambalajını Türkiye'de bu fiyata yaptıramazsınız" diyor.
Anahtarlar uyuyor ama
Çin'den gelen kilitlerin anahtarlarının birbirini tanıma ve açma ihtimali çok yüksek ama olsun. Hediyesi 1 milyon 500 bin lira...
750 bin liraya araba
Sadece 750 bin liraya çocuğunuza oyuncak bir araba almanız mümkün. 1 milyon veriyorsunuz 250 bin lira geri alıyorsunuz.
160 milyona teleskop
Avrupa ya da Japon malı teleskopların fiyatı 1 milyar lirayı bulurken, uzaya meraklı ama parası olmayanlar için bu teleskoplar iyi bir başlangıç sayılabilir...
Bosch da çinli ama
Hitit adı verilen bu spiral taşlama makinasmın fiyatı 80 milyon lira. Bosch da Çin'de üretim yapıyor ancak onun fiyatı 320 milyon.
Tek tek takılmaz
Birinin eline 100 tane küçük ampul verseniz ve undan bir düzenek kurmasını isteseniz, 3.5 milyona bu işi yaptıramazsınız. Ancak ayda 55 dolar ortalama maaşla çalışan Çinliler bu ışıklı panoları sabırla üretiyor.
Porselende kavga büyük
Çin ürünleri ile Türk ürünleri en büyük pazar kavgasını porselen ve züccaciyede yapıyor. Çin malı porselen tabakların tanesi 7.5 milyon liradan satılıyor.
Çin mallarının merkezi: Şark Han
Hediyelik eşya pazarının kalbi Tahtakale'de Şark Han'da atıyor.
5 katlı hanın her katında üzerinde "China" yazan koliler göze çarpıyor. Koliler kapıların önünde üst üste sıralanmış şekilde bekliyor.
Piyasadaki fiyatın yarısına satılıyor
Çinlilerin egemen olduğu sahalardan bir tanesi de hediyelik eşya. Kahraman Hediyelik Eşya'nın Sahibi Mahmut Kahraman "Çinliler ile rekabet imkansız. Yarı yarıya fiyata mal geliyor. Bırakalım onlar üretsin. Biz markayı yaratalım. Tek kurtuluşumuz bu" diyor.
Yılların oyuncakçısı Fatoş bile üretimini Çin'e kaydırdı
Türkiye'nin oyuncak sektöründeki en önemli markalarından "Fatoş Oyuncakları" da Çin'e yenik düşen markalardan. Şirketin kurucusu ve sahibi Fatoş inhan, 6 bin metrekarelik atölyesini kapattı ve şimdi bir promosyon şirketinde oyuncak tasarlıyor. Oyuncaklar ise Çin'de üretiliyor.
1990'lı yıllarda piyasanın neredeyse en büyük üreticisi olan Fatoş Oyuncakları kısa sürede Çin mallarına boyun eğmek zorunda kalırken 30 yıllık fabrika, 350 çalışanını işten çıkardı. 500 fasoncu da işsiz kaldı.
Şirketin sahibi ve oyuncak sektöründe 'Fatoş' markasını yaratan Fatoş İnhan, halen bir promosyon şirketinde oyuncak dizayn ediyor ve hayatın ne garip bir oyunu ki, kendi çizimi oyuncaklar Çin'de üretiliyor, İnhan "Türkiye, Çin oyuncaklarının çöplüğü haline geldi" diyor.