Almak için sıraya girdiler! Fiyatı 1 milyon 360 bin lira...

1950'li yıllardan bu yana askeri ve sivil birçok alanda kullanılan hovercraft isimli amfibik araçların tasarımlarında yaşanan değişimler, tüm dünyanın ilgisini çekiyor. İngiltere’de Von Mercier isimli şirketin geliştirdiği “Arosa” isimli hovercraft, spor arabaya benzer tasarımıyla dikkat çekti. Aracın tasarımında otomobil dünyasında yaşanan değişimler de dikkate alındı. Arosa, hovercraft teknolojisinin ulaştığı son noktayı gösterirken, aynı zamanda elektrikli otomobil tasarımlarından da izler taşıyor.

100 KM HIZA ULAŞIYOR

Savaş uçaklarına benzer oturma düzenine sahip araç, saatte 100 kilometre hıza ulaşıyor ve bu alanda sınıfının en hızlı aracı. Ortalama 65 km/s hızla gidildiğinde 194 kilometre menzile sahip olan araç, üstü açık şekilde tasarlandı ve tüm göstergeleri de tamamen dijital.

Arosa isimli aracın ilk bakışta devasa tekerlekleri var gibi görünüyor olsa da şirket yöneticileri tekerleğe benzeyen bölümün aracın hareket kabiliyetini artıran fan sistemi olduğunu vurguladı. 3 elektrik motoruna sahip olan araç, güç aktarımını sağlamak için hibrit bir motor kullanıyor. Aracın tampon kısmında bulunan piller ise ani hızlanmalar için elektrik depoluyor.

Hovercraft isimli araçların ortaya çıktığından bu yana kontrolü zor araçlar olduğunu belirten Von Mercier yetkilileri, Arosa'nın kolay kontrol edilebilmesi için bazı değişiklikler yapıldığını belirtti. Yapılan iyileştirmeler sayesinde Arosa, normal bir hovercraft’tan çok daha kolay şekilde ileri ve geri manevraları yapabiliyor, etrafında dönebiliyor.

ŞU ANA KADAR 180 KİŞİ ALMAK İSTEDİ

100 bin dolara (1 milyon 360 bin TL) satışa çıkması planlanan Arosa isimli araçtan ilk etapta 50 adet üretilmesi planlanırken, aracın 2022 yazında satışa sunulması hedefleniyor. Şirketten yapılan açıklamaya göre, Arosa için daha şimdiden 180 müşteri sıraya girdi. Von Mercier yetkilileri aracın yasal olarak trafiğe açık alanlarda kullanılamayacağının altını çizdi.

HOVERCRAFT NEDİR?

Ulaşım araçları içinde en ilginç tasarımların başında gelen Hovercraft isimli araçlara gün geçtikçe ilgi daha da artıyor. Hareket ettiği zeminin üstünde altındaki hava yastıkları sayesinde adeta uçarak giden bu araçlar günümüzde askeri ve sivil olmak üzere birçok görevde kullanılıyor. Gerçek anlamda ilk hovercraft İngiliz Mühendis Christopher Cockerell’in çalışmaları sonucunda hayat buldu ve 1959 yılında SR-N1 adı verilen ilk hovercraft ortaya çıktı.

SÜRTÜNME KUVVETİ ONA ENGEL DEĞİL

Hovercraft'ların hızlı olması, bir limana veya bir yola ihtiyaç duymaması gibi yetenekleri sayesinde gelecekte daha çok tercih edilen bir araç haline geleceği düşünülüyor. Hareket halindeyken sürtünme kuvvetine maruz kalmayan bu araçlar aynı zamanda kullanıcılarının yakıttan tasarruf etmesini sağlıyor.

1960'lı yıllarda hovercraft'lardan deniz dışında, çöllerde ve buzlarla kaplı bölgelerde yararlanılması için çalışmalar yapıldı. Bu dönemde yapılan çalışmalar teknolojik yetersizlikler sebebiyle yarım kaldı. Günümüzde teknolojinin gelişmesi ile hovercraft'ların da çok farklı alanlarda kullanılabileceği düşünülüyor.

Askeri ve sivil amaçlı birçok görevde kullanılan hovercraft'lar, çevre araştırmaları ve arama kurtarma görevlerinde de aktif şekilde kullanılıyor.

EN BÜYÜK HOVERCRAFT'LAR

Günümüzde devasa boyutlara ulaşan hovercraft'lar kullanılıyor. Bu zamana kadar sivil amaçlarla kullanılan en büyük hovercraft SR-N4 isimli model olarak biliniyor. 1970’li yıllardan 2005 yılına kadar Fransa ve İngiltere arasında yolcu seferlerinde kullanılan SR-N4, 193 ton ağırlığa sahipti. 450 yolcuyu ve 65 aracı rahatça taşıyabilen SR-N4 modeli 150 kilometre hıza ulaşabiliyordu.

555 TON AĞIRLIĞA SAHİP

Askeri amaçlar için üretilmiş ve dünyanın en büyük hovercraft’ı olarak kabul edilen araç ise Rus ordusunda görev alan “Zubr-Class Hovercraft” olarak biliniyor. 555 ton ağırlığa sahip olan dev araç, 3 ana muharebe tankı veya 500 askeri taşıyabiliyordu. Zubr sınıfı hovercraft'lar 70 kilometre hıza ulaşabiliyordu.