Başöğretmen ve uzman öğretmenlik sınavı neden yapılıyor? Öğretmenlik kariyer sınavı hakkında soruları Bakan Özer tek tek yanıtladı!
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkmasıyla birlikte Öğretmenlik Kariyer Basamakları Mesleki Gelişim Çalışmaları başladı. Öğretmenler temmuz ayından bu yana Başöğretmen ve uzman öğretmenlik eğitimlerine katılıyor. Eğitimler eylül ayında tamamlanacak ve öğretmenler sınava alınacak. Zaman zaman tartışmalara ve tepkilere neden olan Başöğretmen ve uzman öğretmenlik sınavı ile ilgili boykot çağrılarına geçtiğimiz günlerde Kabine toplantısı sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan yanıt gelmişti. Süreç ile ilgili tepkiler büyürken Milli Eğitim Bakanı Mahmut öğretmenlik kariyer basamakları, başöğretmen ve uzman öğretmenlik sınavı ile ilgili Hürriyet Yazarı Ahmet Hakan’ın sorularını yanıtladı. Peki, Başöğretmen ve uzman öğretmenlik sınavı neden yapılıyor? Öğretmenlik kariyer mesleği mi? Başöğretmen ve uzman öğretmenlik unvanı soruna neden olur mu? İşte Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in öğretmenlik sınavları ile ilgili açıklamaları!
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bu yıl ilk kez devreye alınan Öğretmenlik Kariyer Basamakları uygulaması Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkmasıyla birlikte başladı. Başöğretmen ve uzman öğretmenlik unvanı için öğretmenler eğitime katılıyor. Temmuz ayında başlayan eğitimler eylül ayında tamamlanacak ve öğretmenler aldıkları eğitimlerden sınava tabi tutulacak. Sınavda başarılı olan öğretmenlerin maaşlarında artış yapılacak.
TARTIŞMALARA NEDEN OLMUŞ, BOYKOT ÇAĞRISI YAPILMIŞTI!
Öğretmenlik kariyer basamakları sınav süreci ise pek çok kesimde tartışmalara neden oldu. Sosyal medyada yapılan boykot çağrılarına da Kabine toplantısı sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tepki göstermiş şu ifadeleri kullanmıştı:
“Öğretmenlerimizin 60 yıllık büyük özlemi olan meslek kanunlarının çıkmasıyla birlikte uzman ve başöğretmen kadrolarına 614 bin 446 başvuru oldu. Bu öğretmenlerimizin büyük bölümü gerekli eğitimlerini tamamladılar. Yüksek lisans ve doktora yapmış olan 90 bine yakın öğretmenimiz yapılacak sınavdan zaten muaflar. Diğer öğretmenlerimize, sınavı boykot etme çağrısı yapılmasını, en başta milli iradenin tecelligahı olan Meclisimize saygısızlık olarak görüyoruz. Daha önce de öğretmenler arasında ayrımcılık yaparak onlara hakaret edenlerin bu konudaki gayretlerinin ciddiye alınacak bir tarafı yoktur. Uzman ve başöğretmenlik sınavına girecek tüm öğretmenlere şimdiden başarılan diliyorum"
BAKAN ÖZER NOKTAYI KOYDU!
Kamuoyunda öğretmenlerin sınav alınması ile ilgili görüşler sıklıkla dile getirilirken, özellikle sosyal medyadaki “öğretmenliğin bir kariyer mesleği olamayacağı yaklaşımı” ile ilgili tüm soruları, merak edilenleri, dünyadaki uygulamaları Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer Hürriyet Yazarı Ahmet Hakan’a anlattı. İşte Ahmet Hakan’ın röportajı:
ÖĞRETMENLİK KARİYER MESLEĞİ Mİ?
Öğretmenliğin bir kariyer mesleği olamayacağı yaklaşımına katılmıyor Bakan Özer. Dünyanın birçok ülkesinde öğretmeni kişisel ve mesleki gelişim konusunda yönlendiren kariyer uygulamalarının bulunduğunu söylüyor.
UZMAN ÖĞRETMEN VE BAŞÖĞRETMEN SIFATLARI SORUNA NEDEN OLUR MU?
Bakan Özer’e “Başöğretmen, uzman öğretmen, sadece öğretmen... Bu sıfatlar, öğretmenler arasında sorunlara yol açmaz mı?” diye soruyorum. Bana verdiği bilgiye göre “uzman öğretmenlik” ve “başöğretmenlik” kavramı, 2006 yılından beri eğitim sistemi içinde zaten varmış. Türkiye’de şu anda 76 bini aşan uzman öğretmen mevcutmuş. 338 öğretmen de başöğretmen unvanını almış. Bakan Özer, “Şu ana kadar herhangi bir sorun çıkmış mı ki bundan sonra çıksın?” diyor.
SINAVSIZ OLMAZ MIYDI?
Başöğretmen ve uzman öğretmen, belirli bir eğitimden sonra sınavla belirlenecek. Peki hiç eğitim verilmese, hiç sınav yapılmasa ve “10 yılı dolduran uzman olur” ya da “15 yılı dolduran başöğretmen olur” dense... Olmaz mıydı? Bakan Özer, sınavın rencide edici olarak görülmesine şiddetle itiraz ediyor. “Sınavsız kariyer olmaz” diyor ve ekliyor: “Türkiye’de her alanda kariyer sistemi, sınavla inşa ediliyor.” En çok vurguladığı husus ise şu: “Biz öğretmenlerimizin öğretmenlik yeterliliğini ölçmüyoruz ki. Bütün öğretmenlerimiz yeterlidir. Biz sadece alınan eğitimi değerlendiren bir sınav yapacağız. Nasıl yüksek lisans yaparken aldığınız dersin sınavına giriyorsanız bu da öyle.”
ÖĞRETMENLİK KARİYER BASAMAKLARI DÜNYADA UYGULANIYOR MU?
Aklımdaki sorulardan biri de şu: “Dünyada bu işler nasıl oluyor? Gelişmiş ülkeler, öğretmenliği bir kariyer mesleği olarak görüyorlar mı? Onlarda da var mı uzman öğretmenler, başöğretmenler?” Bakan Özer, dünyadan çok sayıda örnek verdi. Buna göre... İsveç’te “başöğretmen ve lektör öğretmen” varmış. Polonya’da dört kariyer basamağı varmış. İtalya’da öğretmenler için kariyer basamakları mevcutmuş. İngiltere’de öğretmenlerin yüzde 95’i lisansüstü eğitimle yetişiyormuş. Finlandiya’da öğretmenlik eğitimi, tıp eğitimi gibi 6 yılmış. Belçika’da, Fransa’da, Hollanda’da tüm öğretmenler için yüksek lisans yapma zorunluluğu varmış. ABD’nin bazı eyaletlerinde öğretmenler için öngörülen sertifikalı eğitimlerin beş yılda bir yenilenmesi zorunluymuş.
BAŞÖĞRETMEN VE UZMAN ÖĞRETMENLİK SINAVI NEDEN YAPILIYOR?
Acaba böyle bir düzenlemeye neden ihtiyaç duyuldu? Yani bu düzenleme eğitim sistemine ne kazandıracak? Bunu da sordum Bakan Özer’e. Bakan Özer, bu uygulamanın öğretmenleri yüksek lisans ve doktora yapmaya teşvik edeceğini düşünüyor. Yüksek lisans yapmış öğretmenlerin uzman öğretmenlik sınavından, doktora yapanların ise başöğretmenlik sınavından muaf olacaklarını hatırlatıyor ve ekliyor: “Öğretmenlerimiz, lisansüstü eğitim konusunda istekliler. Bu isteği kariyer sistemiyle birleştirmeye karar verdik. Önümüzdeki yıllarda öğretmenlerimizin yüksek lisans ve doktora eğitimlerine yoğun biçimde yöneleceklerine inanıyorum.” Öğretmenlerin eğitim sisteminin temel direği olduğunu vurgulayan Bakan Özer, “Öğretmen güçlü olursa, eğitim sistemi güçlü olur” diyor.
BAŞARISIZ OLANLAR KENDİLERİNİ YETERSİZ HİSSETMEYECEK Mİ?
“Eğitim alıp sınava giren ancak başarılı olamayan öğretmenler, kendilerini mesleki açıdan yetersiz hissetmeyecekler mi?” diye de sordum Bakan Özer’e. Verdiği cevap şu: “Biz tüm öğretmenlerimizin başarılı olacağına inanıyoruz. Belirsizlikleri ortadan kaldırmak için eylül ayında örnek soru kitapçıkları yayınlayacağız. Her yıl tekrarlanacak bir sınav bu. Olmazsa yeniden devam edebilirler. Sınava girmek istemeyenler, yüksek lisans yapabilirler. Herhangi bir alanda. Hiçbir sınırlama yok.”
MAAŞ ARTIŞLARI SORUN OLUR MU?
Uzman ve başöğretmenlere daha fazla maaş ödenecek. Bu da akıllara şu soruyu getiriyor: “Sonuçta hepsi aynı işi yapacak ama bazılarına daha fazla ücret ödenmiş olacak. Bu bir sorun değil mi?” Bakan Özer, “Sistem tüm öğretmenlere açık. Derece ve ücret artışı, kıdem ve sınava bağlı. Kriterler net. Özlük haklarında iyileşmeler, teşvik edici boyutta. Özlük haklarında ciddi artışlar sağlayan bir mekanizmadır bu. Ayrıca bir kota yok. Şartları sağlayan her öğretmenimiz bundan faydalanabilir. Unutmayalım: Öğretmenler, sadece öğretenler değil, hayat boyu öğrenenlerdir” diyor.