Yaptığı basın açıklamasında Suriye'deki ateşkes kararını değerlendiren Başbakan Yardımcı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Türkiye’nin Suriye’deki ateşkesi olumlu bulduğunu belirterek, “Ümit ederiz ki uygulama kabiliyeti olan bir ateşkes olur" dedi.
Ateşkes anlaşmasında 6 aylık bir müzakere sürecinin öngörüldüğünü söyleyen Hükümet Sözcüsü, "Ateşkeste DAEŞ ve benzeri örgütler dışarıda bırakılacak. İnşallah bu 6 aylık müzakereler sonucunda Suriye'deki bütün ılımlı muhalefet yeniden inşa sürecinde yer alır. Biz ABD'nin de Esad'sız bir Suriye yönünde kanaati olduğunu biliyoruz. Yine ümit ederiz ki barışın gelmesiyle yurtdışında yaşayan Suriyeliler de kendi ülkelerine kasabalarına dönme imkanına kavuşurlar" diye konuştu.
'ATEŞKES HERKESİ KAPSIYOR'
Türkiye'nin ateşkese yönelik 'kaygıları' devam ederken, ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise, Türkiye’nin Suriye’deki Kürtlere yönelik bombardımanı durdurması yönündeki çağrının, varılan ateşkesin ışığında bir kez daha yenilendiği belirtildi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, bugünkü basın açıklamasında, “Türkiye’yi, bombardımanı durdurması konusunda daha önce uyardık ve ateşkesin herkesi kapsadığını bir kez daha hatırlatmak isteriz. Geçen hafta dediğimiz gibi, bu konudaki politikamız değişmedi” dedi.
Toner, mutabakat kapsamında uygulanacak ateşkese uymanın Suriye’de yönetiminin ve Birleşmiş Milletler terör listesinde yer almayan grupların kendi tercihleri olduğunu söylerken, Türkiye’ye ilişkin ise “Biz Türkiye’nin top atışlarını durdurduğunu görmek istediğimiz konusunda çok netiz” ifadelerini kullandı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, ABD ile Rusya arasında Suriye'de çatışmaların durdurulmasına yönelik anlaşmaya herkesin uyması yönünde çağrı yaptıklarını bildirdi.
Toner, günlük basın toplantısında, Suriye'de çatışmaların 27 Şubat'ta durdurulmasına yönelik ABD ile Rusya uzlaşısı ile terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı
PYD hakkındaki soruları cevapladı.
ABD ile Rusya arasında Suriye'de çatışmaların durdurulmasına yönelik anlaşmaya herkesin uyması yönünde çağrı yapan Toner, bir soru üzerine Türkiye’ye de sınır ötesinden top atışlarını durdurmaları yönünde çağrıda bulunduklarını belirtti.
Toner, Türk yetkililerin PYD’nin silahlı kanadı YPG’ye yönelik top atışlarının devam edeceği açıklamalarına ilişkin, “Geçen hafta da söylediğimiz gibi bu konudaki politikamız değişmedi” dedi.
"YPG ve PKK’nın bağlantısı olmadığını" iddia eden Toner, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin PKK ve meşru müdafaası ile ilgili endişelerini anlıyoruz ama sınır üzerinden top atışlarını durdurması çağrısı yapıyoruz. YPG’ye de Halep ve civarındaki eylemlerinin açıkça durumu daha da kötüleştirdiği ve zarar verdiğini söyledik."
Top atışları
Suriye’deki çatışmaların durdurulmasına ilişkin bütün grupların üzerine düşenin bu anlaşmayı kabul etmek ya da etmemek olduğunu belirten Toner, “Eğer içerisinde olmayı kabul etmiyorsan kendi kararını veriyorsun ve açıkça bunu belirtiyorsun. Bu, ister rejim olsun ister muhalefet ya da kim olursa olsun tamamen bütün grupların kendilerinin vereceği bir karardır. Fakat çatışmaların durdurulması için herkesin üzerine düşeni yapması konusunda çok net olduk. Türkiye’nin de top atışlarını durdurduğunu görmek istiyoruz” yorumunu yaptı.
“Eğer Türkiye top atışlarını hızlandırır ya da yoğunlaştırırsa ve çağrılarınıza kulak asmazsa ABD ne yapar?” şeklindeki soru üzerine Toner, Türkiye’nin Uluslararası Suriye Destek Grubu'nun (ISSG) bir parçası olduğuna dikkat çekti ve şöyle devam etti:
“Sonuçta bunun bir parçası olmak için çatışmaların durdurulmasına yönelik kararlara uymak gerekir. Bu konuyu çok konuştuk. Rusya'ya sıklıkla ve Suriye’de sahada zarar verici eylemlerde bulunduğunu düşündüğümüz diğer üyelere de bazı suçlamalarda bulunduk. Bütün ISSG üyelerinin üzerine çatışmaların durmasını benimsemek için görev düşüyor."
Rejimin PYD'ye destek açıklaması
Toplantıda Toner’e, "Beşşar Esed’in üst düzey danışmanlarından Buseyne Şaban'ın geçen hafta yaptığı bir konuşmada, rejimin PYD’yi müttefik olarak gördüğü" yönündeki ifadeleri hatırlatılarak, “PYD'nin rejimle işbirliği yaptığına inanıyor musunuz?” şeklinde bir soru da yöneltildi.
Toner, “Açıkçası ben hüküm veremem. YPG’nin Halep civarında zarar veren ve toprak ele geçirmeye dönük bazı hareketliliğini gördük. Fakat YPG’nin bazı gruplarının, Suriye’nin kuzeydoğu bölgesinde DAEŞ’e karşı etkili bir biçimde savaştığını ve DAEŞ’in kontrol ettiği bölgeleri ele geçirdiği konusunda çok açık olduk” dedi.
Bunun üzerine ise “Türkiye, Suriye’de YPG hedeflerine top atışı yapma hakkı olduğunu düşünmenin ötesinde ABD’nin 'ama'sız bir şekilde destek vermesini istiyor” hatırlatması yapılan Toner, şu açıklamada bulundu:
“Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2254 numaralı kararı ile Münih’te üzerinde anlaşılan ve bugün de görev gücü aracılığıyla resmileştirilen çatışmaların durdurulması konusunu desteklemeye hazırız. Şu anda biz çatışmaların durmasına odaklanıyoruz. Açıkçası siyasi süreci devreye sokmak konusunda şu andaki zorluk çatışmaların durdurulması. Bunun haricinde DAEŞ’le mücadele kapsamında birçok ülkeyle olduğu gibi Türkiye’yle de çalışıyoruz. Bu ayrı bir savaş, ayrı bir çaba fakat devam etmesi gerekiyor."
Toner, “ABD, Türkiye’nin Suriye’deki Kürtlere top atışı yapmasını, çekinerek ‘lütfen durun’ demesi dışında nasıl durdurabilir?” sorusu üzerine ise "Türkiye ya da herhangi bir güçlü müttefikimize karşı çekingen olduğumuzu bilmiyorum. DAEŞ’i ortadan kaldırmak, Suriye’de karışıklığı önlemek için çok net fikir alışverişlerimiz var. Sahada neler yapılması gerektiği ya da çekincelerimiz konusunda çekingen değiliz” ifadesini kullandı.
Toner, ayrıca, “Her zaman olduğu gibi ister İngiltere olsun ister Rusya, bütün taraflarla olduğu gibi Türkiye’yle de bu konuyu gündeme getirmeye devam edeceğiz" diye konuştu.
PYD-PKK ilişkisi
Toner, ABD hükümetinin terörle ilgili elde ettiği tüm istihbaratı bir araya getiren ve analiz eden ana kuruluşu Ulusal Terörle Mücadele Merkezi’nin (NCTC) 2014 yılına ait bir belgede PYD’nin PKK'nın (KGK) kolu olduğunu fakat 2015'te bu ifadenin çıkarıldığına dair haberlere ilişkin soruyu da yanıtladı.
Toner, bu haberleri gördüğünü belirterek, “Bu internet sitesini kontrol etmedim ya da belgeleri görmedim. Bizim için, Dışişleri Bakanlığında resmi olarak 'yabancı terör grubu' tanımlaması için bir süreç vardır. Bu, bizim bir grubu nasıl yabancı terör örgütü olarak tanımlamamız için altın standardımızdır. Bu internet sitesi ya da kurumun PYD’yi nasıl sınıflandırdığı konusunda konuşamam" değerlendirmesinde bulundu.
Toner, ayrıca, Cumhurbaşkanlığı danışmanlarından Şeref Malkoç’un açıklamaları hakkındaki haberleri değerlendirdi.
Toner, “Defalarca söylediğimiz gibi Türkiye’nin İncirlik’i kullanmamıza izin vermesinden çok memnunuz. DAEŞ’e karşı etkin biçimde savaşan gruplara hava desteği vermemizi sağlıyor. Bu açıklamayı biliyorum. Bizim için endişe olduğunu düşüneceğimiz bir devamı geldiğini görmedik. İncirlik’i kullandığımız için çok memnunuz fakat daha fazla bu konuda konuşmayacağım” dedi.
