1994'te kaybolan çocuk 3 yıl sonra başkası olarak geri döndü! Dünyayı sallayan olay
Nicholas'ın Frederic'e dönüşümü dünyada büyük yankı uyandırdı. 13 yaşındaki çocuk kayboldu, 3 yıl sonra ortaya çıktı. Ama o gerçekten Nicholas mıydı? Medyanın da yakından takip ettiği olayda, gerçekleri öğrendiklerinde herkesin ağzı açık kaldı. İşte filmlere, kitaplara konu olan hikaye...
Nicholas Barclay 31 Aralık 1980 yılında dünyaya gelmişti. Nicholas, annesi ve büyük kardeşi ile birlikte yaşıyordu. Bir de ablası vardı. Babasını da hiç görmemişti. Annesi o adamla evlenmemiş, çocuklarına tek başına bakmaya karar vermişti. Barclay ailesi, ABD San Antonio'da sessiz, sakin ve normal sayılabilecek bir yaşam sürüyordu. Ta ki 1994 yılına kadar...
Nicholas, uysal değil, tam tersine asi bir çocuktu. Ailesinden ilgi göremiyordu ve bu onu suça teşvik etmişti. Yaşı daha 13'tü ama hırsızlık, market soyma, tehdit, okuldan kaçma gibi aykırılıkları vardı. Annesi, Nicholas'ı ne yapsa da bir türlü dizginleyemiyordu. Ona göre oğlu sanki 13 değil de 30 yaşında gibi davranıyordu.
YAPTIKLARI SON KONUŞMAYDI
Tarihler 13 Haziran 1994'ü gösterdiğinde Barclay ailesi için o gün sıradan gibiydi. Nicholas'ın annesi gece çalışıyordu. O gün sabaha karşı eve gelmişti ve Nicholas'ı uyanık gördü. Yatmadan önce ona basketbol oynayıp zaman geçirmesi için para verdi ve akşam yemeğinde evde olmasını istedi.
Bunu bilemezdi ama oğluyla yaptığı son konuşmaydı. Nicholas o gün basketbol sahasına gitti. Arkadaşlarıyla basketbol oynadı. Akşam saatlerinde abisini aradı ve gelip onu almasını söyledi. Ancak abisi saha eve yakın olduğu için reddedip, 'Yürüyerek eve gel' dedi. Bu ailenin Nicholas'tan son haber alışı oldu. Filmlere, kitaplara hatta şarkılara konu olacak hikaye bundan sonra başladı...
3 YILIN ARDINDAN GELEN TELEFON
Nicholas'ın kaybolmasının üzerinden günler geçmişti. Sürekli evden kaçtığı için kimse bunu önce önemsemedi. Aile sonunda polise gitti, soruşturma başlatıldı. Çocuğun gidebileceği yerler hakkında hiçbir fikirleri yoktu. Aradan 3 yıl geçmişti ve Nicholas adeta sırra kadem basmıştı. Ekim 1997'de polis merkezine İspanya'dan bir telefon geldi. Arayan Linares polisiydi ve Nicholas'ı bir tren istasyonunda bulduklarını iddia ediyorlardı.
3 YILDIR İSTİSMARA UĞRADIĞINI SÖYLEDİ
Onu bir sığınma evine göndermişlerdi. Sorguda kendisinin Avrupalı üst düzey siyasi ve askeri yetkililer tarafından yürütülen bir çocuk çetesinden kaçtığını, son 3 yıldır istismara uğradığını söylemişti. Ablası Nicholas'ı alması için hemen oraya gitti. Ablası onu görür görmez yanına gidip sarılmıştı.
ESKİ VE YENİ NİCHOLAS ARASINDAKİ FARK
Ama Nicholas sarı saçlı, mavi gözlü, öfke sorunları olan bir çocuktu. 1997 yılında İspanya'da ortaya çıkan bu çocuk ise ürkütücü derecede sakin, koyu renk saçlı ve göz rengi kahverengiydi. Nicholas gibi görünmüyor, onun gibi davranmıyordu. Ancak ablası onun Nicholas olduğu yönünde ısrarcıydı. Bir sonraki gün abla kardeş evlerine döndüler. Aile onu bulduğu için mutluydu.
Nicholas yaptığı açıklamada saç ve göz rengi değişimini şöyle açıklıyordu: Beni kaçıranlar, kimliğimi gizlemek için göz rengimi değiştirdi ve saçımı boyattılar.
SEKS İŞÇİLİĞİ İÇİN KAÇIRILDIĞI YAZILMIŞTI
Manşetlerde de Nicholas'ın kaçırıldığı ve seks işçiliği için Avrupa'ya kaçırıldığı yazılmıştı. Üstelik kimliğinin belli olmaması için göz ve saç renginin değiştirildiği yazıyordu. Özel dedektif Charlie Parker, hem bu hikayeye hem de yeni Nicholas'ın davranışlarına güvenemiyordu. Bu yüzden olayı araştırmaya başladı. Anne de bir süre sonra onun sahtekar olabileceğini düşündü ve dedektifi aradı.
"O BENİM ANNEM DEĞİL, BEN FREDERİC"
Üçü restoranda buluştu. Dedektif Charlie, ‘Anneni neden üzüyorsun? Biraz daha dikkatli olmalısın’ dedi. Karşısındaki kişi gözlerini dedektife dikti ve bunu dedi: Biliyorsun, o benim annem değil. Ben Frederic Bourdin. İnterpol tarafından aranıyorum.
O gün Frederic İnterpol tarafından tutuklandı.
GERÇEK NİCHOLAS'A NE OLDU?
Gerçek Nicholas Barclay hiçbir zaman bulunamadı. Ona ne olduğu hala bilinmiyor. Frederic, 6 yıl hapse mahkum edildi. 2003’e kadar hapiste yattı. O yıl ABD’den Fransa’ya sınır dışı edildi. ABD Dışişleri Bakanlığı, onun sempati kazanmak için çaresiz bir çocuk gibi davranan son derece zeki bir adam olduğunu yazıp, Avrupa ülkelerine onun bilgilerini gönderdi.
FREDERİC BOURDİN EVLENDİ
2005’te İspanyol bir çocuğun yerine geçmiş, ailesiyle 1 ay yaşadıktan sonra öğretmeni Freceric’i tanımıştı. Frederic, Fransa’da 4 ay hapis yattı. Ve o dönemde avukatlarına bir daha kimsenin yerine geçmeyeceğini söyledi. Dediğini de yaptı. 2007 yılında Fransız bir kadınla evlendi. Şu an 3 çocuğu olan bir baba ve eşine son derece bağlı bir koca. Onun hayatını anlatan ‘Hayat Avcısı’ adlı film 2012’de vizyona girdi.
Frederic ve eşi
FREDERİC'İN İFADELERİ: KOMŞUNUN TACİZİNE UĞRADIM AMA İLGİLENMEDİLER
Sorgusunda Frederic kendisinden bu şekilde bahsetmişti: "Ben Frederic. 1974’te Fransa’da doğdum. Bugüne dek 500 farklı kimliğe büründüm. Annem Cezayirli bir göçmen. Babamı ise hiç tanımıyorum. Onun için İngiliz gizli ajanı diyorlar. Fakirlik benim içime kadar işlemiş. Küçükken hayır kurumundan gelen kıyafetleri giyerdim. Beni büyükannem ve büyükbabam büyüttü. Büyükbabam bana fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladı.
Bir keresinde komşumuzun tacizine uğradım. Bunu onlara anlattığımda hiç ilgilenmediler. Yaptığım resimlere hep nehirde boğulan bir çocuk olarak yansıtırdım. Bu yüzden hayatımın hiçbir döneminde aile şefkati nedir bilemedim. Bu yüzden hep farklı kimliklere büründüm ve çocuğunu kaybetmiş ailelerin yanına sığındım. Bu yolla benim de gerçek bir ailem olabilir diye düşündüm. Ne hırsızım, ne de terörist. Çok küçükken yaptıklarımı saymazsak hiç kimsenin hiçbir şeyini çalmadım. 3 yıl önce İspanya’da çocuk esirgeme kurumundaydım.
Frederic Bourdin
Benimle ilgilenen görevli, genç olduğumu kanıtlamam için 24 saat vermişti. Aksi takdirde parmak izimi alıp İnterpol’e göndereceğini söylüyordu. Sabıka kaydım olduğu için eğer bir şey yapmazsam hapse girecektim. Bir sebep uydurarak telefonla görüşmek istediğimi söyledim. Ardından kayıp çocuk bürosunu aradım. Kendimi sığınma evinin müdürü olarak tanıttım ve fiziksel özelliklerimi belirterek telefondaki kişiden herhangi bir kişiye uygun olup olmadığımı öğrendim. Telefondaki kişi bana Nicholas’tan bahsetti. Bir kimlik çalmam gerekiyordu. 23 yaşında olmama rağmen 16 yaşındaki kayıp çocuğun kişiliğini üstlendim."
'NİCHOLAS'I AİLESİ ÖLDÜRDÜ' İDDİASI
Frederic, çarpıcı bir iddia da ortaya attı. Nicholas’ın ailesi tarafından öldürüldüğünü düşünüyordu. Aile hemen onu sahiplenmiş, medya ve dedektiflerin olayın üstüne gitmesine izin vermemişti.