1912'de kaybolan çocuk geri döndüğünde başka biriydi! Yıllar sonra şok gelişme
4 yaşındaki Bobby Dunbar, ailesiyle gittiği gölde sırra kadem bastı. Restoranda tamircinin yanında bir çocuk görüldü. İki kadın aynı çocuğun annesi olduğunu iddia etti ama kendi çocukları olup olmadığından emin de değillerdi. O çocuk Bobby miydi, Bruce mu? Yıllar sonra yaşanan gelişme ise herkesi şoka soktu...
Derleyen: Özge Seren Doğu / gazetevatan.com
Leslie ve Percy Dunbar birbirlerine büyük bir aşkla bağlıydı. Zaman geçti ve sene 1906’yı gösterdiğinde evlendiler. Her şey onlar için çok güzeldi. ABD’nin Louisiana eyaletinde yaşıyorlardı ve zengin olma hayali kuruyorlardı. Durumları da iyiydi. 2 yıl sonra ilk çocuklarını kucağına aldılar. Adı Bobby Dunbar olmuştu. Doğumuyla birlikte ailesine ziyafet sofraları hazırlatmış, onları çok mutlu etmişti.
BU GEZİ AİLE İÇİN KABUSA DÖNECEKTİ...
Yıllar geçti ve Bobby 4 yaşına geldi. Hiperaktif olmasının yanı sıra yaramazdı da. 1912 yılının ağustos ayında babası Percy, balık avı için bir göle gidecekti. Oğlu Bobby’i de götürmeyi planlıyordu. Ama daha sonra plan değişti, eşi ve ufak oğlu da plana dahil oldu. Yani ailecek bir geziye çıkacaklardı. 1 gün sürecek olan bu gezi, Dunbar ailesi için bir kabusa dönecekti…
BİR ANDA ORTADAN KAYBOLDU
Aile göle ulaştı. 4 yaşındaki Bobby ve babası birkaç saat gölde oyun oynadılar. Percy Dunbar oğluyla oynadı fakat artık balık avlaması gerekiyordu. 300 metre uzaktaki başka bir yere gitti ve 2 saat orada kaldı. Percy, yorulduğunda ailesinin yanına yemek için geri döndü. Anne Lessie bir anda telaşlanmaya başladı. Çünkü oğlunun sesi çıkmıyordu ve görünürde de yoktu.
GÖLDE DİNAMİT PATLATILDI
Eşine oğlunu çağırmasını söyledi ama bir sonuç alınamadı. Bobby ortalıkta yoktu, adeta sırra kadem basmıştı. Akşam saatlerine kadar Bobby’i aradılar ama bulunamayınca aile polise gitti. Polisler gölü ve çevresini didik didik aradı. Günler geçti ve hala Bobby’den bir iz yoktu. Aile ve polisler umutlarını kaybediyorlardı.
Muhtemelen Bobby gölde yüzerken bir şekilde boğulmuştu ya da çevrede gezerken, biri onu kaçırıp götürmüştü. Gölün içindeki balçığa saplanmış olacağını düşünerek dinamitler bile patlatıldı. Ama bu da bir sonuç getirmedi. 7 ay geçmişti ve arama çalışmaları artık durdu. Bobby kaderine terk edilmişti.
1 ay sonra aileyi büyük bir sürpriz bekliyordu. Ama gerçekten bir sürpriz miydi?
ÇOCUKLARA RESTORANA GİRDİ, POLİS HAREKETE GEÇTİ
8 ayda yaşanan bu gelişme hikayeyi farklı bir yöne çevirmişti. William Walters gezgin bir tamirciydi. Piyano başta olmak üzere birçok aleti tamir edebiliyordu. Yine tamir için seyahat ettiği sırada Mississipi'den geçerken yanında bir de çocuk vardı. Yemek için bir restorana girdiler. Çevrede de polisler vardı. İçeri girerken William’ın hareketleri şüphe çekince ekipler burada ne yaptığını ve yanındaki çocuğun kim olduğunu sordu.
ANNESİNİN BAŞKASI OLDUĞUNU SÖYLEDİ
William çocuğun “Bruce Anderson” olduğunu, ailesinin yanında çalışan Julia Anderson isminde bir kadının oğlu olduğunu söyledi. William polislere Julia'dan izin aldığını ve birlikte kısa bir seyahate çıktıklarını anlattı. Polisler inanmamıştı. İkisini de alıp polis merkezine götürdüler. Kaybolan çocuk dosyalarını inceleyen polis ekipleri, William'ın yanındaki çocukla büyük ölçüde eşleşen bir kayıp vakası tespit ettiler. Kayıp ilanında yazan isim “Bobby Dunbar”dı.
William’ın yanındaki isim gerçekten Bobby miydi? (En sonunda Bobby Dunbar’ın torununun araştırma sonucu herkesi şok edecekti.)
KARŞISINDA GÖRÜNCE AĞLADI
Ekipler hemen Bobby'nin ailesine ulaştı ve çocuğu teyit etmek için oraya gelmelerini istedi. Aile de hemen yola çıkıp Mississipi'ye geldi. O çocuk, Lessie'yi karşısında görünce sadece ağladı. O anlarda ne yaşandığı tam olarak bilinmiyor.
ÖZ EVLADINI NASIL TANIYAMADI?
Lessie Dunbar, çocukla karşılaşınca onun oğlu olup olmadığından pek emin olamadı. Bir anne, öz evladını nasıl tanıyamamıştı? Polisler Dunbar Ailesi'ne çocuğu alıp bir otele gitmelerini, birkaç gün sonra kendilerine haber vermelerini istedi. Çocuk gerçekten Bobby miydi? Herkes bu garip olayın nasıl sonuçlanacağını merak ediyordu.
TAMİRCİ İÇİN İŞLER İYİ GİTMİYORDU
Dunbar ailesi tarafında bunlar yaşanırken, çocuğun yanındaki tamirci William Walters ise polisler tarafından hapse gönderildi. İddialara göre William, anlattıklarını doğrulayan tanıklar da buldu ancak polisler tanıkları inandırıcı bulmadı. O yüzden William için işler her geçen gün çıkmaza giriyordu.
OĞLU OLDUĞUNA EMİN OLDU AMA...
Dunbar ailesi, çocuğu kendi evlerine götürdü. Anne Lessie, 1 gün sonra çocuğa banyo yaptırdı. O esnada vücudundaki yara ve benlerden onun oğlu Bobby olduğunu anladı. Ancak hikayenin sonunda herkesi şaşkına çevirecek bir gelişme yaşanacaktı...
William Walters
Lessie artık emindi, hemen polise gitti ve çocuğun öz oğlu olduğunu söyledi. Ekipler Lessie'nin doğru söylediğine inanıyorlardı. O yüzden çocuk aileye teslim edildi. İlginç olan şuydu ki Bobby olduğu iddia edilen çocuk hiçbir şey söylemiyordu. Dunbar ailesi evlerine döndü. Komşular Bobby için kutlama yemeği verdi.
GARİP BİR GELİŞME DAHA! BAŞKA BİR KADIN 'BENİM ÇOCUĞUM' DEDİ
O sıralarda çok garip bir gelişme daha yaşanmıştı. Julia Anderson isminde bir kadın olanları öğrenmiş ve polise gitmişti. Julia, o çocuğun öz evladı “Bruce” olduğunu ve hemen kendisine verilmesini istemişti. Julia evli değildi ve William Walters'ın söylediği gibi Walters'ların evindeki bahçede çalışıyordu. Kadın çocuğunu iki günlüğüne adama emanet etmişti. 'William'ın söylediği her şey doğru, büyük bir hata yapıyorsunuz' demişti.
DİĞER KADIN DA OĞLUNU TANIYAMADI
Polisler Julia'ya, Dunbar ailesine verilen çocuk da dahil olmak üzere, 5 farklı erkek çocuğu resmi gösterdi. Yine garip olan bir diğer şey; Julia kendi oğlunu tanıyamamıştı. Daha doğrusu resimden emin olamadığı için karar veremediğini söyledi. Ayrıca çocuğun vücudundaki yaralar hakkında da hiçbir bilgisi yoktu. 2 gün sonra Dunbar ailesi çocuğu geri getirdi. Çocuk Julia'yı gördüğünde de hiçbir tepki vermedi.
JULİA'NIN AHLAKİ AÇIDAN KÖTÜ İMAJI VARDI
Julia çocuğun vücuduna baktı ve kendi çocuğundan emin olduğunu söyledi. Julia ahlaki açıdan polislerin gözünde kötü bir imajı vardı. Çünkü evli değildi. En önemlisi çocuğun kendisi bile ona anne demiyordu. O yüzden çocuğu Julia'ya vermediler.
Olay sonunda Julia tarafından mahkemeye taşındı ve yıllar sürecek bir dava süreci başladı. Bu dönemde Julia çalıştığı yerden izinler aldı ve sürekli mahkemeye gitti. Duruşmaya oğlunu teşhis etmesi için onları tanıyan isimler getirdi. Aynı zamanda William'ı da hapisten çıkarmak istiyordu.
Birçok tanık daha Bobby kaybolmadan önce çocuğu William'la gördüğünü iddia etti. Ama mahkeme buna inanmadı ve çocuğun velayetini Dunbar ailesine verdi. William da 2 yıl cezaevinde yattıktan sonra serbest kaldı.
BOBBY'NİN TORUNU OLAYI ARAŞTIRDI, ŞOK OLDU
Çocuk öldüğü güne kadar (1966) Dunbar ailesi ile yaşadı. Bobby Dunbar ismiyle hayatını devam ettirdi. 4 çocuk babası, dindar bir Hristiyan oldu. Julia ise öldüğü güne kadar oğullarını Dunbar ailesinin kaçırdığını söylemeye devam etmişti.
Bobby Dunbar öldükten yıllar sonra, torunu Margaret, bu olayı öğrendi ve gerçekleri açığa çıkarmak amacıyla babası Bob Dunbar'ı DNA testi yaptırması için ikna etti.
Margaret Dunbar (AP)
Bob DNA tespit yaptırdı ve alınan örnekler bir kuzenininki ile karşılaştırıldı. Sonuçlar ise herkesi şaşkına çevirdi.
DUNBAR AİLESİ İLE KAN BAĞI YOK
Çünkü Bob'un Dunbar ailesiyle herhangi bir kan bağı yoktu. Margaret aslında babasının Dunbar Ailesine mensup olduğunu ispatlamayı umuyordu ama sonuçlar onu da şok etmişti. Bu olay sonrasında çocuğun Anderson ailesinin bir ferdi olduğu düşünüldü.
Ama kafaları karıştıran diğer bir konu hem Lessie hem de Julia, anneleri olduğunu iddia ettiği o çocuğu hemen tanıyamamıştı. Öte yandan çocuk da onlara herhangi bir tepki vermemişti.
Bir belgeselde ise çocuğun Julia’nın öz evladı olduğu söyleniyor. Ölmeden önce de yakınına ‘Aslında ben kim olduğumu biliyorum’ demiş. Lessie’yi görünce ağlamasının sebebi ise korkudan olduğu, sonradan Dunbar’lar tarafından alınan oyuncaklar ve güzel yemekler aklını çeldiği için ‘ailem onlar’ dediği belirtiliyor.
William Walters 1945 senesinde hayatını kaybetmişti. DNA testi sonucu William Walters'ın ailesini de memnun etmişti. 2 yıl cezaevinde yatan dedeleri için yüklü bir tazminat alabileceklerini düşündüler.
Peki o çocuk Dunbar ailesinin değilse, asıl kaybolan Bobby Dunbar'a ne oldu? İşte kimse bunu çözemedi…