Hak-İş, 1 Mayıs'ı 81 ilde sınırlı katılımcıyla kutladı
Hak-İş Konfederasyonu üyeleri, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü Kovid-19 tedbirleri alınarak 81 ilin valiliklerince belirlenen alanlarda sınırlı katılımcıyla kutladı.
Konfederasyondan yapılan yazılı açıklamada, Kovid-19 salgını nedeniyle bu seneki 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nün 27 Nisan-1 Mayıs'ta "1 Mayıs Haftası" olarak kutlandığı, bu kapsamda bugün saat 11.00'de 81 ilde valiliklerin belirlediği alanlarda, az sayıda katılımcıyla, tüm tedbirlere ve sosyal mesafe kuralına uyularak talep ve önerilerin dile getirildiği ifade edildi.
Konfederasyonun İstanbul İl Başkanlığının yarın 09.00'da Kazancı Yokuşu'na karanfil bırakacağı, ardından Atatürk Anıtı'na Hak-İş'in çelengini koyarak 1 Mayıs Bildirisini okuyacağı belirtilen açıklamada, bazı il başkanlıklarının da bildiriyi okumak için alanlarda olacağı kaydedildi.
Açıklamada, Hak-İş olarak, daha fazla dayanışma, daha çok emek ve daha güçlü Türkiye için emekçilerin taleplerinin, mesajlarının tüm platformlardan iletilmeye devam edildiğine işaret edilen açıklamada, "Bu zor günler bittiğinde, binlerce emekçi kardeşimizle alanlarda en coşkulu şekilde buluşacağız." ifadelerine yer verildi.
1 Mayıs bildirisi
Açıklamada, il başkanlarınca meydanlarda okunan, çalışma hayatına ilişkin talep ve önerilerin yer aldığı Hak-İş 1 Mayıs bildirisine de yer verildi.
"Türkiye'nin bütün emekçileri, emeklileri, işsizleri, yoksulları, kadınları, erkekleri, gençleri, yaşlıları, engellileri, meslek sahipleri ve sivil toplum kuruluşları olarak tüm dünya emekçileriyle birlikte bugün yine 1 Mayıs'ta birlikteyiz. Koronavirüs salgını nedeniyle kitlesel kutlama imkanı olmasa da 1 Mayıs'ta ekranlarda, illerin meydanlarında ve her yerdeyiz." ifadeleriyle başlayan bildiride, 23 Nisan'da Milli Mücadelenin 100. yılının tüm teşkilat ve emekçilerle İstiklal Marşı okunarak büyük bir coşkuyla kutlandığı hatırlatılarak rahmet, bereket ve mağfiret ayı ramazanın millet ve tüm İslam alemi için hayırlara vesile olması temennisinde bulunuldu.
Bildiride şu ifadelere yer verildi:
"Hak-İş olarak, bu 1 Mayıs'ta, Kısa Çalışma Ödeneği'nden yararlanma koşullarının daha da esnetilmesini istiyoruz. Bu süreçte uygulanan fesih yasaklarını olumlu buluyoruz. Bununla birlikte ücretsiz izin uygulamasının istismar edilmesine 'Hayır' diyoruz. Bütün sağlık emekçilerimiz için eşit haklar istiyoruz. Taşerondan kadroya geçen emekçilerin TİS sürelerinin öne çekilmesini istiyoruz. Geçici ve mevsimlik işçilerin sorunlarının çözümü istiyoruz. Tüm emekçilerimiz için daha fazla iş güvencesi istiyoruz. Örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz. İş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin daha da yaygınlaştırılmasını istiyoruz. Bizler, güçlü, güzel yarınlar için, haklarda daha güçlü gelecek için, sağlığımız için, iş güvencemiz için, işimiz ve emeğimiz için, yine ve yüksek sesle haykırmak için meydanlardayız."
Türkiye'nin bugünü, geleceği, bütünlüğü, insanların birlik, beraberlik ve kardeşliği, talep, teklif ve beklentilerin karşılanması için meydanlarda olunduğu vurgulanan bildirde şunlar kaydedildi:
"Hak-İş olarak insan onuruna yaraşır saygın iş istiyoruz. Vergi adaletsizliklerinin giderilmesini, ücretlerdeki yüksek vergi dilimlerinin düşürülmesini ve asgari ücretin insan onuruna yakışır olmasını istiyoruz. Asgari gelir desteği uygulamasına geçilmesini istiyoruz. Yoksulluğun önlenmesini, kayıt dışı çalışmanın sonlandırılmasını istiyoruz. Biz ücretliler, milli gelirden, ekonomik büyümeden ve refah artışından hak ettiğimiz payı istiyoruz. İnsanı merkeze alan, daha adil ve sürdürülebilir bir dünya ve Türkiye ekonomisi istiyoruz. Çalışanlara yönelik şiddet ve mobbingin önlenmesini istiyoruz. Çocuk istismarının önlenmesini, kadına yönelik şiddetin engellenmesini istiyoruz. İstihdamda kadın ve gençlere daha çok yer verilmesini istiyoruz. Annelik hakkının korunmasını, kreş ihtiyacının karşılanmasını istiyoruz. Gençlerin eğitim, staj ve işe giriş imkanlarının geliştirilmesini istiyoruz. Engellilerin toplumsal yaşama etkin bir şekilde katılmasını istiyoruz. Her türlü ayrımcılıktan uzak, insan odaklı etkin politikalar istiyoruz. Hangi ülkeden olursa olsun ülkemize sığınan mülteci ve göçmen kardeşlerimiz için, entegre edilebilir, sürdürülebilir, ulusal ve uluslararası uyum politikalarının geliştirilmesini istiyoruz. Biz 83 milyon vatandaşımız ve 4 milyon göçmen kardeşimizle Türkiye'yiz diyoruz."
Herkesin eşit haklardan, eşit şartlarda ve eşit sorumlulukla yararlanmasının istenildiği vurgulanan açıklamada şöyle denildi:
"Dünyanın dört bir yanında mazlumların uğradığı zulmün son bulmasını, tüm dünyada barış, özgürlük, adalet ve demokrasinin sağlanmasını istiyoruz. Ülkemizin yaşadığı bu zor günleri, önlemlere uyarak, sabrederek, dayanışma ve el birliğiyle atlatacağız. Refahın, kardeşliğin, huzurun ve hoşgörünün artarak hakim olduğu bir Türkiye'nin kıvancını yaşıyoruz. Ülkemize, insanlarımıza ve emekçilerimize güveniyoruz. Ülkemizin potansiyeline, gücüne, geleceğine yürekten inanıyoruz. Hak-İş Konfederasyonu olarak sendikasız ve örgütsüz bütün çalışanlara 'Örgütlü ol, sendikalı ol, Hak-İş'li ol' diyoruz. Güçlü izolasyon, sağlıklı Türkiye diyoruz. Zor günler geçsin sonra yine meydanlarda buluşacağız. Emekçiler yine coşacak, güzel günler gelecek."