Fazla mesai ile ilgili yeni karar! Milyonlarca çalışanı ilgilendiriyor
Milyonlarca özel sektör çalışanını yakından ilgilendiren bir karara imza atan Yargıtay, fazla mesai ücretinin hesaplanmasında imzalı bordroların dikkate alınacağını duyurdu. Avukat Cansen Erdoğan, kararı değerlendirerek, "Yargıtay tarafından verilen karar çok önemli bir karar. Fakat uygulamada hiçbir şekilde uygulanmıyor." şeklinde konuştu.
ALİCAN YILDIRIM/alican.yildirim@gazetevatan.com
Yargıtay'dan milyonlarca çalışanı ilgilendiren fazla mesai kararı geldi. Bir lokantada garson olarak çalışan M.D., işten ayrılınca resmi tatillerde çalıştığını belirterek; fazla mesai alacaklarının tahsilini istedi. Davalı esnaf lokantası sahibi S.H., iddiaları reddetti. Mahkeme, lokantada çalışan tanıkları dinleyerek fazla mesai yapıldığına hükmetti. Kararı inceleyen Adalet Bakanlığı, kararın kanun yararına bozulmasını talep etti. Dava dosyasını yeniden açan Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, emsal nitelikte bir karara imza attı. Avukat Cansen Erdoğan, Yargıtay'ın fazla mesai kararı ile ilgili açıklamalarda bulunarak, dikkat çeken detaylara vurgu yaptı.
İMZALI BORDROLAR DİKKATE ALINMALI
Fazla mesai taleplerinde imzalı bordroların dikkate alınması gerektiğinin vurgulandığı Yargıtay kararında şu ifadelere yer verildi: "Başvuru, davalı işverene ait lokantada garson olarak çalışan davacı işçinin fazla çalışma ücretinin ödenmediği iddiasına ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi'nin vermiş olduğu karar Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulması için temyiz edilmiştir. İlk Derece Mahkemesi, fazla çalışma ücretine ilişkin olarak kurmuş olduğu hükme esas bilirkişi ek raporunda işçinin fazla çalışma ücreti, hatalı bir şekilde, yalnızca tanık beyanları esas alınarak hesaplanmış; imzalı ücret bordrolarına itibar edilmemiştir. Ancak, fazla çalışma ücretinin hesaplanmasında işçinin imzalamış olduğu ücret bordrolarının da esas alınması gerekmektedir. Nitekim, imzalı bordroda yazılı olan fazla çalışma süresinden daha uzun sürelerle fazla çalışma yapıldığı iddiası işçi tarafından ancak yazılı delille ispat edilebilecektir.
"DİKKATE ALINMAMASI HATALI"
Mahkemece bilirkişi ek raporundaki hesaplamalara itibar edilerek fazla çalışma ücreti hüküm altına alınmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tanık anlatımlarına göre; davacının son brüt ücretinin 2.475,84 TL olduğu ve haftada 28 saat fazla çalışma yaptığı belirlenmiş, bu verilere göre hesaplama yapılmış ise de imzalı ücret bordrolarının dikkate alınmaması hatalı olmuştur. İşçinin gerçek ücretinin bordroda belirtilen miktardan daha yüksek olması mümkündür. Ancak bu halde dahi, imzalı bordrodaki fazla çalışma süresini aşacak şekilde fazla çalışma yapıldığı iddiası ancak yazılı bir delil ile ispatlanabilir. Böyle bir yazılı delilin bulunmaması halinde, bordrodaki fazla çalışma süresi ile bağlı kalınarak gerçek ücret üzerinden fazla çalışma alacağı hesaplanmalı, bordrodaki ödeme miktarı mahsup edilerek sonuca gidilmelidir. Mahkemece bu ilke ve esaslar gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup, kanun yararına temyiz isteğinin bu gerekçe ile de kabulü gerekmiştir."
İMZALI BELGE EKSİKSE TANIK BEYANLARI DİKKATE ALINMALI
Yargıtay'ın verdiği karar hakkında yorumlarda bulunan Avukat Cansen Erdoğan, "Yargıtay tarafından verilen karar çok önemli bir karar. Fakat uygulamada hiçbir şekilde uygulanmıyor" diyerek, "Benim karşılaştığım davalarda da maalesef tanık beyanları dinletiliyor. Mahkemelerde herhangi bir şekilde yazılı belge istenmiyor tanık beyanları yeterli denilerek karar o şekilde veriliyor. Fazla mesai davalarında aslında ispat yükümlüğü fazla çalışma yaptığını iddia eden işçiye ait. Yani fazla çalışma yaptığını iddia eden işçinin bunu ispatlaması gerekiyor. Normal şartlarda ispat için iş yeri kayıtları, işe giriş-çıkış durumlarıyla ilgili belgeler ve en önemlisi de işçinin imzasını taşıyan bordrolar delil olarak sayılıyor. Eğer çalışma sürelerine ilişkin yazılı bir belge yoksa bu belgede eksiklikler varsa öğreğin tarih, ücret, giriş-çıkış saatlerine dair anekdotlar yani bu yazılı belge eksikse, o zaman tarafların tanık beyanları dikkate alınmalı." şeklinde konuştu.
"SAHTE OLDUĞU İSPATLANINCAYA KADAR KESİN DELİL SAYILIYOR"
Konuyla ilgili Yargıtay tarafından 2010 yılında verilmiş bir karar olduğunu da vurgulayan Erdoğan, "Bu konuyla ilgili olarak yine Yargıtay 9. Hukuk dairesinin 2010 yılında vermiş olduğu bir karar da var. Karara göre fazla çalışma yaptığını iddia eden işçinin ispatla yükümlü olması gerekir. Bordro da eksik olması durumunda işçinin fazla çalışmasını her türlü delil ile ispatlaması mümkündür. Yani ücret bordrolarına ilişkin işçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğinde sayılıyor. Bunun aksi durumunda tanık beyanlarına başvuruluyor." dedi.
KESİNLİKLE UYGULANMIYOR
Sözlerine devam eden Erdoğan, "Özetlemek gerekirse; Yargıtay'ın bu kararı çok doğru bir karar. Ama maalesef uygulanmıyor. Bütün mahkemelerde yazalı belge yerine, işçinin fazla çalışmasına dair tanık beyanlarına başvuruluyor. Sürülen Yargıtay kararları dikkate alınmıyor. Oysaki, Yargıtay'ında isabetli şekilde belirttiği gibi imzalı bordro varsa, bordro sahte veya eksik değilse o zaman kesin delil sayılması gerekiyor. Eğer bordro eksik doldurulmuşsa ve usulüne uygun değilse ancak o zaman tanık beyanlarına başvurulmalıdır" dedi.