Tatili çocuklara zehretmeyelim!
Yaz tatili çocuklar için oyun ve özgürlük demek olsa da biz anne-babalar onlar için birçok plan yapmış oluyoruz. Özellikle çalışan ebeveynler için yaz okulları neredeyse tatilin birinci şartı gibi. Oysa kendi çocukluğumuzu hatırladığımızda tatillerin gerçekten de bir eğlence zamanı olduğu geliyor aklımıza.
“Tatil çocuklarımızın hakkı... Tatili, okul zamanından ayırt etmek ve hakkını vermek için belirli kavramların ve algıların ayrıştırılması gerekir” diyen Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Oktay Aydın ebeveynlere şu tavsiyelerde bulunuyor.
Eğlenme haklarına saygı duyun
Okulda geçirilen sürenin odak noktası “öğrenme”dir. Tatil ise, öğrenme odaklı olmaktan çok “eğlenme odaklı” bir zaman dilimidir. Çocuklar, sürekli bir öğrenme sürecinden çıkıp kısa da olsa bir eğlenme sürecine girer. Bir anlamda zihin ve duygu olarak tazelenerek bir sonraki öğrenme sürecine hazırlanırlar. Bu nedenle, çocukların eğlenme hakkına saygı duymalı ve elimizden geldiğince desteklemeliyiz. Elbette, çocukların tatili sadece bir eğlenme olarak görmeleri doğru değildir. Öğrenme faaliyetlerine de sınırlı da olsa zaman ayırmaları beklenir.
Kendi tercihleri egolarını rahatlatır
Okul zamanı yapılan faaliyetler “zorunluluk” kapsamındadır. Öğrenci de öğretmen de bu zorunluluklara bağlı olarak hareket etmek durumundadır. Oysa tatil zorunlulukların değil, “tercihler”in belirleyici olduğu bir zaman dilimidir. Yapmak istediklerini planlayabilir ve özgürce bunu gerçekleştirebilirler. Tercih ettikleri faaliyetleri yaparak egolarını büyük ölçüde rahatlatabilirler. Çocuklar, belirli bir tatil planı yapsalar, çeşitli faaliyetlerle ilgili önceden kararlar verseler de, bunu değiştirebilirler; istedikleri faaliyetlerin süresini kendilerine göre ayarlayabilirler; öncelik ve sıralamaları istedikleri gibi yapabilirler. Anne-babaların, çocukların tatilde yapacakları faaliyetlerle ilgili planlamayı kendilerine göre yapmalarına izin vermeleri gerekir.
Kendini keşfetmesine izin verilmeli
Bireysel kimliğin en önemli göstergelerinden biri, kendi kararlarını özgürce verebilmek. Bu açıdan, zaman zaman çocuğun kendi hayatı ve yapmak istedikleri ile ilgili bireysel karar verme çabalarını desteklemek son derece önemli. Yaz tatili de bu açıdan iyi bir fırsat. Güne özgü planlamalar yapılırken, çocuğun yapmak istediklerini söylemesine fırsat verilmeli. Elbette çocuk bazı faaliyetleri bireysel olarak, bazı faaliyetleri ailesiyle, bazı faaliyetleri de arkadaşlarıyla yapmak isteyebilir. Bu noktada, çocuğun istekleri göz önünde bulundurulmalı. Anne-babaların, bu noktada çocuklarına soracakları en iyi sorulardan biri, “Bugün bizlerle mi, arkadaşlarınla mı yoksa kendi başına mı bir şeyler yapmak istersin?” sorusudur.
Yaz okulu sınırlı süreyi kapsamalı
Çocuk anne-babası istediği için değil, kendisi de istediği için yaz okuluna gitmeli. Yaz okulu sınırlı bir süreyi kapsamalı, tüm yaz tatilini değil. Dolayısıyla, yaz okulu dışında da kendine ait bir zaman olmalı ve çocuk bu zaman diliminde kendi istediklerini yapabilmeli. Çocuk yaz okuluna gönderiliyor diye, anne-baba abartılı beklentiler içine girmemeli. Sonuçta, yaz okullarını da klasik bir okul olarak algılamak çocuğun hayatını oldukça zorlamaktan başka bir işe yaramaz. Tatil süresince, çocuğun doğa ile iç içe olması, hayvanlarla ilgilenmesi, denizin ve suyun tadını çıkarması fırsatları sunulmalı.
Küçük Vampir tatile heyecan katıyor
Karanlıktan korkan sevimli vampir Rüdiger ile vampirlerle ilgili öyküleri elinden düşürmeyen Anton’un dostluğunu anlatan Küçük Vampir dizisi, birbirinden renkli üç yeni macera ile devam ediyor. Hep Kitap logolu Küçük Vampir Kitap Okuyor, Küçük Vampir Esrarengiz Hasta ve Küçük Vampir Aslanın İninde macera tutkunu çocukları bekliyor.