Bırakın şu akıllı telefonları artık!
.
Annelerin en büyük stres kaynaklarından biri “Çocuğumla yeterinde ve kaliteli vakit geçiriyor muyum” düşüncesi oluyor. Akşam yorgun argın eve döndüğümde kapıda beni sevinç çığlıklarıyla karşılıyor 3 yaşındaki oğlum. 15-20 dakikalık bir oyunun ardından yemek saati başlıyor. Tabii oğlum bu durumdan çoğu zaman memnun kalmıyor. Küçük bazen de büyük huysuzluklar yapıyor. Mutlaka çişi geliyor beni yemek masasından kaldırmak için. Bu durumda TV’yi açıp dikkatini çekecek bir çizgi filmde buluyoruz çareyi... Bu çoğu zaman anne-baba olarak kendimizi sorgulamamıza neden oluyor... Uzmanların tavsiye etmediği bir duruma kendi rahatımız için (böyle söylemek de anne babalara haksızlık oluyor) göz yumuyoruz. Oğlum çok geç uyuduğu için çoğu gece babasıyla dönüşümlü olarak onunla ilgilenmekte bulduk çareyi. Birimiz onunla oynarken diğerimiz kendine vakit ayırıyor. Ama uyku saati bana ait. Onunla yeterince vakit geçirmediğimiz gecelerde bir türlü uyumak bilmiyor. Uyku öncesi ritüelleri tamamlasak da birden doğrulup, “Kule oynayalım ya da yol yapalım” diye tutturuyor. Uzmanlar bu duruma şöyle açıklık getiriyor: “Ebeveynleriyle yeterli vakit geçirmeyen, onlarla birlikte geçirdiği zaman konusunda tatmin olmayan çocuklar uykuları olsa bile uyumak istemezler ve uyku saatlerini geciktirirler.” Bu durumu test ettim ve onayladım, kesinlikle doğruluğu kanıtlanmıştır.
Ailelerini şikayet ettiler! Çocuklar özellikle ergenlik dönemine kadar ebeveynleriyle bolca zaman geçirmek istiyor. Oğuzkaan Eğitim Kurumları’nın, ilkokul öğrencilerine yönelik bu konuda yaptığı anket çalışması çarpıcı sonuçlar ortaya koyuyor. O küçücük yüreklerden her biri bu isteklerini şöyle dile getiriyor: - “Ben ailemle aile oyunları oynamak istiyorum ve oyun günlerimizin olmasını istiyorum. Ama canları sıkılıyor oynamak istemiyorlar. Eline tablet, bilgisayar ve telefon alıyorlar.” - “Ailemle daha fazla vakit geçirmek istiyorum. Mesela telefona bakmaları yerine sohbet etmek istiyorum. Oyunlar oynayıp babaannemle ile anneanneme gitmek istiyorum. Hoplayıp zıplamak istiyorum ve ailemiz şu telefonları bırakıp bir dakika bile olsun bizimle ilgilensinler.” - “Ben ailemle tablet veya telefon yerine onlarla kutu oyun tarzı oyunlar oynamak istiyorum.” - “Ben eve gidince yemek yiyorum sonra da salona gidip dinleniyorum. Evde 1 saat televizyon izliyorum ama ben 2 saat izlemek istiyorum. Ben annemle daha çok vakit geçirmek istiyorum.” Oğuzkaan Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Üyesi ve Eğitim Uzmanı Hatice Yılmaz, “Çocukların dünyası sadece ailelerinden gördükleri ile sınırlıdır. Ailedeki bireyler nasıl davranıyorsa, nasıl öfkeleniyorsa ve sevgisini nasıl ifade ediyorsa, çocuk da demek ki bu şekilde yemek yenir, böyle öfkelenilir ve böyle sevgi gösterilir diye düşünerek kendini şekillendirir. Veli ve öğrencilerimizin birlikte katıldığı toplantılar düzenleyerek, çocukların duygularını velilerimizin de anlamalarını sağlıyoruz. Bizim çocukluğumuzda yükümüz şimdiki çocukların yükü kadar ağır değildi. Biz bu kadar zorunluluklara sahip değildik, gelin onların yükünü hep birlikte on lara örnek olarak hafifletelim” çağrısında bulunuyor.
AKTİVİTE ZAMANI...
Bu aralar oğlumla birlikte yaptığımız en eğlenceli aktivite, “İzle Beni-Hayvanlar Aleminde” adlı kitabı okumak. Evinden uzak bir penguenle her sayfada oluklu izi takip ederek farklı bir maceraya eşlik ediyoruz. Önce bir çiflikten, sonra Afrika savanlarından, bir salla nehirden geçip sonunda kutuplardaki evine ulaşıyor. Bu arada birçok hayvanı tanıyıp seslerini çıkararak bilgilerimizi pekiştiriyoruz. Sayı sayıyoruz. Defalarca okuyoruz kitabı... Oğlum için en eğlenceli kısmı ise oluklu yolda ilerlemek... Ona göre yokuş aşağıya inerken penguen kaydıraktan kayıyor. İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıkan kitabın fiyatı 15 TL.