Üç yıl önceki BJK-GS olimpiyat derbisine benzerse; Beşiktaş’ın önü kesilir...
.
Bundan tam üç yıl önce; 22 Eylül 2013’de; Beşiktaş; Galatasaray ile 76 bin kişilik Olimpiyat stadının ful çeken tribünlerinde sezonun ilk derbisine çıkıyor...
Beşiktaş o yıl da, Biliç’in yönetiminde sezona iddialı bir başlangıç yapıyor...
***
Tıpkı birkaç gün önce Benfica maçında atılan müthiş beraberlik golü gibi, o günlerden hemen önce de Beşiktaş Norveç Tromsö takımı karşısında iki mükemmel golle tur atlıyor...
***
Galatasaray maçında o sıralarda her şey Beşiktaş’ın lehine gözüküyor...
Oysa o gün; “Beşiktaş’a seyircinin içinde tarihin en büyük provokasyonlarından biri yapılıyor” ve “hakem kararına güya tepki duyan!!!” seyirci, elini kolunu sallayarak stada giriyor...
***
Seyircinin stada girmesiyle son dakikalarda maç yarıda kalıyor...
Galatasaray hükmen 3-0 galip sayılıyor...
Beşiktaş dört iç saha maçını seyircisiz oynamak zorunda kalıyor...
Karakartal neredeyse ilk devre, doğru düzgün bir daha seyircisiyle buluşamıyor...
***
Beşiktaş ilk derbinin açtığı hasarla, sezonu daha başlamadan kapatıyor...
SEYİRCİ YASAĞI NİYE TANSİYONU YÜKSEK BİR DERBİ MAÇIYLA KALKIYOR?..
Hafta içinde; Kulüpler Birliği ile Valiliğin yaptığı görüşmeleri izliyor Gazeteci...
Adnan Polat’ın yıllar önce Ali Sami Yen’deki Galatasaray-Beşiktaş maçında; önayak olup, Beşiktaş seyircisine ambargo uygulatarak başlatılan deplasman yasağı bugün yine bir BJK-GS derbisiyle sonlanıyor...
***
Karar; futbolda dostluğun kazanması adına alkışlanacak bir karar...
Ne ki Gazeteci; “seyircilere uygulanan deplasman yasağının” neden özellikle tansiyonu yüksek bir derbiyle kalktığı sorusundaki bit yeniğini bir kenara not ediyor...
***
Kulüpler arasında, bunca kan ve şiddete neden olan tribün savaşlarının; kalkması için en uygun maç, tansiyonu çok yüksek olacak bir Beşiktaş-Galatasaray derbisi mi olur?..
***
Tansiyonu daha az olan maçlarla ilk deplasman yasağını kaldırmak ve adım adım taraftarı stresi yüksek derbilere hazırlamak daha akıllıca değil mi?..
***
Gazeteci; bu soruyu not ettikten sonra hafta içinde derbiyle ilgili diğer gelişmeleri izlemeye koyuluyor...
***
Ertesi günü; Gazeteci’nin kafasını kurcalayacak ikinci bit yeniği “şıp diye ortaya çıkıyor...”
Merkez Hakem Kurulu BJK-GS derbisine Ali Palabıyık’ı atıyor...
SEYİRCİ YASAĞI KALKAN DERBİDE HAKEM ALİ PALABIYIK...
Ali Palabıyık; genç bir hakem...
Beşiktaş’ın; Ali Palabıyık’ın yönettiği maçlarda “şansı” çok yaver gitmiyor...
***
Ancak mesele “şans”ın yaver gitmesi, gitmemesi meselesi değil...
Her hakemin Beşiktaş’ın isteğine göre olması beklenemeyeceğine göre, futbolun içinde “şansının yaver gittiği hakem olabileceği gibi, zorlanabileceğin hakem de olabiliyor...”
***
Gazeteci’ye göre, Ali Palabıyık’ın hakemliği değil tartışma konusu olan...
Genç hakemin birkaç hafta önce bir futbolcuya ikinci sarı karttan kırmızıyı göstereceği yerde ikinci defa sarı kartı göstermesinin yarattığı absürd olayın; benzerinin yaşanması halinde ne olacağı sorusu...
***
Beşiktaş seyircisi ve yönetimi Trabzon’la Olimpiyat stadında oynadığı
derbi maçında da Ali Palabıyık hakkında “eleştirilerde bulunuyor...”
***
Gazeteci; son olayda arka arkaya birkaç olayın birleştiğini seziyor...
Şöyle bu olaylar:
***
1) Yıllardır varolan seyirci deplasman yasağı, stres yükü fazla bir Beşiktaş-Galatasaray derbisiyle kalkıyor...
***
2) Bu karar daha iddiasız ve gerilimsiz sezon başı maçlarının oynanacağı haftalarda alınabilecekken, sezonun şampiyonluktaki en büyük iki adayının ilk derbisi için alınıyor...
***
3) BJK-GS maçına Merkez Hakem Kurulu; hakem olarak Beşiktaş seyircisinin “hiç haz etmediği bilinen Ali Palabıyık”ı atıyor...
***
4) Palabıyık genç bir hakem...
Birkaç hafta önce iki sarı kartı üst üste aynı futbolcuya gösterecek kadar konsantrasyon eksikliği çekiyor...
Bu derbinin ise, gerilimi ve stresi yüksek...
***
5) İki ezeli rakip taraftarının da uzun yıllar sonra; tribünlerde yerini alacağı derbide, Ali Palabıyık da görev alınca; Gazeteci’nin aklına üç yıl önceki BJK-GS derbisi geliyor...
***
6) Gazeteci biliyor ki; Beşiktaş takımının tarihi, “şampiyonluklarla kucaklaşılması beklenen sezonlarda önü kesilen derbilerle doludur...”
BEŞİKTAŞ SEYİRCİSİ VE PROVOKASYONA KARŞI ALINACAK ÖNLEMLER...
Gazeteci tam üç yıl önce bugün; Olimpiyat Stadı’ndaki BJK-GS derbisinde seyirci üzerinden yaşatılan provokasyonu yazıyor...
***
Yazının ve olaylı derbinin vuku bulmasının tam üçüncü yıldönümünde, bugünkü derbi oynanıyor...
Bu derbinin bir provokasyona zemin olmaması için; Beşiktaş seyircisinin, “bu maça özel önlemler alması” gerekliliğine inanıyor Gazeteci...
***
1) Herkes farkına varıyor ki Beşiktaş; Vodafone Arena açıldığından beri, statta; kaybetmek bir tarafa maç başı neredeyse 3 gol ortalamasıyla oynuyor...
***
2) Herkes biliyor ki; Beşiktaş’ın bu seneki kadrosu ezeli rakiplerinin en az bir fersah üzerinde...
***
3) Karakartal’da kadro zenginliği olduğundan, herhangi bir futbolcuyu o maçtan önce engelleyerek; Beşiktaş’ı o gün engellemek mümkün olmuyor...
***
4) Bu şartlarda provokasyon düşünen beyinlerin elinde tek bir alternatif kalıyor...
Tecrübesiz bir hakemin hatalı kararlarıyla, Beşiktaş’ı oyundan düşürmek...
Kartlarla eksik bırakmak...
***
5) Beşiktaş seyircisinin asabiyetine oynayarak, gelecek haftalarda Beşiktaş’a seyircisiz oynama cezası aldırtmak...
***
Beşiktaş’ın bir provokasyonla önünü kesecek hamleler bunlar...
Beşiktaş seyircisi, bu provokasyon ihtimaline “dur” derse, “tarih Vodafone Arena’da yeniden yazılmaya başlanır...”
Aksi halde “Karakartal için makus kader; provokasyonlar tarihinden mütevellit mağduriyet sürer gider...”