Sürekli 'iyi kalmak' için muhteşem öneriler...
.
HER ŞEYİ KENDİ AKLINIZ VE GÜCÜNÜZLE YAPMAYA, BAŞARMAYA ÇALIŞMAYIN...
O'nunla işbirliği yapın...
Ruhun derin hareketlerine kendinizi bırakmayı öğrenin...
Bu körü körüne bir teslimiyetçilik değil...
Bu daha çok evrensel zeka ile işbirliği yapmaktır...
***
Mucizelerin kendi hayatınıza akmasına izin verin...
Zihninizi sonsuz olasılıklara açık tutun...
***
"SİZ RUHSAL BİR VARLIKSINIZ..."
Sadece bedeninizden ibaret değilsiniz...
Ruhsal varlığınız sonsuz...
O ölmez, yaralanmaz ve zarar görmez...
O sizin aslınızdır...
***
Kendinizi sadece "beden" sandığınız sürece acı çekmeniz kaçınılmazdır...
Kendinizi şimdiki kişiliğiniz ile sınırlandırdığınız sürece yine acı çekeceksiniz...
Hele hele, kendinizi sahip olduğunuz şeylerle ifade ettiğinizde (mal, mülk, nam ün gibi), kaygılarınız sürüp gidecek...
***
HAYATI DENEMEK VE ÖYLECE ÖĞRENMEK İÇİN VARSINIZ...
Her şeyi bir kenara bırakıp, hayatı deneyimlemeye bakın...
Geriye sadece onlar kalacak; çünkü...
Denemeden ve yanılmadan öğrenemez ve gelişemezsiniz...
***
Bir yere veya bir şeye demir atıp yan gelip öylece yatmak için burada değilsiniz...
Öğrenip kendinizi geliştirmek için buradasınız...
***
Sizin için yararlı gördüğünüz ve bildiğiniz şeylere, sanki onlar sonsuzmuş gibi sıkı sıkıya sarılırsanız, kaçınılmaz olarak acı çekersiniz...
Esneyin, gevşeyin ve rahatlayın...
***
Her zaman bir öncekinin daha iyisini Tanrı size göndermek istiyor...
Bunu kabul edin; yeterlidir...
***
HER ŞEYİ KENDİ AKLINIZ VE GÜCÜNÜZLE YAPMAYA, BAŞARMAYA ÇALIŞMAYIN...
O'nunla işbirliği yapın...
Ruhun derin hareketlerine kendinizi bırakmayı öğrenin...
Bu körü körüne bir teslimiyetçilik değil...
Bu daha çok evrensel zeka ile işbirliği yapmaktır...
***
Mucizelerin kendi hayatınıza akmasına izin verin...
Zihninizi sonsuz olasılıklara açık tutun...
***
KİMSEYE KIZMAYIN, SUÇLAMAYIN... HATTA KENDİNİZİ BİLE...
Hoşunuza gitmeyen şeyler için suçlanacak kimse yoktur...
Ama bilin ki onlardan siz sorumlusunuz...
Sizin yaptığınız ya da yapmadığınız şeyler, onların olmasına neden oluyor...
***
Bunu fark edince öfke ve kızgınlık duygunuz tamamen yok olacak...
Olmasını istemediğiniz şeyleri değiştirmenin yolu, onların olmasına neden olan inanç ve tutumlarınızı değiştirmektir...
***
Örneğin etrafınızda hep kötü insanlar varsa, kendinizi iyi hissetmek için başka bir yol bulmanız gerekebilir...
***
HAYATINIZIN İŞİNİ BULMALISINIZ...
Yetenekli olduğun bir şey mutlaka var...
Onu bir kenara bıraktın unuttun...
Çünkü çevren onu onaylamadı...
Belki sesin güzeldi... Şarkı söylüyordun...
Ailen senin hukukçu olmanı istedi...
***
Belki de kalemin çok iyi idi... Yapmadın...
Şimdi de soruyorsun kendine:
-"Neden mutsuzum... Başarısızım..." diye... O halde yapman gereken şeyi yap... Yetenekli olduğun işi yap...
En iyi yaptığın şeyi yap...
***
Korkma... Başarı da gelecek arkasından... Bolluk da akacak...
Ama biraz sabretmen, direnmen gerekecek... Olsun...
Sonuç için buna değer; emin ol!..
***
ASLA KİMSEYİ KANDIRMA, YALAN SÖYLEME...
Yalan; en başta bedeninde tahribata yol açar...
Sonra da boşa koşar, boşu boşuna yorulursun...
yalan ilk başta kolay ve kazançlı gözükebilir...
Ama sonu hüsrandır ve yorucudur...
KENDİ VİZYONUN AYNI ZAMANDA TOPLUM İÇİN YARARLI OLSUN...
Ne sadece kendin içi yaşa...
Ne de sadece toplum için...
Öyle bir hedefin olsun ki;
Bir taşla iki kuş vurmuş ol...
***
O zaman evren sana destek olacak...
çünkü sen sadece bir kişinin hayrını taşımıyorsun...
Senin hedeflerine ulaşman birçok kişiyi olumlu etkileyecek...
O zaman; elin,yuvan bereketli olacak...
***
Yok eğer sadece kendine , çalışır ve yaşarsan, dibi delik bir ambara buğday yığmaya çalışıyorsun demektir...
HERKES ANCAK YAPABİLECEĞİNİN EN İYİSİNİ YAPAR...
Eğer daha iyisini yapabilseydi, onu yapardı... Oysa sen, kötülük yapanın bunu bilerek yaptığını zannedersin...
Peygamberimiz kendine olmadık kötülükler yapıp, görevini yapmasına engel olmaya çalışan adama ne demişti?.. Hatırla; "Cahil..."
***
Unutma ki, kötülük de iyilik de dönücüdür ve mutlaka yapana geri döner... Eğer bunu bilseydi, hiç kimse kötülük yapar mıydı?..
BÜTÜN ACILARIN ZANLARINDAN ÖTÜRÜDÜR... ZANLARIN FARKINA VAR... ACIN YOK OLACAKTIR...
Sen annenin, seni doğarken istemediğini 'zan'edebilirsin...
Oysa onlar sadece bir çocuk istememişlerdi muhtemelen; seni değil...
***
Sen belki de kimsenin sana yardım etmeyeceğini 'zan'ettin...
Bu yüzden de hayatında her şeyi kendin yapmak zorunda kaldın...
Sen bir kız çocuğu olarak doğdun...
Oysa ailen erkek bekliyordu...
Onların derdi ailenin ismini sürdürecek birine sahip olmaktı...
çünkü onlar kendi varlıklarının isimle devam edeceğini 'zan' etmişlerdi...
Bu yüzden sinirlisin ve haksızlığa uğrandığını 'zan' ediyorsun...
***
RASTLANTI DİYE BİR ŞEY YOKTUR...
Herkesin arkasında sen görsen de görmesen de bir amaç ve niyet vardır...
Sen görsen de görmesen de -ki insanların görebilme aralılığı çok sınırlıdır-;
İnsanların niyetleri ile,
Tanrı'nın evrensel yasalarının
havada uçuşup birbirlerini bulduklarını görebilirdin...
***
Rastlantılar sana her zaman yeni seçenekler sunmak için karşına çıkan işaretlerdir...
Rastlantı dediğin şeyleri bir mektup gibi okumaya çalış...
Eğer dünyada rastlantı diye bir şey olsaydı Tanrı olmazdı..."
(R. Şanal Kuantum İyileşme isimli çalışmasından...)