"Şerefli ikincilikler bize yeter mi?.."
.
Futbolda “Bal” denen şeyin pek yanına uğramadığı bir takımdır Beşiktaş...
Bir Beşiktaş’lı; hiçbir Fenerbahçe ve Galatasaray derbisini “balla, veya hakemin kendi lehine vereceği hatalı kararlarla” kazanacağını düşünmez...
Aksi ise, her Beşiktaş’lı için geçerli bir durumdur...
***
Bir Beşiktaş’lı, alınan galibiyetleri “hakeme rağmen...”
Liderliği “nice maçtaki şansızlıklara rağmen...” “Şampiyonluğu ise bütün alemin karşı çıkmasına rağmen” alındığına inanır...
Çok da yanlış bir görüş değildir bu...
Beşiktaş; rakiplerinin de objektif olarak kabul ettiği gibi; iki ezeli rakibine karşı, hakem kararlarında en az kayrılan takımdır...
***
İyi bir Beşiktaş’lı; Süleyman Seba’nın tarihe mal olan sözünü vecize niyetine benimser, kulüp ideolojisine zemin yapar...
“Bize şerefli ikincilikler yeter...”
*****
STOPER VE KALECİ PROBLEMİ...
Ben 50 yıldır kalbi siyah beyaz renklerle atan bir Beşiktaş’lıyım...
Tribün havasını koklayan her Beşiktaş’lı gibi; Beşiktaş’lılık benim için “haksızlığa karşı direnme, güç karşısında boyun eğememe, yalnız kalsan da tek başına mücadele etme duygusuyla” birlikte filizleniyor...
“Tutku”, Beşiktaş’lı olmanın vazgeçilmez duygusu olarak içimizde yaşar duruyor...
***
Ben de her Beşiktaş’lı gibi, 50 yıldır Türkiye liglerinde, Beşiktaş’ın üç büyükler arasında en fazla haksızlığa uğrayan kulüp olduğuna inanıyorum...
En fazla hakemlerin gadrine maruz kalan formanın üç büyükler arasında siyah beyaz olduğunu adım gibi biliyorum...
Şampiyonluk mücadelesinde kafa kafaya gidilen sezonlarda; “mutlaka bir arıza çıkartılarak”, Beşiktaş’ı şampiyonluktan etmenin yollarının aranacağından emin oluyorum...
***
Ancak bu sezon “şampiyonluk mücadelesinde” bu gerekçelerden çok daha önemli bir meselenin varolduğunu düşünüyorum...
Beşiktaş’ın savunma bölgesi, kendi düzeyindeki Fenerbahçe ve Galatasaray gibi iki büyük takımla baş edemeyecek ölçüde zaafiyet gösteren bir ilk yarı geçiriyor...
Aynı savunmada; stoper ve kaleci problemi, Beşiktaş’ı geçen yıl da şampiyonluktan ediyor...
*****
FENERBAHÇE VE BURSA MAÇLARINDA PİYANGODAN KAZANILAN 6 PUAN...
Beşiktaş bu sezon geçmiş sezonların aksine “iki ballı derbi” oynuyor...
Bu iki derbiden 6 puan çıkarıyor Beşiktaş...
İki derbide de, savunma hataları üst düzeyde ve savunma iki rakibin hücum gücüyle baş edemeyecek düzeyde...
Derbilerden birincisi Bursaspor derbisi...
İkincisi Fenerbahçe derbisi...
***
Beşiktaş’ın geçen sezonların aksine, “şansıyla kazandığı bu iki derbiden kazandığı 6 puan” aynı zamanda şampiyonluk yarışındaki rakiplerinden çıkardığı 6 puan olduğu için iki katı değerli...
Tanrı; bu iki derbiyle Beşiktaş yönetimini “devre arası transferde mutlaka çok iyi bir stoper ve çok iyi bir kaleci” alınması uyarısını yapıyor...
***
Beşiktaş geçen yıl olduğu gibi bu yıl da, Avrupa Kupası’nda aynı şekilde kaleci ve savunma hatalarıyla zamansız bir şekilde eleniyor...
Burada “şansı” tutmuyor...
Ancak ligin ilk devresini lider bitirerek, bu iki alana güçlü takviye yapılırsa şampiyonluğa ulaşabileceğinin sinyalini veriyor...
***
Beşiktaş takımı, orta saha ve hücum oyuncularının üst düzey performansıyla, savunma ve kaleci hattının, vasat altı performansı arasında sıkışıyor ve takımın bu çelişik yapısı açık bir şekilde sırıtıyor...
***
Ancak Hoca’nın raporuna rağmen Beşiktaş yönetimi; özellikle savunma bölgesinin zaafiyetini ve eksikliğini, güçlü bir stoperle gidermek için çok iyi bir transfer yapma konusunda yeterli isteği bir türlü gösteremiyor...
***
Gomez için, Töre için, Sosa için, Oğuzhan için mükemmel düşünülerek alınan transfer kararları, iş savunma hattına gelince ilginç bir şekilde bloke oluyor...
Beşiktaş bir türlü taraftarını rahat rahat maç seyredeceği bir savunma hattına kavuşamıyor...
Son günlerde yine; “stoperde yeterli indirim alınmazsa, kaleci transferiyle ara dönemi sonlandırırız” görüşü dillendirilmeye başlanıyor...
*****
İLERDE KAÇACAK MUHTEMEL BİR ŞAMPİYONLUKTA “HAKEM HATALARINDAN OLDU” DEMESİN KİMSE...
Beşiktaş bir türlü dört başı mamur, uluslararası standartta iki iyi stoper, kaleci, sağbek ve solbekten oluşan taş gibi bir savunmayla maçlarına çıkamıyor...
Bu sene sakat olan İsmail piyangodan çıkarak takımın sol tarafını nihayet kurtarıyor...
***
Beşiktaş yönetimine bir hatırlatmam olacak...
Beşiktaş, son şampiyon olduğu 2008-2009 sezonunda devre arasında Ernst ve Yusuf Şimşek’i transfer etmeseydi, şampiyonluk hayal olacaktı...
O zamanlar henüz gazete sahibi olmayan; Beşiktaş’ın eski Başkanı Yıldırım Demirören; Vatan gazetesini ziyaret ettiği akşam, odamın önünden asansöre binerken; Ernst ve Yusuf’un alınmasıyla ilgili söz veriyor ve Beşiktaş’ın şampiyonluğu bu iki futbolcunun yaptığı muhteşem katkılarla geliyordu...
***
Umarım, ben yanılırım ve hiçbir sorun çıkmaz...
Ancak ara transferde çok iyi bir stoper ve kaleci alınmadan ikinci devre başlar ve Beşiktaş şampiyon olamazsa, “kimse hakem hatalarına suçu yüklemekten medet ummasın...”
Benim dilimden de ömür boyu hiç kimse kurtulmayı beklemesin...
Tanrı; ilk devredeki Fenerbahçe ve Bursa derbilerinde, Beşiktaş’ı uyarıyor...
Zamanındaki uyarıyı almazsa kimsecikler, hakem hatalarına suçu yükleme de kurtaramaz hiç kimseyi...