Şampiy10
Magazin
Gündem

Maraton programında Hamza Hamzaoğlu'yla ilgili sözlerim

.

ABONE OL
Vatan Haber

Şansal Büyüka; beni Maraton programına davet ettiğinde ona tek bir soru soruyorum...

-"Yayına katılacağım Pazartesi akşamı Beşiktaş'ın maçı var...

Sadece Beşiktaş mı konuşacağız; yoksa Fenerbahçe ve Galatasaray'la ilgili de konuşacak mıyız?.."

***

Şansal Büyüka;

-"Beşiktaş ağırlıklı... Ama her şeyi konuşacağız..." diyor...

Ona bu soruyu sormamın çok önemli bir nedeni var...

Geçen yıl ünlü İtalyan teknik adam Cesare Prandelli zamanında 11 maçta çok başarısız bir tablo çıkartan Galatasaray'a; Hamza Hamzaoğlu'nun gelişiyle takım tüm istatistiklerde inanılmaz bir çıkış yakalıyor...

Bunun sonunda Galatasaray hiç beklenmedik bir şekilde Süper Lig Kupası'yla; Ziraat Türkiye Kupası'nı kazanıyor ve müzesine götürüyor...

***

Göreve 11. haftadan sonra başlayan bir teknik direktörün "bu kadar kısa zamanda, baş aşağı giden bir takımın burnunu yukarı kaldırıp üstelik şampiyon yapması, Türkiye Kupası'nı kazandırması" mucizevi bir başarı...

Bu başarıya bu yılın başında kazanılan Süper Kupa da eklendiğinde, neredeyse yarım sezon içinde Türkiye'nin en büyük üç kupasını alan bir takımın teknik direktörü olarak Hamza Hamzaoğlu; "mucizevi bir başarının altına imza atıyor ve tarihe geçiyor..."

***

Şansal Büyüka'ya "Galatasaray'la ilgili mutlaka bir şeyler söyleyeceğim..." diyorum...

Soruyu sorar sormaz da patlıyorum:

-"Hamza Hamzaoğlu'na yapılanlar, eleştiriler bir şaka mı bilmiyorum... Ben Galatasaray'lı değilim... Kendi camiasını bırakıp başka camialara burunlarını sokan insanlardan da hazzetmem... Ama el insaf... Bu konuşmayı; bir futbol adamını hiç hak etmediği halde böylesine linç edilmesine içim elvermediği için yapıyorum...

Hamza Hamzaoğlu'nu tanımam...

Hiç bir yerde görmüşlüğüm yok...

Elini sıkmışlığım, konuşmuşluğum yok... Varsa bile hatırlamıyorum...

Fakat kulübüne bunca kupa kazandıran bir teknik direktöre yapılanlar reva mıdır?.." diye konuşuyorum...

*****

HAMZA HAMZAOĞLU'NUN GÖNDERİLMESİNDEKİ ESAS NEDEN NE?..

Hamza Hamzaoğlu o günlerde; "Galatasaray Başkanı'nın ve yönetiminin kendisinin arkasında durduğuna" inanıyor...

Oysa bana Galatasaray yönetiminden yansıyan bilgiler bu yönde değil...

***

Galatasaray'ın yeni başkanı ve yönetimi, "gerçek anlamda yönetime geldiği tarihten beri Hoca'sının arkasında durmuyor...

Bir sezon bile takımı idare edemeden; Hoca'nın üç kupayı birden kazanmasından sonra, kulüp içinde yaşadığı onca azabın altında; "Başkan ve yönetimin hiç etkisinin olmaması düşünülemez..."

***

Futbolun doğasına aykırı bir durum bu...

Ve mümkün değil...

Ne var ki Hamza Hamzaoğlu; kazandığı bunca başarıdan sonra, buna inanıyor ve Başkan'ına sonuna kadar güveniyor...

*****

HOCA'NIN; 24 SAAT ÖNCE YÖNETİM İÇİN SÖYLEDİĞİ SÖZLER...

O kadar ki; görevden alınacağı gün yani dün; Vatan gazetesinin spor sayfasında Hoca'nın aynen şu sözleri söylediği ifade ediliyor:

-"Transferle ilgili, tabii ki Ocak ayında çalışmalarımız olacak... Çalışmalarımızı da yapıyoruz...

Bu kadroyla bizim zaten sezon başından beri ortaya koyduğumuz futbol ortada...

Devam edeceğiz ve Ocak ayında da gerekirse takviyelerimiz olacak...

Transfer konusunda yönetimle nasıl fikir ayrılığı olabilir?.. Kim söylüyor mesela?.. Transferle ilgili bir şey konuşmadık ki?.. Yönetimimizle isimler üzerinde konuşmadık ki?..

Ya da yönetimden bana, 'Hayır Hocam o olmasın da bu olsun...' denmedi ki...

Transfer eğer olacaksa, bu bizim kararımız olacak...

Yönetimimizle de koordineli çalışıyoruz... Onlar da sağ olsun bu işi bize bırakıyorlar zaten..."

*****

BAŞARININ CEZASIZ KALMADIĞI KULÜP; GALATASARAY...

Bunları 24 saat önce söylediği bilinen bir Hoca'nın; dün akşam Başkan'la yaptığı görüşmede bileti aniden kesiliyor...

Galatasaray yönetimi; kendisine bir yıl içinde 3 kupa kazandıran Hoca'sını; "bu sözleri söyledikten hemen sonra, kulüpten gönderme kararını almaktan bir an bile çekinmiyor..."

***

Futbol endüstrisinin Hoca'larla ilgili kararları nasıl aldığını, nasıl gönderdiğini, kime nasıl davrandığını iyi biliyorum...

Maalesef Galatasaray yönetimleri son yıllarda "Teknik Direktör politikasında", futbol açısından bana hiç bir şekilde güven telkin etmiyorlar...

***

Galatasaray takımını yoktan var ederek iki yıl üst üste şampiyon yapan Teknik Direktör Fatih Terim, "Aynı anda Milli Takımı çalıştıramaz..." gerekçesiyle Galatasaray'dan gönderiliyor...

***

Aynı Galatasaray yönetimi; basketbol takımının Hocası Ergin Ataman'ın hem Galatasaray'ı hem Milli Takım'ı çalıştırmasına hiç ses çıkarmıyor, tersine bu uygulamayı alttan alta destekliyor...

Aziz Yıldırım bu uygulamaya karşı çıkarken; Galatasaray yönetimi hiç oralı olmuyor...

***

İki yıl üst üste şampiyon yapan Fatih Terim'den bir süre sonra, Galatasaray'ı yeniden şampiyon yapan ve dördüncü yıldızı ilk takan takım haline getiren Hamza Hamzaoğlu da aynı makus kaderi paylaşıyor...

Galatasaray'da başarı kesinlikle cezasız kalmıyor...

Takımı şampiyon yapan Hoca'lar, bir sonraki sezonu bitiremeden gönderiliyorlar...

*****

HOVARDA...

Galatasaray, son beş yıl içinde kendisini üç kez şampiyon yapan iki Hoca'yı bir sonraki sezonun bitimini bile beklemeden gönderiyor...

İnsanın aklına şu soru geliyor...

"Bu kadar hovardaca Hoca harcayan bir kulüp; bir daha ne zaman kendisine arka arkaya şampiyonluklar kazandıracak teknik direktörler bulabilecek?.."

Galatasaray gibi bir markaya teknik direktörlük; manavda satılan portakal mıdır ki, bu kadar kolay harcanabiliyor?..

***

"Umarım ilerde bu hovardalıklarını aramaz Galatasaray" diyeceğim ama, arayacağını biliyorum...

Herkesin sandığının aksine; üç büyük kulübe "Hoca bulmak" sanıldığı kadar kolay bir uğraş, değil...

Evet çok kişi gelmek ve kariyer yapmak istiyor bu doğru...

Ancak kaç kişi gerçekten bu görevi kaldırabilecek futbol donanımına ve güçlü bir kişiliğe ve psikolojiye sahip?..

O psikolojiye sahip olmak , hiç kolay bir iş değil...

***

Hele hele, şampiyon yapan Hoca'ların başına gelenleri gördükten sonra, "kim acaba bu formayı giymeye soyunur?.."

Soyunan o teknik direktörlüğü ne kadar hak layıkıyla yerine getirebilir, hak edebilir?..

Önümüzdeki aylar bu soruların cevabını hep birlikte yaşayacağımız aylar olacak...

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Beethoven; çocukluk aşkıyla...
  2. Altın Kelebek ödülündeki Diriliş Ertuğrul dizisi olayının derin kodları...
  3. Aydın Doğan ve Altın Kelebek ödül töreni...
  4. 12 yaşındaki çocukla bakıcısının aşkından çıkan sanat...
  5. ‘Erkek bedeninin yükünü arzulayan kadın...’
  6. Leonard Cohen; anlarız ki bir gün herkes yeniliyordur...
  7. Hollywood’daki ‘Proje’ sanatçıların; Trump’a hakaret kampanyalarındaki gizli misyon...
  8. Kadın tacizlerinden medet uman Amerikan medyasının rezil olduğu seçim...
  9. Mandela’nın hayatı ve efsane sözleri...
  10. Amerikan derin devletinden seçime saatler kala gelen kritik mesaj...“Hillary temiz...”

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.