Lev Tolstoy’un anısına...
.
Bugün dünya edebiyatının en önemli yazarlarından biri “Diriliş”in, “Anna Karenina”nın ve “Savaş ve Barış”ın yazarı Lev Tolstoy’un doğum yıldönümü... Rus edebiyatının klasik ustasının anısına sözlerinden bir tutam yayınlıyorum...
*****
GÜZEL OLAN SEVGİLİ DEĞİL; SEVGİLİ OLAN GÜZELDİR...
Güzel olan sevgili değil sevgili olan güzeldir…
***
Hiç kimse öfkesini yutmaktan daha güzel bir içki içmemiştir…
***
Her şey beklemesini bilen kişiye kendiliğinden gelir...
***
Biz hem kurtların doymasını, hem de koyunların sağ kalmasını istiyoruz...
***
İnsanlar, aşk üzerindeki görüşlerini değiştirmeli...
Kadınla erkek, cinsel aşkı şimdi olduğu gibi şiir havasına büründürmekten kaçınmalı...
Bunun yalnızca hayvanca bir iş olduğu kabul edilmeli...
*****
BİR İNSANIN HAYATININ İKİNCİ YARISI...
Menfaat karşılığı yapılan iyilik, iyilik değil... İyilik, neden sonuç zincirinin dışında bir şey...
***
Bir insanın hayatının ikinci yarısı, ilk yarıda kazanılan alışkanlıkların sürdürülmesinden ibaret...
***
Hayvan öldürmekle, insan öldürmek arasında sadece bir adım vardır; dolayısıyla hayvana işkence etmekle, insana işkence etmek arası da sadece bir adımdır…
***
Evliliğe kutsallık veren, aşktır...
***
Sakın ahlak kurallarını çiğnemeyin;
Ahlak öcünü çabuk alır...
***
Başkaları için kendinizi unutun o zaman onlar sizi hatırlayacaklardır...
***
İşçinin hakkını alnının teri kurumadan veriniz…
***
Bütün mutlu aileler birbirlerine benzerler...
Her mutsuz ailenin ise kendine özgü bir mutsuzluğu vardır...
*****
İNSANIN PAY VE PAYDASI...
İnsanoğlunun değeri bir kesirle ifade edilecek olursa; Pay gerçek kişiliğini gösterir, Paydası kendisini ne zannettiğini... Payda büyüdükçe kesirin gerçek değeri küçülür...
***
Her zaman kalbimizden gelen ve doğru bulduğumuz sese uymalıyız, çünkü o ses hiçbir zaman yalan söylemez...
***
İnsanlara en adil şekilde dağıtılan nimet akıldır... Çünkü kimse aklından şikayetçi değildir...
***
Nasıl kafa sayısı kadar düşünce varsa, kalp sayısı kadar da sevgi çeşidi vardır...
***
İktidar, ancak onu eğilip alabilme cesaretini gösterenlere verilir...
*****
“HAYAT KADINLARI VE TEMİZ AİLE KIZLARI...”
Eskiden önce hayat kadınlarıyla yatıp sonra temiz aile kızlarını alırdık, şimdi önce temiz aile kızlarını alıp sonra o...la yatıyoruz...
***
Muhammed her zaman Evangelizmin üstüne çıkıyor... O insanı Allah saymıyor ve kendini de Allah ile bir tutmuyor... Müslümanların Allah’tan başka ilahı yoktur ve Muhammed o’nun peygamberidir...
***
Kadın, erkeği kılıçsız zapteder ve ipsiz bağlar...
***
Öyle horozlar vardır ki, öttüklerinden dolayı, güneşin doğduğunu sanırlar...
***
Sadelik, iyilik ve doğruluk olmayan yerde büyüklük yoktur.
***
Bir insanı bulunduğu mevkiyle değil, göz koyduğu mevkiyle ölçmek gerekir.
***
Kadın öyle bir konudur ki, onu ne kadar incelersen incele her zaman yenidir...
***
İnsanlar seni, istedikleri kadar bilsinler... Sen kendini aldatabilir misin?..
*****
YILMAZ GÜNEY’İN ÖLÜM YILDÖNÜMÜ... KIZI ELİF GÜNEY’DEN ÖKSÜZ VE ACILI ÇOCUKLAR İÇİN KİTAP...
“Reha Muhtar’a Sevgilerimle” diye gönderiyor kitabını Elif Güney Pütün...
Yılmaz Güney’in kızı...
Bugün Yılmaz Güney’in ölüm yıldönümü...
Kızı Elif Güney’in yazdığı satırlar; belki öksüz ve acılı çocuklar için bir merhem olurlar...
***
“1981 yılında ciciannem Fatoş Güney “15 günlüğüne Zürih’e tatile gidiyoruz” diyor ve bana pasaport çıkartıyorlar...
Annem Can Güney sezgileriyle bunun bir tatil olmadığını hissediyor...
***
Zürih’e gittiğimizde Fatoş Hanım, bana; “Baban burada... Artık dönmeyeceğiz... Fransa’da yaşayacağız...” diyor...
15 yaşına kadar ara sıra cezaevlerinde ziyaret edebildiğim babam Yılmaz Güney’le, ancak 15’imden 18’ime kadar üç yıl baba-kız gibi yaşayabiliyorum...
***
Geçmişime hapsolup, saplanıp kalıyorum...
Acı çekiyorum ve kendimi o geçmişi anlamaya adıyorum... Tutuklu ve sürgün Yılmaz Güney’in kızı olmanın hesaplaşmasında...
***
Neye yaradı bu kadar fırtına?..
Cevabı acı çeken çocukların bakışlarında...
Çocuklarından yoksun kalan annelerin, babaların kalbinde...
Bir çocuğun annesiz babasız geçen her günü...
Aynı zamanda bir anneyle babanın çocuksuz geçen bir günü...
Yokluğun özlemi karşılıklı...
***
Şimdi Paris’te evli ve iki çocuk annesi Elif Güney Pütün...
Otistik çocuklara psikolojik ve pedagojik eğitim veriyor...
Yaşam öyküsü şu satırlarda gizli:
“İçimde aşk var...
Acı var... Onlarla birlikte yaşamayı öğrendim...
İçimdeki küçük kızın elini tutup
Onunla ilerliyorum bilinmeze doğru...
Ama güvenliyim...
Biliyorum artık;
Aşk oldukça yaşam da var...
Bir odadan bir odaya geçtim...”
***
Siyasi hesaplaşmaların “kanlı ve şiddetli olduğu” toplumlar, geleceğe “öksüz ve acılı çocuklar” bırakırlar...
***
Hayat karşılıklı siyasi hesaplaşmaların gaddarlığında, farklı olduğunu zanneden insanların, öksüz, acı içinde bırakılmış, çocuklarının travmalarla dolu ortak paydasında küskün ve uğursuz bir karamsarlıkta devam eder...
***
Öksüz ve acı çekmiş çocukların travmaları, “savaşarak; birbirini öldürerek geleceği kazanacağını zanneden toplumları tarumar eder...”
Bunu anlayabilmek; ancak Elif Güney’i anlayabilmekten geçer...