Hayat arkadaşımın doğum günü partisi...
.
Elli yaşımı kutladığım doğum günümde, o günlerdeki hayat arkadaşım; bana çok özel bir doğum günü partisi yapmıştı...
35-40 arkadaşımı, dostumu çağırmış, onlarla kapalı bir mekanda saatlerce dans ederek dilediğimiz gibi birkaç saat geçirmiş, hayatı, çocukları ve mutluluğu lezzetle tatmaya çalışmıştık...
O gün bana sorsalardı; "hayatın sırlarının çok önemli bir kısmını çözdüğümü" söylerdim...
Tanrı'nın 50 yaşını kutladığım o doğum gününden hemen sonra; bana hayatın o güne kadar hiç tanımadığım kodlarını açacağını, o kodları çözmeye çalışırken, bambaşka bir hayatın kapılarını aralayacağımı söyleseler; hemen hiç inanmazdım...
***
Oysa o günlerden kısa bir süre sonra hayatımda karşıma çıkan olaylar, beni bambaşka sorular ve cevaplarla karşı karşıya bıraktılar...
Aşağıda bir özetini vereceğim "Başarının 7 Kuralı" isimli kitabın, bilgelik yolunda bu derece önemli bilgiler içerdiğini bilmiyordum...
Deepak Chopra'nın bu çok önemli çalışmasını kapsayan kitabın özetini; hayatı ve evrenin sırlarını öğrenmek isteyenler için yayınlıyorum...
*****
BAŞARININ YEDİ KANUNU...
Başarı, hedeflere adım adım ulaşmak olarak tanımlanabilir...
Başarı denince akla ilk olarak maddi başarı gelse de, bu başarının bir tek yönüdür...
Başarı aynı zamanda, kendini ve yaşamı da başarmaktır:
İyi ilişkiler, özgüven, özgürlük, duygusal ve psikolojik denge, mutluluk duygusu, iç huzur, v.s. Başarılı olmayı hemen herkes ister ama gene aynı çoğunluk başarının, çok çalışma ve gerektiğinde birilerine zarar verme pahasına elde edilebileceğini düşünür...
Bedeli herkes için yüksektir kısacası...
Oysa Deepak Chopra’nın anlattığı, mutluluğa götüren yedi anahtar çok farklı bir içerik taşır:
*****
SALT MÜMKÜNLÜK KURALI VE YARGILAMAMAK...
Bu kurala göre, gerçek doğanızı, özünüzü ne kadar çok anlarsanız, salt mümkünlük alanına o kadar çok yaklaşırsınız...
***
Chopra’nın özellikle altını çizdiği noktalardan birisi, yargılamamak ve yargıda bulunmaktan kaçınma çalışması...
‘Bugün olup biten hiçbir şeyi yargılamayacağım’ diyerek güne başlayın ve gün boyunca yargıda bulunmaktan kaçının...
***
Her gün, en azından bir çiçeği koklayarak, mümkünse denizin, ya da bir akarsuyun sesini dinleyerek, günbatımını izleyerek doğayı, her canlıyı merakla gözlemlemek için zaman ayırın....
***
Her gün sessiz kalmak ve yalnızca var olmak için zaman ayırın.
*****
VERME KANUNU...
Evrenin işleyişi, sürekli alışverişle olur...
Vermek ve almak...
Ne kadar çok verirseniz o kadar çok alırsınız...
Çünkü evrendeki bolluğun yaşamınızdaki dolaşımını korumuş olursunuz...
Aslında, yaşamda değerli olan her şey vermekle çoğalır... Vermekle çoğalmayan şey ise ne vermeye, ne de almaya değerdir...
Vermenin ve almanın ardındaki en önemli şey niyettir...
Niyet, daima veren ve alan için mutluluk yaratmak olmalıdır...
***
"Nereye gitsem ve kiminle karşılaşsam, ona bir armağan götüreceğim: Bu armağan bir iltifat, bir çiçek ya da bir dua olabilir..."
***
"Bugün yaşamın bana sunduğu bütün armağanları minnet duygusuyla alacağım..."
***
"Birileriyle her karşılaştığımda, sessizce onlara mutluluk, sevinç ve kahkahalarla dolu bir hayat dileyeceğim..."
*****
NEDEN SONUÇ KANUNU...
Her eylem bize aynı türde geri dönen bir enerji üretir, ne ekersek onu biçeriz... Düşüncelerimiz, sözcüklerimiz ve yaptıklarımız, etrafımıza ördüğümüz ağın iplikleridir... Başkalarına mutluluk getiren eylemleri seçtiğimizde, neden sonuç kuralının meyvesi mutluluk ve başarı olur...
***
Bugün, her an yaptığım seçimleri gözleyeceğim...
Bu seçimleri yalnızca gözlemekle, onları bilinçli algılama alanıma getireceğim...
***
Ne zaman bir seçim yapsam, kendime iki soru soracağım: ‘Yapmakta olduğum bu seçimin sonuçları ne olabilir?’ ve ‘Bu seçim bana ve bu seçimden etkilenenlere başarı ve mutluluk getirecek mi?..’
***
Bana rehberlik etmesi için yüreğime danışacağım ve onun rahat ya da rahatsız olma mesajına göre yönümü tayin edeceğim...
Eğer seçimim rahatsızlık duygusu veriyorsa duracak ve yüreğimin gözüyle eylemlerimin sonuçlarını izleyeceğim...
*****
ASGARİ ÇABA KANUNU...
Doğadaki her şey, çaba gerektirmeyen bir kolaylıkla ve sınırsız bir kaygısızlıkla işler...
Kuşlar uçmaya çalışmaz, uçar; Çiçekler açma çabası göstermez, sadece açarlar...
Bu asgari çabanın, direnç göstermemenin ilkesidir...
İşte bu nedenle de, uyum ve sevgi ilkesidir.
***
"Bugün kişileri, olayları, durumları oldukları gibi kabul edeceğim..."
***
"Her şeyi olduğu gibi kabullenerek, içinde bulunduğum durumun ve sorun olarak gördüğüm bütün olayların sorumluluğunu üstleneceğim... Sorumluluğun, içinde bulunduğum durum için hiç kimseyi (kendim dahil) suçlamamak durumunda olduğumu biliyorum..."
*****
NİYET VE ARZU KANUNU...
Her niyet ve arzunun yapısında gerçekleşmesini sağlayan mekaniği mevcuttur...
Bir niyeti salt mümkünlüğün bereketli zeminine attığımız zaman bu sonsuz düzenleme gücünün lehimize çalışmasını sağlarız...
***
"Bütün arzularımın bir listesini yapacağım. Nereye gitsem bu listeyi de yanımda götüreceğim...
Gece yatmadan önce, sabah uyandığımda bu listeye bakacağım..."
***
"Arzularımın bu listesini salıverip yaradılışa teslim edeceğim... Bunu yaparken işler istediğim gibi gitmediğinde bunun bir nedeni olduğuna ve evrensel planın benim için kendi tasarladıklarımdan çok daha büyük projeleri olduğuna inanacağım..."
*****
BAĞLANMAMA KANUNU...
Hiçbir şeye bağlanmamak belirsizliğin bilgeliğini barındırır...
Belirsizliğin bilgeliğindeyse geçmişteki şartlanmaların hapishanesi olan bilinenden bağımsız olma vardır...
Her şeyin mümkün olduğu bu alana, yani bilinmeyene geçmeyi istediğimiz zaman, kendimizi tüm evrenin dansını düzenleyen yaratıcı zekâya teslim etmiş oluruz...
***
"Bugün kendime ve çevremdekilere oldukları gibi olma özgürlüğünü tanıyacağım... Sorunlara zorla çözüm bulmaya çalışarak, yeni sorunlar yaratmayacağım..."
***
"Bugün belirsizliği yaşantımın temel bir öğesi olarak kabul edeceğim...
Belirsizliği gönülden kabul etmemle birlikte tüm karmaşanın içinde çözümler belirmeye başlayacaktır..."
***
"Tüm imkânlar alanına adım atacağım ve kendimi sonsuz seçeneklere açık tuttuğum zaman ortaya çıkacak mükemmel heyecanı bekleyeceğim..."
*****
YAŞAMIN AMACI KANUNU...
Yaşamın amacı (Dharma) kuralı, bir amaca ulaşmak için maddi şekle büründüğümüzü söylüyor... Herkesin yaşamda bir amacı vardır...
Başkalarına vereceği benzersiz bir armağan ya da özel bir yetenek...
Biz bu benzersiz yeteneği başkalarına hizmetle birleştirdiğimiz zaman, bütün amaçların nihai amacı olan kendi ruhumuzun coşkusunu ve mutluluğunu yaşarız...
***
‘Nasıl hizmet edebilirim?’ ve ‘Nasıl yardımcı olabilirim?’ sorularını kendime her gün soracağım...
***
"Benzersiz yeteneklerimin ve onları ortaya koyarken yapmayı sevdiğim şeylerin tümünün bir listesini yapacağım..."
Benzersiz yeteneklerimi dışa vurup bunları insanlığın hizmetinde kullandığımda, zamanı unutur ve başkalarının yaşamına olduğu kadar kendi yaşamıma da zenginlik oluştururum...
*****
SON SÖZ...
Hayatı değişik okuma yönündeki bu kanunları teker teker yaptığınızda hayatınızın mucizevi bir şekilde değiştiğini göreceksiniz...
Hayatımın son 5 yılını; çok yoğun bir biçimde bu bilge düşüncelerin okumalarıyla geçiriyorum...
Bugünden 5 yıl önceki halime baktığımda, çok şey bildiğim halde, aslında hiçbir şey bilmediğimi fark ediyorum...
Yaşam tecrübemdeki bu zenginliği, sizlerle paylaşma arzusu, yukarıdaki yasalardan birini tetikleme arzusu...
"Kendimden ve deneyimlerimden ne kadar 'verirsem', dolaşımın o kadar hızlı olacağını ve bana yeniden döneceğini biliyorum..."
Ama esas bildiğim, daha doğrusu hissettiğim şey şu...
Hayata ne kadar katkı verirsem o kadar mutlu hissediyorum kendimi...