Gazetecilik onur ödülü...
.
Ünlü ve saygın derginin her yıl düzenlendiği ödül töreni yaklaşırken; derginin sahibi meslektaş beni telefonla arıyor...
Mayıs ayının son günlerine bir tarih veriyor; O tarihte İstanbul’da olup olmayacağımı, ödül törenine katılıp katılamayacağımı soruyor...
***
-“Bu yılki gazetecilik mesleği onur ödülünü; jürimiz size vermeyi uygun görüyor...” diyor...
-“Mayıs sonundaki ödül törenine katılırsanız mutlu edeceksiniz bizleri...”
***
Aktif gazetecilik yaptığım yıllarda; “kimsenin yapamadığı röportajları yaparak; kimselerin bulamadığı haberleri bularak, kimselerin cesaret edemediği rüşvet olaylarını canlı yayınlarda ortaya çıkartarak” gazetecilik ödüllerini aldığımı hatırlıyorum...
***
Gazeteciliğin Türkiye’de sadece etki ajanlarının “kirli algı operasyonlarının bir parçası haline gelmesinden sonra” ise; gazetecilik yapılacak mecra kalmıyor Türkiye’de...
***
Gazetecilik mesleğini; siyasi iktidarları manipüle ederek; tahrik ederek; gazetecileri hedef göstererek;
“teker teker ortadan kaldırtmayı amaçlayan güç” görünmeyen gizli bir güç...
***
Piyasada ünlü bir gazeteci ya da ünlü bir gazeteci eşi gibi görünen, asıl mesleği NATO ülkelerinde eski Soğuk Savaş döneminden kalma Gladyo-kontrgerilla örgütlenmelerinin gizli üyesi olan örgüt mensupları; kendilerine bağlı, “köşe yazarı, televizyon yorumcusu görünümlü” etki ajanlarıyla; “gazetecileri hedefe koyuyorlar...”
***
“Sahte bilgileri, yanlış bir algı yaratacak şekilde gerçekmiş gibi servis ettiriyorlar...”
***
Linç operasyonu başladıktan bir süre sonra, aynı kontrgerilla-gladyo örgütünün gizli mensupları, siyasi gücü elinde bulunduranlara sızıyorlar;
Hedefe koydukları gazeteciyi “hapse attırmaya, linç ettirmeye, ölümüne gidecek kanlı bir süreci başlatmayı amaçlıyorlar...”
YAŞAYAN TANIKLAR YAŞAYAN KANITLAR... (2)
Daha önce tanıkları ve kayıtları ile anlattığım bu çetelerden biri; 2002 yılında Mesut Yılmaz’ın liderliğinde yeni bir koalisyon hükümetinin kurulabilmesi için; benim SHOW Haber’den elimi çektiriyor...
***
Operasyonu yapan kişi; beş kişinin bulunduğu odada bana açıktan;
- “Bankalarımızı kurtaracak siyasi parti seni televizyon haberlerinin başında istemiyor...” diyor...
***
Çetenin mensupları; dönemin MİT müsteşarına;
-“Gazetecinin yaptığı haberler Türkiye’ye komünizmi getirebilir...” dedirterek; gazeteciyi hedef gösteriyor ve mesleki bitirme planını adım adım yürürlüğe koyuyor...
***
İftira sürecini o kadar hayasızca ve kalleşçe yapıyor ki çete; foyası her ortaya çıktığında yeni ve daha komik bir yalana sarılıyor...
ÇETENİN KARŞISINA ÇIKAN GARİP TESADÜF... (3)
Kontrgerilla-gladyo çetesi; bununla yetinmiyor...
AKP iktidara geldikten sonra; “28 Şubat sürecinde gizli bir operasyonla görevinden gönderttikleri gazeteciyi; bu kez 28 Şubat’ın faili gibi göstererek; bu kez de hapse tıkılması için çaba harcıyor...”
***
İnsanlara tek tek ve toplu olarak algı operasyonu yapan çete; o günlerde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e ve siyasi partilere ulaşıyor; Abdullah Gül’ün yedi gazeteciyle görüşmemesini, bu gazetecilerle görüşmenin tehlikeli olduğunu söylüyor...
***
O günlerde rahmetli Hasan Karakaya’nın yardımıyla ortaya çıkartılan gerçek korkutucu boyutlarda...
Aynı çete; bir siyasi partinin genel başkanına ve yardımcısına ulaşarak; gazetecinin yargılanması için suç duyurusunda bulundurtuyorlar...
***
Soğuk savaş döneminden kalma kontrgerilla-gladyo çetesi; ahtapot şeklinde uzanan kolları üzerinden;
***
Gazetelerde manşet haberler...
Etki ajanı şeklinde kendileriyle organize çalışan köşe yazarı görünümlü kişilere yazı yazdırtmalar...
***
Aynı anda siyasi partilere ulaşarak ‘gazeteciyi hapse göndertmek için’ suç duyurusunda bulundurtmalar yoluyla...
Kendilerinden olmayan gazetecileri sindirtiyorlar...
Yanlarında çalışan bir gazeteci-televizyoncu; çeteye karşı çıktığı için, senelerce işsiz bırakılıyor...
“Özür dilemesi” isteniyor...
Özür dilemezse iş bulamayacağı söyleniyor...
***
Kendi sistemlerinin içine girmeyen gazetecileri, susturabilmek için; evlerini defalarca soyuyorlar; bilgisayarları alıyorlar; Evindeki kasasını sökerek götürüp bütün kişisel ve ailevi belgelerini çalıyorlar...
***
Arabasında bulunan bilgisayar, aracın camı kırılarak alınıp götürülüyor ve gazetecinin bütün belgelerine ve mesleki çalışmalarına el konuyor...
***
Bunları yapmaktaki amaç; “Türkiye’yi Soğuk Savaş’tan kalma gladyo-kontrgerilla artığı gizli elleriyle; gizli düzeneklerinde yönetebilmek...”
***
Siyasi erki perde arkasından yönetmek istiyorlar... Yargıyı etkilemeye çabalıyorlar...
Sistemi kontrol etme dürtüsüyle yanıp tutuşuyorlar...
***
Ne ki;
Bu kirli işleri tezgahlayanların eli ayağı bir süre sonra birbirine dolanıyor...
Garip bir tesadüf sonucu; bir televizyon simasıyla eşinin; “paraların kaynağının ve nerden geldiğinin sorulmadığı bir kara para aklama ülkesinde”; başka bir ülkeyi ikametgah göstererek, yine bambaşka bir ülkede açtıkları şirket yoluyla hesap açtıkları ortaya çıkıyor...
***
“Günahsız gazetecilere yönelik karanlık operasyonların, kirli tezgahların sonunda; başka ülkelerde kurulan şirketler, dünyanın başka şehirlerinde gösterilen ikametgah ve adresler kaynağı belirsiz para akışları...”
***
Derginin sahibi;
-“Gazetecilik onur ödülünü size vermek istiyoruz bu yıl...” diyor...
36 yıl onurunu koruyarak çıkmaya çalışan bir gazeteciye; daha anlamlı hangi ödül verilebilir ki?..