Fenerbahçe; hiçbir zaman sadece Fenerbahçe değil...
.
Fenerbahçe...
Gazeteci’nin hayatında “ailesinden ilk duyduğu kulübün” adıydı...
Altı yaşında Beşiktaşlı olurken, esasen Fenerbahçe’den gelen aile genetiğinden koparak Beşiktaşlı oluyordu...
***
Gazeteci’nin gözünde; “Fenerbahçeli aile genetiğinden koparak gelinen Beşiktaş” ne kadar önemliyse; aile genetiğinin “sevmesi için beynine ilk kazıdığı kulüp olan Fenerbahçe” bir zıtlaşma ilişkisinin varoluşçuluğunda; Gazeteci’nin her zaman “özel merakla içindeki gelişmeleri dikkatle izlediği bir kulüp” olmuştu...
***
Fenerbahçe; hiçbir zaman sadece Fenerbahçe değildi...
Fenerbahçe; Türkiye’deki güç ve iktidar ilişkilerinin, tam merkezinde konuşlanan; “parayı ve gücü en fazla elinde bulunduranların” dönemsel olarak Başkanlığına geldiği ya da getirildiği bir kulüptü...
***
Gazeteci çocukluk yıllarından itibaren dönemin en güçlü şahsiyetleri; Faruk Ilgaz, Emin Cankurtaran, Ali Şen, Metin Aşık, Tahsin Kaya, Güven Sazak ve nihayet Aziz Yıldırım’ı Fenerbahçe kulübü başkanı olarak görmüş ve yaşamıştı...
*****
FENERBAHÇE VE MEDYA...
Fenerbahçe’nin Türkiye’yi yöneten gücüne; şahit olma dönemi ise; SHOW Haber’i yönetirken gerçekleşmişti...
SHOW TV’de spor servisini Şansal Büyüka-Can Tanrıyar ikilisi yönetiyordu...
***
Şansal Büyüka, hasta Fenerbahçeliliğiyle bilinen efsane spor müdürü Namık Sevik’ten sonra; yine bir Fenerbahçeli olan Nezih Alkış’la birlikte Milliyet’e spor müdürü olan ünlü bir gazeteciydi...
Güneş gazetesi deneyiminin ertesinde televizyona geçmiş ve Türkiye’nin en ünlü spor anchorman’i olmuştu...
***
Her şeyiyle gazeteciydiler Şansal Büyüka da Can Tanrıyar da...
İliklerine kadar hemen hemen...
Ancak Gazeteci; Türkiye’nin ünlü gazetelerinde görev yapan spor medyasının, neredeyse tüm spor müdürlerinin Fenerbahçeli olduklarını fark etmişti...
***
Gazetelerin bir numaralı ismi olan genel yayın yönetmenleri Galatasaraylı ve Beşiktaşlı olabiliyordu...
Gazetelerin patronları Beşiktaşlı ve Galatasaraylı olabiliyorlardı...
Ancak; bir gerçek hiç değişmiyordu...
Spor müdürleri ilginç bir şekilde hep Fenerbahçeli oluyordu...
***
Ancak Gazeteci; yedi yıla yakın bir süre beraber çalıştığı Şansal Büyüka-Can Tanrıyar ikilisinden daha önemli bir şey öğrenmişti...
Fenerbahçe’deki ilişkiler ağı; Türkiye’nin güç odaklarının ilişkiler ağının bizzat kendisiydi...
*****
KENAN EVREN; “MİLLİ GÜVENLİK KONSEYİ’NDE FENERBAHÇE AĞIRLIKTA...”
Galatasaray; lisesi, üniversitesi ve “establishment”taki gücüyle; uluslararası arenada etkili bir güçtü...
Fenerbahçe ise ulusal çapta; iktidarın merkezindeki güçtü...
***
12 Eylül darbesinin lideri Kenan Evren’e darbeyi yaptıkları günlerin hemen ertesinde “Milli Güvenlik Konseyi’nde çoğunluğun Fenerbahçeli olduğunu” söyletecek kadar etkili bir güçtü...
***
12 Eylül darbesinin lideri; “Fenerbahçe’den güç almaya çalışıyordu...”
Milli Güvenlik Konseyi’nin Fenerbahçeli ağırlıklı olduğunu söylemesinin nedeni buydu...
Fenerbahçe’den güç alıyordu; 12 Eylül gibi; en güçlü darbenin lideri...
*****
FENERBAHÇE BAŞKAN ADAYLIĞI İÇİN POTANSİYEL ADAYLAR; ALİ KOÇ... FERİT ŞAHENK... MURAT ÜLKER...
Gazeteci; Şansal Büyüka-Can Tanrıyar yönetiminde; Fenerbahçe kulübünün başkan düzeyindeki ilişkilerinin haritasını çıkartıyor; Türkiye’nin güç merkezlerinin coğrafyasında Fenerbahçe’nin inanılmaz ağını görüyordu...
***
Üzerinden yıllar geçtiğinde 2016 Türkiye’sinde; Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın yerine geçecek potansiyel adaylar listesinde yer alan isimler şöyleydi... Ali Koç; Koç Holding...
Ferit Şahenk; Doğuş Grubu
Murat Ülker; Ülker Grubu...
***
Türkiye’nin finansal ve siyasal; en güçlü üç grubunun patronlarının isimleri; Fenerbahçe’ye potansiyel Başkan adaylarının ilk sırasını teşkil ediyordu...
Başka söze hacet yoktu...
*****
AZİZ YILDIRIM-ALİ KOÇ REKABETİ...
Gazeteci 2016-2017 sezonunun Mayıs ayına denk düşen son günlerinde Fenerbahçe’de kaçınılmaz bir mukadderat sonucu; Aziz Yıldırım-Ali Koç karşılaşmasının olacağını görüyordu...
***
Aziz Yıldırım yıllar önce; Ülker grubuna basketbolu verdiği gibi; Koç grubunun çocukluğundan beri Fenerbahçe’yle yatıp kalkan şehzadesi Ali Koç’u Fenerbahçe yönetim kurulu üyeliğine getirerek, kulüp için bir sinerji yaratmak istemişti...
***
Ali Koç; 1907 Fenerbahçeliler derneğinin kurucusuydu...
Aziz Yıldırım’ın düşündüğü sinerjinin ötesinde; Başkan olmayı düşünen bir Fenerbahçeliydi...
***
Gün gelip Fenerbahçe’ye başkan olmak isteyeceği aşikardı... Aziz Yıldırım, 18 yıldır Fenerbahçe’nin başındaydı...
Mayıs ayında 19. yılı dolacaktı...
Aziz Yıldırım zamanında Fenerbahçe 6 şampiyonluk elde etmişti... Tesisleşmede önemli başarıları vardı Yıldırım’ın...
***
Fenerbahçe için her şeyi yapacak derecede bir Fenerbahçe’liydi... Futbolun; futbol dışına kaydığı günlerde Türkiye’nin en güçlü futbol figürüydü... Ancak Türkiye’yi ele geçirmek isteyen güçlerin de tasfiye listesinin bir numaralı hedefi olduğu belliydi...
***
Şike davasında telefon tapelerinin gerçek olduğu kadar; Aziz Yıldırım’ın “Fenerbahçe’den tasfiye edilmek istemesi de bir o kadar gerçekti...”
***
Aziz Yıldırım; bu sürece kimselerin direnemeyeceği kadar güçlü direndi...
Hapse girdi; ancak Fenerbahçe Kulübü Başkanlığı’nı terk etmedi... Davalara girdi; müebbetle yargılandı, ama Fenerbahçe kulübü başkanlığından vazgeçmedi...
***
Ali Koç bir dönem yöneticisiydi Aziz Yıldırım’ın... Çok yakınlardı...
Ancak gün gelecek; bu yakınlık yerini tartışmalara, uzaklaşmalara, küslüklere ve mesafelere bırakacaktı...
---
(Devamı Salı günü)