“Beğendiğiniz bedenlere hayalinizdeki ruhları koyup, aşk sanıyorsunuz...”
.
Hayat aldığınız nefeslerde değil; nefesimizi kesen anlarla ölçülür... (Hitch)
***
Eğer sevdiğimiz kişiler bizden çalınmışsa, onları uzun yaşatmanın yolu, onları asla sevmekten vazgeçmemektir...
Binalar yanar, insanlar ölür, ancak gerçek aşk ölümsüzdür...
(The Crow)
***
Birlikte olmayı hak etmeyen milyonlarca insan yan yanayken, ben neden hala senden ayrı nefes alıyorum...
(City of Angels)
***
Aşk ne unvan tanır; ne zenginlik... Bir kraliçeyle; bir kralı oynayan soytarı arasında da alevlenebilir...
Shakespeare in Love)
***
Jenny ve ben; köfte ve patates gibiydik...
(Forrest Gump)
***
Aptal gibi gözükmeye razı değilsen; aşık olmayı hak etmiyorsun demektir...
(A Lot Like Love)
***
Aşka tamamen teslim olana dek onun ne olduğunu asla bilmeyeceksin...
(Fools Rush In)
***
Bazen en uzun yolculuk, iki insan arasındaki mesafedir... (The Painted Veil)
***
Beğendiğiniz bedenlere, hayalinizdeki ruhları koyup; aşk sanıyorsunuz...
(Othello)
***
Ben senin hayatının bir bölümünde yer aldım...
Ama sen benim hayatımın tamamıydın... (P.S. I Love You)
***
Bir insan birisiyle yaşlanmalı...
Birisi yüzünden değil...
(Lethal Weapon 3)
***
Birbirimiz için yanlış kişiler olduğumuzu söyleme...
Biz başka hiç kimse için doğru kişiler değiliz... (The Cutting Edge)
***
Eğer aşk bir seçenek olsaydı, bu kadar keskin bir acıyı kim seçerdi?..
Anna And The King)
***
Gerçekten verecek sevgim var... Ama verecek kimsem yok... (Magnolia)
***
Hayatta en zoru, birinin seni sevmesine izin verecek cesarete sahip olmaktır...
(The Wedding Date)
***
Her aşkın derin bir trajedi içermesi, aşktan yüz çevirmek için neden oluşturmaz... (O Kadın)
***
İnsan hayatının aşkını gördüğü zaman dururmuş... (Big Fish)
***
İnsan sevdiğini öldürür diye bir söz vardır ya...
Aslında bakın; insanı öldüren hep sevdiğidir... (Fight Clup)
***
Kalbin kırılabilir; ya da dünyanın en güzel aşkını yaşayabilirsin...
Ama denemediğin sürece asla bilemeyeceksin... (When in Rome)
***
Karda donmak üzeresin, uyumak tatlı geliyor, ama ölüyorsun, farkında değilsin... (Issız Adam)
***
Neden aşkın başladığı anı bilmeyiz de; bittiği zamanı mutlaka biliriz...
(L.A. Story)
***
Eğer çok şanslıysanız;
Hayatınızda bir kere, hayatınızı önce ve sonra diye ayırabilecek biriyle tanışacaksınız... (My Sassy Girl)
***
O mükemmel değil... Sen de mükemmel değilsin...
Asıl soru; birbiriniz için mükemmel olup olmadığınız...
(Good Will Hunting)
***
Özel biriyle birlikte olduğunu, çenesini kapatıp susabildiği zaman anlıyor insan... (Pulp Fiction)
***
Bazen ilk görüşte bilirsin; O insan senin kaderindir...
Bazen bir ömür ararsın bulunmaz...
(Aşk Tesadüfleri Sever)
***
Aşık olmak anlık bir şey... Birden her şeyin çok parlak göründüğü, birden en pastel renklerin bile ısınmaya başladığı, birden tüm yemeklerin çok lezzetli olduğu bir an bu...
(Kaybedenler Kulübü)
***
Sevgi neydi?.. Sevgi iyilikti, dostluktu, sevgi emekti...
(Selvi Boylum Al Yazmalım)
*****
NOBEL EDEBİYAT ÖDÜLÜNÜ ALAN ŞARKICININ İKİ PARÇASI... “ONE MORE CUP OF COFFEE ‘FORE I GO...”
Your breath is sweet
Nefesin tatlı
Your eyes are like two jewels in the sky
Gözlerin gökyüzündeki iki mücevher gibi
Your back is straight your hair is smooth
Sırtın düz, saçın pürüzsüz
On the pillow where you lie
Yattığın yastıkta
But I don’t sense affection
Ama şefkat sezmiyorum
No gratitude or love
Ne minnettarlık ne sevgi
Your loyalty is not to me
Sadakatin bana değil
But to the stars above
Yukardaki yıldızlara
One more cup of coffee for the road
Yol için bir fincan kahve daha
One more cup of coffee ‘fore I go.
Bir fincan kahve daha, ben gitmeden
To the valley below.
Aşağıdaki vadiye
Your daddy he’s an outlaw
Baban, o bir kanun kaçağı
And a wanderer by trade
Ve mesleği avarelik
He’ll teach you how to pick and choose
Sana seçmeyi ve ayırmayı öğretecektir
And how to throw the blade
Ve bıçağı fırlatmayı
He oversees his kingdom
O krallığına gözkulak oluyor
So no stranger does intrude
Böylece yabancılar rahatsız edemez
His voice it trembles as he calls out
Sesi titriyor, seslenirken
For another plate of food.
Yeni bir tabak yemek için.
One more cup of coffee for the road
Yol için bir fincan kahve daha
One more cup of coffee ‘fore I go.
Bir fincan kahve daha, ben gitmeden
To the valley below.
Aşağıdaki vadiye
Your sister sees the future
Kız kardeşin geleceği görüyor
Like your mama and yourself
Tıpkı annen ve senin gibi
You’ve never learned to read or write
Asla okuma-yazma öğrenmedin
There’s no books upon your shelf
Rafında hiç kitap yok
And your pleasure knows no limits
Ve memnuniyetin sınır tanımıyor
Your voice is like a meadowlark
Sesin bir tarlakuşu gibi
But your heart is like an ocean
Ama kalbin bir okyanus sanki
Mysterious and dark
Gizemli ve karanlık
One more cup of coffee for the road
Yol için bir fincan kahve daha
One more cup of coffee ‘fore I go
Bir fincan kahve daha, ben gitmeden
*****
“THE ANSWER MY FRIEND IS BLOWIN’ IN THE WIND”
How many roads must a man walk down
Bir adamın katetmesi gereken ne kadar yol var
Before you call him a man?
Ona erkek demeniz için
Yes, ‘n’ how many seas must a white dove sail
Evet, ve kaç deniz aşmalı beyaz bir güvercin
Before she sleeps in the sand?
Kumlarda uyumadan önce
Yes, ‘n’ how many times must the cannon balls fly
Evet, ve top gülleleri kaç kez atılmalı
Before they’re forever banned?
Sonsuza dek yasaklanmalarından önce
The answer, my friend, is blowin’ in the wind,
Cevap, dostum, rüzgarla esiyor
The answer is blowin’ in the wind.
Cevap rüzgarda uçuyor
How many times must a man look up
Bir adam kaç kez yukarı bakmalı
Before he can see the sky?
Gökyüzünü görebilmesi için
Yes, ‘n’ how many ears must one man have
Evet, ve bir adamın kaç kulağı olmalı
Before he can hear people cry?
İnsanların ağladığını duyabilmesi için
Yes, ‘n’ how many deaths will it take till he knows
Evet, ve kaç ölüm olmalı onun bilmesi için
That too many people have died?
Ne kadar çok insanın öldüğünü?
The answer, my friend, is blowin’ in the wind,
Cevap, dostum, rüzgarda esiyor
The answer is blowin’ in the wind.
Cevap rüzgarda uçuyor
How many years can a mountain exist
Kaç yıl geçmeli bir dağın varolabilmesi için
Before it’s washed to the sea?
Suyla yıkılmaması için
Yes, ‘n’ how many years can some people exist
Evet ve kaç yıl geçmeli bazı insanların yaşayabilmesi için
Before they’re allowed to be free?
Özgür olmaları için izin verilmeden önce
Yes, ‘n’ how many times can a man turn his head,
Evet ve bir adam kaç kere çevirebilir başını
Pretending he just doesn’t see?
Sadece görmemek için
The answer, my friend, is blowin’ in the wind,
Cevap, dostum, rüzgarda esiyor
The answer is blowin’ in the wind.
Cevap rüzgarda uçuyor