"Başkalarının senin hakkında düşündüklerini önemseme..."
.
Toplumsal baskının isteklerine uyarak, kişiliğinin eşsiz olan özelliklerini yok etme...
Dünyanın en saygıdeğer, etkili insanlarının yaşamlarını incelersen, başkalarının kendileri hakkında ne düşündüklerini umursamadıklarını göreceksin...
***
Toplumun düşünce kalıplarının eylemlerine yön vermelerine izin vermektense, kalplerinin kendilerini götürdüğü yere gitme cesaretini gösterdiler onlar...
Kimsenin gitmediği yolları takip ederek, hayallerinin ötesinde başarılar kazandılar...
Başarı kazanma bir popülerlik yarışı değildir...
*****
KALABALIĞI TERK ETTİĞİNDE...
Kalabalığı terk edip, asıl doğana dönmek büyük bir güç ister...
Ama liderlik böyle bir şeydir...
Kalabalığı terk edip, gerçekte olduğun kişiye karşı dürüst olmak...
Kendinle yarışmak...
Gerçeğinle yaşamak...
***
Zaten hayal ettiğin her şeysin...
Sadece yolculuk sırasında bunu unuttun...
O halde asıl amaç, yeni birisi olmak için kendini geliştirmek değil...
Final amaç, gerçekte kim olduğunu keşfetmek ve olman gereken kişi olmaya çalışmaktır...
*****
"KİM OLDUĞUNU HATIRLA..."
Bu gezegende gelişmeye ihtiyacı olmayan tek bir kişi bile yok...
Kendini mükemmellik üzerine geliştiremezsin...
Böyle bir şey olduğunu ima etmen, hayat karşısında yetersiz olduğunu düşünmene ve suçlu hissetmene neden olur...
***
Senin görevin, kişisel gelişim değil kim olduğunu hatırlamak...
Kim olduğunu hatırlamak, yeni doğan çocuğun ideal konumundan çıktığında, kaybettiği esas gücünü yeniden kazanmaktır...
Yolculuk esnasında oluşan korkulardan kurtulmaktır...
***
Hayatını yaşama cesaretine sahip olmaktan daha önemli bir şey yoktur...
***
Kalabalıklar arasında yaşayanlar, hayatlarında bir kez olsun "dur" düğmesine basmazlar...
Altmış saniye için bile olsa neden bu dünyada olduklarını ve ne yapmaları gerektiğini düşünmezler...
TERCİH NOKTASINA ULAŞTIĞINDA...
Kişisel başarı ve liderlik, senin sıradan insanlardan daha düşünceli olmanı gerektirir...
Meşguliyetlerin seni meşgul etmesin...
Daha düşünceli ol...
***
Gerçek yaşamına giden yolda ilerlerken, kalabalıktan ayrılıp kendi değerlerinin, inançlarının ve kalbinin arzularıyla yaşamaya başladığında; arayış içindeki birisi olarak bir "tercih noktasına" ulaşacaksın...
Bu kavşakta nasıl tavır alacağın, geri kalan hayatının nasıl devam edeceğini belirleyecek...
*****
SAHTE KİŞİLİKLERİN MASKELERİ...
Hayatın amacı, eksiksizliğin yuvasına, bozulmamışlığın mekanına, korkusuz ve her şeyi bilen sınırsız sevgiye sahip olan gerçek benliğine yaptığın yolculuktur...
***
Gerçek benliğinden ayrılıp olmadığın insanlara dönüştüğün süreç; etrafındakilerin inançlarını, değerlerini ve davranışlarını aldığın; çevre kültürünü benimseme sürecidir...
***
Gerçek benliğinden ayrılıp, sosyal benliklerine dönüştüğünde, bir boşluk şekillenmeye başlar...
Özgün olan doğanı terk eden, sahte kişiliklerin maskelerini takarsın...
*****
KENDİNE İHANET EDERKEN, MUTLU OLAMAZSIN...
Gerçek kişiliğinle, topluma gösterdiğin yüzün arasındaki boşluk büyüdükçe hayatın daha az yolunda gider...
Yaşamdan daha az keyif alırsın...
Neden mi;
Çünkü kendine ihanet ederken, mutlu olamazsın...
***
Korku sana hakim olmak istediğinde, sevgiye yönelik yaptığın tüm hareketlerle, özgün doğanı hatırlar, onu geri kazanırsın...
Daha büyük bir benliği, dünyaya sunmak için yaptığın her hareket, doğuştan sahip olduğun esas gücünün geri gelmesine yardımcı olur...
BAŞKA İNSANLARIN HAYATLARI...
Birçoğunuz, tüm yaşamlarınız boyunca, gerçek benliklerini gizleyen sosyal maskeler takarsınız...
İnsanlığınızın iç yüzünü göstermek yerine, dünyanın olmanızı istediği kişilerin şekline bürünmek için çaba gösterirsiniz...
Başka insanların söylemenizi istediği şeyleri söyler, giymenizi istediği şeyleri giyer, onların yapmanızı istediği şeyleri yaparsınız...
Sonunda bakarsınız ki, kaderinizin çizdiği hayatı yaşamak yerine, başka insanların hayatlarını yaşamak zorunda kalmışsınız...
Bu yüzden ölümünüz yavaş yavaş olur...
***
Dünya üzerindeki tüm bilgelik gelenekleri aynı sonucu verirler;
Gerçekte olduğun kişiyle tekrar bağlantı kur...
İçinde bekleyen ihtişamı keşfetmek için, düzenli olarak sessiz kalacağın bir zaman dilimi bulmalısın...
Elbette meşgulsün...
Fakat Thoreau'nun dediği gibi,
-"Meşgul olman yetmez... Karıncalar da meşgul... Mesele şu; Neyle meşgulsün..."
IŞIK SAÇMAYA BAŞLADIĞIN AN...
Benliğine hakim olma yolunda üst düzeye çıktığında, hayatın işleyişi ve senin onun içindeki yerin hakkında kendi felsefeni geliştirebilirsin...
En derinliklerindeki parçanla uyuşan, gerçekleri kendine seçersin...
Sana doğru gelen o bilgileri içselleştirirsin...
Sana uygun gelmeyen, duygularına hitap etmeyen fikirleri bir kenara bırakırsın...
Böylelikle kendine ait yasalar ve muhteşem hayatının kişisel anayasası oluşur...
O zaman ışık saçmaya başlarsın...
***
Bilge insanlar, kendilerine her günün son günleri olabileceğini hatırlatırlar...
Böylelikle günlerini korku yerine sevgiye teslim ederler...
Çok zor zamanlarda bile, sıradan olmaktansa, mükemmel olmayı tercih ederler...
(Robin Sharma)