Ahmet Çakar’ın silahla yaralandığı olay ve eve gelen Lucescu...
.
Star televizyonunda program yapıyorum 2003 yılında...
Ateş Hattı; İtiraf; Hayatın İçinden isimli üç programım yayınlanıyor her hafta...
***
Star televizyonunun giriş katının, diğer ucunda bulunan spor servisinde oturan Ahmet Çakar ara ara; benim odama uğramaya başlıyor...
***
Laf arasında Çakar’ın zemin yokladığını seziyorum...
Lafı dönüp dolaştırıp;
-“Senin gibi bir rating kralı çok sevdiği futbolda, program yapsa, büyük olay olur... Bir gün bunu mutlaka yapmalısın...” gibi sözlerle beynime girmeye çalışıyor...
***
Ana haber bültenini bırakalı altı aydan fazla zamanın geçtiği günlerdeyim ve Türkiye’de habercilik adı altında oynanan “sanal tiyatro”dan sıtkı sıyrılmış bir durumdayım...
***
Yavaş yavaş içimden;
-“Neden olmasın?..” fikri filizleniyor...
-“Nasıl olsa artık “sanal bir tiyatro halini alan” televizyon haberlerini keyfimle yapma şansım kalmıyor... Bari hayatımın en önemli hobisi olan futbol programları yaparak; keyifle işi birleştiririm...” diye düşünüyorum...
***
Serhat Ulueren’in müdür olduğu spor servisinde Güntekin Onay’ın moderatörlüğünde, Ahmet Çakar; Ziya Şengül ve Turgay Şeren’le birlikte televizyon programlarına katılmaya başlıyorum...
***
O sıralarda Beşiktaş’ın başında Mircea Lucescu teknik direktör olarak görev yapıyor...
Ahmet Çakar, Lucescu’yu zaman zaman inanılmaz bir biçimde eleştiriyor...
***
Çakar’ın eleştirileri o kadar sert ve acımasız ki; o günlerde bunu neden yaptığını kavrayamıyorum...
***
Bir gün Serhat’ın ekibi Lucescu’yu canlı yayına bağlıyor...
Çakar; Lucescu’ya o kadar şiddetli giriyor ki; o sırada programda bulunan ben ve Güntekin; Çakar’ı sakinleştirmek için inanılmaz bir çaba sarfetmek durumunda kalıyoruz...
LUCESCU’NUN EVDE SÖYLEDİĞİ SÖZLER... (2)
Ahmet Çakar o günlerde televizyonda gelene geçene ağır eleştiriler yapıyor...
Birkaç ay sonra Çakar işyerinin bulunduğu Mecidiyeköy’de, bir saldırganın; silahlı saldırısına uğruyor...
Arabasının şoför koltuğunda saldırganın silahından çıkan beş kurşunla ağır yaralanıyor...
***
Silahlı saldırı; bir anda “kim yaptı” sorusunu da beraberinde getiriyor...
Ahmet Çakar’ın o günlerde televizyon programında “çok ağır eleştirdiği herkes; olağan şüpheli” durumuna düşüyor...
***
O kişilerden bir tanesi de Mircea Lucescu...
Zavallı Lucescu; o günlerde 11 puan ilerde Beşiktaş’la ikinci şampiyonluğa giderken; bir yandan kendisine yapılan operasyonla uğraşıyor, diğer yandan da “akıllarda yanlış bir izlenim uyanmasın” diye apar topar Ahmet Çakar’ın evini ziyaret etmek istediğini söylüyor...
***
Eve geldiği sırada; ben de Ahmet Çakar’ın aşağı kattaki salonunun bir ucuna yerleştirilmiş yatağının yanında bulunuyorum...
***
Lucescu’nun yüzünün bembeyaz olduğunu fark ediyorum...
Silahlı saldırıdan ne kadar korkmuş olduğunu; kendisinin ne kadar üzgün olduğunu defalarca anlatmaya çalışıyor...
Yanlış bir izlenim yaratılmasın diye aşırı bir özen gösterdiğini hissediyorum...
***
Kendisine; kimsenin Lucescu’yla ilgili bir soru işaretinin olmadığını defalarca anlatmamızdan sonra, bir nebze rahatlıyor ve konuşmaya başlıyor...
LUCESCU; İKİ ŞAMPİYONLUĞUMU GÖZ GÖRE GÖRE ELİMDEN ÇALDILAR... (3)
İnsanların tehlikeli zamanlarda, yaşadıkları ürküntü ve korkunun hemen akabinde, aşırı gevşedikleri, rahatladıkları ilk anda çok samimi sözlerle konuşmaya başladıkları anlar var...
***
Lucescu da; Çakar ve bizim; kendisiyle ilgili duygularımızdan emin olduktan sonra; böylesine bir duygusal boşalım yaşıyor ve sözler birer makineli tüfek gibi ağzından dökülüyor;
***
-“Hayatım boyunca yaşamadığım olayları yaşadım Türkiye’de...” diyor...
-“Bir zamanlar Romanya’da futbol dünyası böyleydi...
Gücü gücüne yeten götürürdü işleri...
***
Maalesef Türkiye de şimdi böyle durumda...
Dört yıldır Türkiye’deyim...
Galatasaray’ı ve Beşiktaş’ı çalıştırdım... İkisini de birer yıl şampiyon yaptım...
Ne var ki iki lig şampiyonluğumu göz göre göre elimden çaldılar...
Ben aslında 4 şampiyonluk aldım...
Ama ikisi futbol dışı yöntemlerle elimden alındı...
Bunu yapanlar belli...
Ama buna; benim yapabileceğim bir şey yok...
Çaresiz durumda kaldım; bu komploya karşı...”
***
Konuşma burada bitmiyor...
Daha uzun sürüyor...
Çok fazla paylaşıyor o duygu birikimiyle Mircea Lucescu...
***
Ancak; off the record konuşmaları, dostlar arası sohbet şeklinde süren o konuşmaları yayınlamayı etik bulmuyorum...
***
Lucescu’nun sözlerini genel çerçevesi itibariyle aktarmakla yetiniyorum...
Mircea Lucescu; o günlerin duygularıyla; bu şampiyonlukların elinden gitmesiyle hakkında bazı kişileri çok ağır biçimde suçluyor...
***
Sıtkının sıyrıldığını fark ediyorum;
Şampiyonluğun elinden gitmesi yetmiyormuş gibi, Federasyon’dan söylediği sözler gerekçe gösterilerek gelmesi muhtemel 6 aylık cezanın hayal kırıklığını yaşadığını görüyorum...
***
Bu görüşmeden iki ay sonra Beşiktaş’tan kopmasına neden olan olaylar zincirinde; Lucescu’nun o geceki duygusal kırıklığının büyük rolü olduğunu biliyorum...
***
O günden bu yana 13 yıldır Lucescu; Ukrayna’da yaşıyor...
Şimdi Ukrayna’yı bırakacağı ve yeni bir takımla anlaşacağı söyleniyor...
***
Türkiye’de her takım ara ara Lucescu’yla görüşüyor...
Trabzon; Galatasaray; Beşiktaş; ve son olarak Fenerbahçe’nin ünlü bir yöneticisinin görüştüğü haberleri geliyor...
***
Son görüşmede yöneticiyle ne görüşüyorlar bilmiyorum...
Ancak Lucescu’nun; o gece Ahmet Çakar’ın evinde neler söylediğini biliyorum...
Buruk buruk gülümsüyorum...