Şampiy10
Magazin
Gündem

Kilolu erkekleri bekleyen seks sorunları

Kilo fazlalığı, tansiyon, kalp-damar problemleri gibi sağlık sorunlarını sıklaştırarak cinsel performansı azaltıyor...

Fazla kilolu olmak ne yazık ki çok eski zamanlardaki gibi bolluğun, bereketin bir sembolü gibi görülmüyor. Aksine aklımıza hemen metabolik sorunlar, diyabet, kalp hastalığı, diyet, yanlış beslenme geliyor. Aslında bu iyi bir şey. Bu konuda farkındalığın artmasına çok seviniyorum. Çünkü androloji açısından da hastalarımızın fazla kilolarıyla hep başımız dertte. Ne zaman fazla kilolu, göbekli bir hastam olsa biliyorum ki hormonlarda, damar sisteminde bir sorun çıkacak. Ve ne yazık ki hemen her seferinde haklı çıkıyorum.

İsteksizlik ve sertleşme kaybı

Fazla kiloların yol açtığı onlarca sağlık sorunu var ve bunların hepsi cinsel gücü düşürüyor. Örneğin, diyabet penis damarlarında ve sinirlerinde harabiyet yaratarak sertleşme işlevini bozuyor. Yüksek tansiyon, metabolik sendrom, aşırı kolesterol gibi damarsal sorunların hepsinde sertleşme sorunu çok daha sık görülüyor. Fazla kilolara bağlı eklem sıkıntıları bile cinsellikte hareketi kısıtlıyor, performansı düşürüyor. Bunların yanında özellikle göbek çevresinde biriken yağların cinsel gücü azaltıcı etkisi var. Bu yağlar kadınlık hormonları salgıladığından erkek vücudunun ana hormonu testosteronu düşürüyor. Sonuç cinsel isteksizlik ve sertleşme kaybı. Yani kilolu erkekler hem testosteron hem de sertleşme işlevi açısından dezavantajlı.

Estetik kaygılar yoğun yaşanıyor

Önemli bir başka sorun da estetikle ilgili. Kilolu erkeklerde özellikle aşırı göbeklenme varsa “gömülü penis” olarak bilinen bir durum yaşanabiliyor. Penis boyu aslında anatomik olarak normal olsa da penisi çevreleyen yoğun yağ dokusu nedeniyle penis sanki çok küçükmüş gibi görünebiliyor. Buna sertleşme sorunu eklendiğinde erkekler görüntüden mahçup hissedebiliyor.

Sertleşme tam olsa bile cinsel bölgedeki kas tabakası da fazla kilolardan zayıflayınca penis eskisi gibi “fit” gözükmüyor.

Cinsel güç yokuş aşağı iniyor

Tabii cinsel sorunlar genelde birbirini tetikler. Bu nedenle kilolu erkeklerin çilesi burada bitmiyor.

Testosteron düştüğünde, sertleşme sorunu başladığında çoğu zaman boşalma süresi de değişiyor. Erken boşalma başlayabiliyor. Yani cinsel performans yokuş aşağı hızla inmeye başlıyor. Moraller bozuluyor.

Ne yapmak gerek?

Hormonların seviyesi, penis damar ve sinirlerin ne durumda olduğu anlaşılmalı. Bunlar için günümüzde çok başarılı yöntemler var ve cinsel yönden biyolojik gücünüzü size söyleyebiliyoruz. Ardından kişinin metabolik durumu, hastalıkları, kilosu, kullandığı ilaçlar da gözetilerek özel bir tedavi planı oluşturuluyor. Bazen cinsel bölgedeki kasları kuvvetlendiren yöntemler de görünümü rahatlatıyor. Beslenme planı ve metabolik takip her zaman yardımcımız. Örneğin, testosteronu artıracak ve metabolik sendromu azaltacak beslenme programları uyguluyoruz. Eğer kilo sorunu ve cinsel sorunları bir arada yaşıyorsanız bir uzmana başvurun. Cinsel gücünüzü güçlendirin, iyi hissedin...

Yazının devamı...

Azgın tekelerin sorunu yenilik arayışı

İlişki, bağlılık ve cinsellik söz konusu olduğunda en çok araştırılan konulardan biri aldatma. Erkekleri -özellikle de andropoz döneminde- aldatmaya iten faktörler hangileri merak ediliyor. Bir androlog olarak olayın hem fiziksel hem de duygusal kısmını anlama taraftarıyım.

Testosteronun etkisi

Aldatmanın sosyo-kültürel ve duygusal durum ile düşünce yapısıyla iç içe olduğu, ayrıca kişilik özellikleri ve ilişki kalitesi gibi pek çok faktörden etkilendiği biliniyor. Yapılan araştırmalarda hormonların da aldatma hissi üzerinde etkili olduğu gösterildi. Mesela İtalya'da yapılan bir çalışmaya göre total testosteron seviyeleri, penise giden kan akımı ve testis hacmi arttıkça erkeklerin aldatma grafiği de yukarıya doğru tırmanıyor. Cinselliğe ödül niteliği katan vazopressin hormonunun aldatma üzerinde etkili olduğu düşünülüyor. Bağlılık hormonu oksitosinin aldatma hislerini törpüleyeceği belirtiliyor.

Aldatmada genetik etkiler

Karolinska Enstitüsü'nde yapılan bir çalışma insanlarda "Aldatma Geni" olarak tanınan RS3 334 geninin önemli bir bağlılık düşmanı olduğunu gösterdi. Bu genin varyasyonları ilişkilerimize ne kadar bağlı olduğumuzu belirliyor.

Madalyonun öteki yüzü

Konu aldatma olduğunda tüm suçu hormonlar ve genlere atmak yanlış olur. "Ne yapayım hormonlarım çok çalışıyor" deyip işin içinden çıkmak doğru değil! Hormonsal ve genetik yatkınlık olsa bile diğer tüm faktörler (duygular, düşünceler, kişilik, ilişki kalitesi, cinsel hayat memnuniyeti, aldatmaya bakış gibi) de aldatma üzerinde etkili.

Testosteron düşüklüğü problemi

Peki ne oluyor erkeklere andropoz sürecinde? Bir kere “Andropoz” 30'lu yaşlardan itibaren düşen testosteron seviyelerinin orta yaşlarda yol açtığı klinik bir sendrom. Adını sık duyduğumuz “Azgın Teke Sendromu” ise andropoz sıkıntılarının çözümünü evinin dışında arayan erkekler için kullanılıyor. Aslında bu çok tezat bir durum! Çünkü andropozdaki bir erkekte cinsel isteği artıran ve aldatmada da az çok suçlu bulunan testosteron seviyeleri tedavi gerektirecek kadar düşmüş bulunuyor. Buna rağmen bu dönemde cinsel ilişki yaşama arzusu artıyor! Bu histe erkeğin geçtiği orta yaş krizinin, duygusal ve düşüncesel değişimlerin etkisi var. Hormon eksikliği, cinsel isteksizlik ve performans kaybı gibi cinsel sorunlar, kişilik çatışmaları, monotonluk hisleri, beklentilerin azalması, kendini değersiz görme, geçmiş hayatında yeterince tatmin olamama gibi faktörlerle birleştiğinde erkeğin eşinin dışındaki kadınlara yönelmesine yol açabiliyor.

Seks dışarıda başta iyi olsa da...

Bir erkek cinsel isteksizlik ve sertleşme sorununu eşiyle yaşayıp dışarıda yaşamıyorsa sorunun ilişkisinden kaynaklandığına inanabiliyor. Aslında çoğu zaman bu cinsel sorunlara testosteron eksikliği veya penis damarlarındaki, sinirlerindeki organik bir sorun yol açıyor. Ancak yeni ilişkilerdeki heyecan, beyinde ödül hormonu olarak bilinen dopamin miktarını artırdığından erkekler cinsel güç ve performansta bir artış yaşıyor. Maalesef performans bir süre sonra dışarda da tekrar sıkıntılı hale geri dönüyor. Alttaki cinsel sorunları tam çözmeden partner değiştirmek çözüm değil.

Bu soruları yanıtlayın:

- İlişkinizdeki sorunlardan kaçmak mı istiyorsunuz?

- İlişkinizi sonlandırmayı mı düşünüyorsunuz?

- Eşinizle cinsel hayatınızda sorunlar mı var ?

- Sertleşme sorunu-erken boşalma-isteksizlik yaşıyor ve bunun nedenini eşe mi bağlıyorsunuz?

- Yaşadığınız cinsel sorunlar nedeniyle eşinize karşı mahcup hissediyor ve ondan kaçınmak mı istiyorsunuz?

- Cinsel hayatınız rutinleşti mi?

- Eşinizle ilişkinizi ve cinsel hayatınızı konuşmakta zorlanıyor musunuz?

- Günlük sıkıntılar ve stresler nedeniyle hayatınıza heyecan katacak bir yenilik mi arıyorsunuz?

Bir şans verin...

Özellikle orta yaş krizinin ve andropoz döneminin getireceği problemleri bilmek, andropozla ilgili hangi değişimlerle karşılaşacağınızı öğrenmek, kendinizi tanıyıp, bu dönemi en az olumsuz etkiyle atlatmanızı sağlayacaktır. Andropoz döneminde testosteron tedavileri, prostat kontrolleri, cinsel takviyelerden yardım alırken, psikolojik bir değerlendirmeyi de bu yüzden öneriyoruz. Orta yaş krizleri atlatılıp, ilişki ve cinsellik sorunları çözümlendiğinde çiftleri bekleyen harika altın yıllar da olabiliyor. Bu karar size kalmış...

Yazının devamı...

Performansı ameliyatla düzeltmek mümkün

Sertleşme sorunu erken boşalmayı, erken boşalma da cinsel hayatı zedeliyor...Kendi kendinize tedavi uygulamayın.

Sonbahar-kış aylarında performans ameliyatlarına ilgi artıyor. Gerçekten de performansta radikal bir güç artışına ihtiyaç duyan erkeklere sunduğumuz ameliyat seçenekleri var. Yani seks performansını ameliyatla düzelmek mümkün.

Mutluluk çubuğu dışarıdan gözükmez

Günümüzde sertleşme sorunun tedavisinde ilk tercih olarak ilaçlara ve diğer ameliyat dışı yöntemlere öncelik versek de, cerrahi girişimin gerekli olduğu bir hasta grubu var. Mutluluk çubuğu olarak bilinen penis protezleri sertleşme sorununu böyle durumlarda tamamen tedavi ediyor. Bu tedavi ile gençlik dönemindeki kalitede sertleşmelere sahip oluyor ve cinsel ilişkiyi kolaylıkla sağlıyorsunuz. Penis protezleri vücudunuzda kalıcı olduğundan, cinsel isteğinizin olduğu her an, cinsel ilişkiyi başarıyla gerçekleştirebiliyorsunuz. Sertleşme olup olmayacağı kaygısı da olmuyor. Protezler cinsel ilişki sırasında eş ile hiçbir zorluk veya sıkıntı yaratmıyor. Özellikle pompalı ve bükülebilir tip protezler seçildiğinde, dışarıdan fark edilmiyor. Daha çok orta yaşlardan itibaren uygulasak da genç şeker hastalarına, doğuştan anatomik bozukluğu olanlara, travma geçirenlere ve buna benzer organik sorunlar yaşayan gençlere de uygulayabiliyoruz. Bu tedavi spermin boşalmasına ve dolayısı ile çocuk sahibi olmaya da engel değil. Tabii protez kalıcı bir ameliyat olduğundan dikkatle karar verilmesini ve gerçekten gerekli olan durumlarda uygulanmasını öneriyoruz.

Penisi büyütmek imkansız değil

Penis büyüklüğü erkekten erkeğe değişiyor. Yapılan çalışmalar penis boyunun ortalama 11-16 cm arası değişebildiğini gösteriyor. Yumuşak haldeki penisin uzunluğu 7 cm ve altında ise penis yetersiz boyutta kabul ediliyor. Penis boyunuz cinsel ilişkiye girmenize imkan sağlamıyor veya penisiniz tıbbi açıdan yetersiz boyuta sahipse o zaman penis büyütme ameliyatlarından yararlanabilirsiniz. Penis büyütme ameliyatları esas olarak iki tip cerrahi işlemin bir arada yapılmasıyla tamamlanıyor. Birinci işlemde penisin boyu uzatılırken, ikincisinde kalınlığı artırılıyor. Genelde bu iki işlem aynı cerrahi operasyonda tamamlanıyor. Genel anestezi altında yapılıyor. Cerrahi işlemin tipine göre 40 dakika ile 2 saat arasında sürebiliyor. 4-8 hafta sonra normal cinsel yaşama dönülebiliyor.

Peyronie hastalığına dikkat edin

Penis eğrilikleri doğuştan veya sonradan meydana gelebiliyor. Sonradan gelişen penis eğriliklerinin arasında en yaygın olanı Peyronie hastalığı. Bu hastalıkta peniste plak tarzında sert alanlar meydana geliyor ve plakların yerine göre penis eğriliyor. Sertleşme anında ağrı ve acı oluşabiliyor. Sertleşme fonksiyonu bozulabiliyor. Penisinizde eğrilik ve ağrı şikayetlerini ilk yaşamaya başladığınızda, ilaç tedavisi ve penis ütüsü gibi yeni teknolojiler ile takibiniz yapılıyor. Yaklaşık bir yıl boyunca penis eğriliği şikayetleriniz devam ediyorsa ve eğrilik yaklaşık üç aydır değişmediyse o zaman cerrahi işlemler için uygun bir aday kabul ediliyorsunuz. Burada amaç, tatminkar bir cinsel ilişki yaşamanızı engelleyen, size ve partnerinize acı veren, psikolojik olarak sizi yetersiz hissettiren eğrilikleri yok etmek. Yine penisin cinsel ilişki sırasında değişik pozisyonlarda maruz kaldığı travmalar veya aşırı zorlanmalar nedeniyle de penis kırılması olarak bilinen doku yırtılmaları oluşabiliyor. Bu durumda da özel cerrahi teknikler ile bu eğikliğin düzeltilmesi de mümkün.

Yazının devamı...

Diyabetli erkekler sertleşemiyor

Bu hafta Dünya Diyabet Günü kutlandı. Size şeker hastalığının cinsel sağlık üzerine olan etkilerinden bahsetmeyi arzu ediyorum. 2009 yılı verilerine göre tüm dünyada yaklaşık 300 milyon diyabet hastası bulunuyor. Üstelik bu rakamın 2030 yılında 400 milyonu geçmesi bekleniyor. Türkiye'de de durum vahim! Neredeyse 3.5 milyon şeker hastası ve bir bu kadar daha ön-diyabet vakası olduğu tahmin ediliyor. Şeker hastalığı görme kusurlarından böbrek sorunlarına, kalp-damar rahatsızlıklarından sinir sistemi problemlerine kadar bir dizi sağlık sorunu yaratıyor. Şeker hastalığının daha az bilinen bir yan etkisi ise cinsel sağlık üzerinde ortaya çıkıyor. Hatta sertleşme sorunu şeker hastalığının ilk belirtisi olabiliyor.

Diyabetli erkeklerde risk üç kat fazla

Şeker hastalığı iki ana sistemi etkileyerek sertleşme sorununa yol açıyor. Öncelikle penise kan taşıyan ve sertleşmeyi sağlayan damarlar etkileniyor. Böylece diyabeti olan erkeklerin yüzde 50-70'i sertleşme sorununa yatkın hale geliyor. Daha detaylı olarak diyabetli erkeklerde sertleşme sorunu görülme riski normal erkeklere göre üç kat artıyor.

Cinsel sorunlar uyarı alarmı!

Penisteki kan damarları ve sinirler çok küçük olduğundan, yüksek şekerin yarattığı tahribat büyük damar ve sinir sorunlarından önce bu bölgede ortaya çıkabiliyor. Şeker hastası olup, sertleşme sorunu yaşayan erkeklerde kalp hastalıklarından ölüm oranı tam iki kat artıyor.

Tedavisi nasıl yapılıyor?

Şeker hastalığının hangi cinsel sorunlara yol açtığının anlaşılması tanı ve tedavide ilk adımı oluşturuyor. Özellikle aşırı kilo, hareketsiz bir yaşam bulunuyorsa testosteron ölçümü yapılabiliyor. Boşalma ve idrar işlevleri incelenebiliyor. Tüm bunların sonucunda bir tedavi planı oluşturuluyor. Yaşam tarzı değişimleri ile diyabeti yüzde 40-50 oranında azaltmak veya geciktirmek mümkün oluyor. Sertleşme ilaçları, enjeksiyonlar, idrar yolu içine uygulanan üretral tabletler, hormon yerine koyma tedavileri, vakum terapi kullanılabiliyor.

40 yaş sonrası ortaya çıkıyor

Şeker hastalığının özellikle erişkinlerde görülen formu olan Tip 2 diyabet özellikle 40 yaş sonrası ortaya çıkıyor. Ancak çoğu kişide diyabet öncesi dönem denilen ve kan şekerinin yükselmeye başladığı bir süreç bulunuyor. Maalesef çoğu kişi ön-diyabeti olduğunun farkında değil! Açlık kan şekeriniz 100-125 arasında olduğunda diyabet öncesi dönemde olduğunuzu, 126 üstündeki rakamların şeker hastalığına işaret ediyor.

İdrar sorunlarını ciddiye alın

Diyabete bağlı cinsel fonksiyon sorunları, idrar yolu problemleri yaşanıyor. İdrar yolu, prostat enfeksiyonları sıkıntı yaratıyor. Diyabet, böbrek fonksiyonlarında direkt bozulma yaratabiliyor. Yanı sıra mesane sorunları da şeker hastalarında yaygın görülüyor. Şeker hastalığında oluşan sinir sistemi sorunları, mesanenin çalışmasını bozabiliyor. Bu durumda mesane adalesi düzgün çalışmıyor ve hastanın idrara çıkma problemi oluşabiliyor.

Penisi diyabetten koruyacak 10 öneri

- Ailede şeker hastalığı varsa hekiminizin önerdiği aralıklarla kan şekeri kontrolü yaptırın.

- Açlık kan şekerinizi 100 mg/dl üzerindeyse mutlaka bir uzmana başvurun.

- Bel çevrenizi erkekseniz 94 cm, kadınsanız 88 cm altında tutun. Bel çevresinde 6 cm'lik bir artış diyabet riskini yüzde 40 artırıyor.

- Günde 5 porsiyon taze ve mevsiminde sebze-meyve tüketin.

- Şeker gibi basit karbonhidratlar yerine tam tahıl, kurubaklagilleri tercih edin.

- Günde 1 çay kaşığı tuzdan fazlasını tüketmeyin

Yazının devamı...

Bana ilacını söyle sana seks performansını söyleyeyim

Ağrı kesiciler, kolesterol ilaçları, antidepresanlar, kilo kaybettirici haplar cinsel gücü düşürebiliyor. Diğer taraftan iktidarsızlık korkusu ile ilaçlarınızı almayı reddetmek de cinsel sağlığınıza zarar verebilir. İşte sık cinsel yan etkileri olan ilaçlar:

Antidepresanlar:

Antidepresan kullananlarda yüzde 70'e varan oranlarda cinsel fonksiyon sorunları oluşabiliyor. Bunların başında cinsel isteksizlik var. Sertleşme sorunu, geç boşalma, boşalamama gibi sorunlar da sık görülüyor. Her antidepresan aynı şiddette cinsel sorun yaratmıyor.

Ağrı kesiciler:

Mevsim geçişlerinde, allerjilerde, baş ağrılarında kronik ağrı kesici kullanımı sık görülüyor. Ağrı kesici kullanımı yaşla da artıyor. Ancak kronik ağrı kesici kullanımının sertleşme problemine yol açtığını gösteren çalışmalar var.

Kolesterol ilaçları:

Kolesterol ilaçlarında sık kullanılan statinler aşırı yüksek kolesterolü kontrol altına alarak sertleşme işlevini koruyor. Ancak bu ilaçlar yüksek doz ve uzun süreli kullanıldığında erkeklik hormonunu düşürebiliyor. Bu nedenle uzun süredir kolesterol ilacı kullanıyorsanız total-serbest testosteron gibi tetkiklerinizi kontrol ettirin.

Tansiyon ilaçları:

Pek çok değişik tansiyon ilacı var. Kullanılan ilacın tipi ve dozuna göre cinsel yan etkiler de değişiyor. Örneğin, bazı idrar söktürücüler testosteronu düşürürken, bazı ilaçlar sertleşme sorunu yaratıyor

Kalp ilaçları:

Kalp damarlarını genişletici özelliği bulunan nitrat grubu ilaçları kullananlar dikkat! Nitrat grubu ilaçları kullanan hastaların sertleşme ilaçlarını kullanmamaları gerekiyor. Aksi takdirde hayatı tehdit eden sonuçlar doğabiliyor.

Kellik ilaçları:

Saç kaybı için önerilen bazı ilaçlar sertleşme sorunu, cinsel istek kaybı, boşalma problemleri yaratıyor.

Daha daha:

Bazı hormon ilaçları, rahatlatıcı/ gevşetici ilaçlar, diğer psikiyatrik ilaçlar hatta mide ülseri ilaçları da sertleşmeyi bozabiliyor.

Cinsel rutininizi sağlık sorunlarınıza göre ayarlamalısınız...

Öncelikle hiçbir sağlık sorununda hekiminizin verdiği ilaçları kendi kendinize bırakmayın. Bir kere yüksek tansiyon-kolesterol, kalp hastalığı ya da depresyon da cinsel sorunlara yol açıyor. Bu yüzden tedavi olmamak değil çözüm değil. Eğer aldığınız bir ilaç sonrasında sertleşme kalitesi veya cinsel isteğinizde bir azalma olduysa, durumu mutlaka hekiminize bildirin. İlaçlara bağlı cinsel yan etkileri azaltmak çoğu zaman mümkündür. İlacınızın dozu ve kullanım şekli değiştirilebilir. Cinsel fonksiyonlarınızı destekleyecek ek bir tedavi verilebilir. Bazen son derece basit bazı önlemler alarak da ilaçların cinsel yan etkileri azaltılabilir. Örneğin, ilaçların saatlerinin düzenlenmesi rahatlatıcı olabilir. Kronik sağlık sorunlarınıza göre bir cinsel rutin yaratmak da iyi fikirdir. Mesela bel fıtığında beli zorlamayacak pozisyonların seçilmesi, kalp hastalıklarında aşırı yemekten veya alkol aldıktan sonra cinselliğin en az üç saat ertelenmesi gibi öneriler cinsel performansı kolaylaştırabilir. Bu nedenle mutlaka bir uzmandan fikir alın, neler yapabileceğinizi öğrenin.

Yazının devamı...

Ne çekti erkekler şu prostattan!

Prostat gerçekten tüm erkeklerin en önemli sağlık derdi. 40 yaşını geçen her erkek hayatının bir döneminde mutlaka bu sorunla karşılaşıyor. İşte prostatla ilgili bilmeniz gerekenler ve önlemler...

Cinsel sorunu olan her erkek kontrol ettirmeli

Prostat büyümesi her erkekte meydana gelen doğal bir durum. 40'lı yaşlardan itibaren erkek vücudunda oluşan hormon değişimleri prostatı büyütüyor. Sık idrara çıkmak, zor idrar yapmak, idrara başlarken bir süre beklemek, idrarı kesik kesik boşaltmak, tuvaletten çıktıktan çok kısa bir süre sonra tekrar idrar hissi duymak ve mesanenin tam boşalmadığını hissetmek en sık görülen yakınmalar arasında. Ancak belirtiler genelde yavaş yavaş yıllar içinde arttığından birçok erkek durumu fark etmiyor. Hatta bazen cinsel sorunların altında prostat büyümesi de olabiliyor. Erken boşalma ve sertleşme sorunu olan erkekler prostatı kontrol ettirmeyi unutmamalı.

Şehir efsanelerine kulak asmayın

Prostat denilince özellikle işin muayene kısmıyla ilgili birçok şehir efsanesi var. Bu yüzden pek çok erkek bu muayeneden ve kontrolden kaçınıyor. İşin gerçeği doğru şekilde yapıldığında bu muayene sadece birkaç saniye sürüyor ve erkeğe hiç rahatsızlık vermiyor. Kanda bakılan PSA (prostat spesifik antijen) miktarları da bize klinikle ilgili fikir veriyor. Bunları yaptırmaktan kaçmak çözüm değil. Çünkü prostat büyümesi maalesef kendi kendine iyileşen bir durum değil. Üstelik bazı vakalarda bu büyüme kansere bağlı da olabiliyor.

Prostatı korumak için:

-Bel, kasık ve ayak bölgelerini sıcak tutun. Özellikle havaların soğuduğu bugünlerde bu önemli. Prostatı üşütmek prostat enfeksiyonlarına yol açabiliyor.

-Kabızlıktan kaçının. Sebze-meyve-tahıl ağırlıklı, hayvansal ve trans yağlardan fakir, kabızlığı önleyici bir beslenme planı yapın.

-Düzenli egzersiz yapın. Bol bol sıvı alın. Günde en az 6-8 bardak arası su içmeye gayret edin.

-İdrar hissiniz olduğuna beklemeden tuvalete gidin.

-Şikayetiniz olmasa bile periyodik kontrollerle prostat incelemesinden geçin.

Yazının devamı...

İnternetteki seks senaryolarına kanmayın

Filmlerde gösterilen, internette dolaşan ya da şehir efsanesi olarak yayılan ütopik cinsel senaryoların pek çok doğru değil...

Her ne kadar internet çağında yaşıyor ve pek çok sorumuzun cevabına rahatlıkla ulaşıyor olsak da, cinsel sağlık bilgi kirliliğinin en yoğun yaşandığı konular arasında.

Seks konusunda doğru ve bilimsel bilgileri ancak belli bir birikim ve bunun getirdiği bir zihin süzgeci olursa elde edebiliriz. Ancak çoğumuz böyle bir bilgi haznesine sahip değiliz. Durum böyle olunca pek çok kişi cinselliğin bir film sahnesi gibi yaşanması gerektiğine inanıyor.

Eşleriyle yaşadıkları cinsel rutini, sayıları, süreleri, cinsel davranışları hatta ambiyansı, sözleri, sesleri, bakışları bu filmlerle kıyaslayan çiftler, filmdeki mutlu sona ulaşmadıklarında büyük bir hayal kırıklığı yaşıyorlar. Oysa bu filmlerde gösterilen, internette dolaşan ya da şehir efsanesi olarak yayılan ütopik cinsel senaryoların pek çok doğru değil. Bu hayalperest seksüel hikayeler kadın cinsel anatomisini, fizyolojisini ve çalışma prensiplerini hiçe sayıyor.

Gerçekler çok daha farklı...

Çoğu erotik film ve öyküde gerçek fonksiyonların çok üzerinde bir performans sergileniyor. Erkekler her an ve sürekli cinsel istek duyuyor, kolaylıkla sertleşme elde ediyor, bu sertliği uzun bir süre devam ettiriyor. Çoğu zaman boşalmanın gerçekleşmesi 30-45 dakikayı buluyor. Kadınlar da hiç ön sevişme ihtiyacı duymadan cinsel birleşmeye kolaylıkla geçebiliyor, her pozisyonda üstün bir uyarılma yaşıyor ve çoğu zaman eşleriyle aynı anda orgazm oluyor. Ancak gerçek rakamlar işin hiç de bu şekilde gelişmediğini gösteriyor. Türkiye’de genç kadınların pek çoğu vajinismus ve kasılma şikayeti yaşıyor. Cinsel birleşmeyi zor gerçekleştiriyor. Kadınların çoğu cinsel isteksizlik yaşıyor, uyarılma ve orgazm olmak için erkeklerden daha fazla süreye ihtiyaç duyuyor. Türkiye’de 10 erkekten 7’si sertleşme sorunu yaşıyor, genç erkeklerin en şikayet ettiği konu ise erken boşalma. Şimdi düşünelim: Filmlerdeki bu üstün performansları kim yaşıyor?

Özel bir cinsel rutin edinin

Cinsel hayatınızdaki gerçek cinsel mutluluk sizin ve eşinizin ne hissettiğidir. Enerjinizi esas vermeniz gereken nokta başkalarına ait senaryolar değil kendinizi ve eşinizi ne kadar tanıdığınız, birbirinize cinsel istek ve düşüncelerinizi ne sıklıkla ifade ettiğiniz, cinsel hayatınız aklınıza geldiğinde dürüstçe ne kadar mutlu olduğunuzdur. Bazen hiç orgazm olmadığınız bir seks de harika geçebilir. Bazı çiftler haftada 2 kez birlikte olup mutludurlar, bazılarına ise 2 haftada bir birliktelik yeterli olur. Eğer siz ve eşinizin cinsel fonksiyonlarında ortak mutluluğunuzu engelleyecek sorunlar varsa bunu “cinsel sorun” olarak ele alırız. Sertleşme sorunu, erken boşalma, libido kaybı, kadınlarda cinsel isteksizlik, orgazm problemi, cinsel ağrı gibi sorunlar ortak cinsel mutluluğu azaltabilir. Bu fonksiyon sorunlarının dışında cinsel rutindeki en ufak mutsuzluk da -ileride sorun yaratması açısından- ciddiye alınmalıdır. Cinsel istek seviyesi, cinsellikte arzulanan davranışlar, ön sevişme ve birleşme teknikleri, uyarıcı hareketler kadın ve erkek arasında farklılık gösterebilir. Bu durumda cinsel hayatınızı “akort” ettirecek, eşinizle cinsel uyumunuzu artıracak önerilerden yararlanabilirsiniz.

Filmlerde olmayan gerçekler

- Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her 3 kişiden biri en az bir cinsel sorun yaşıyor.

- Türkiye’deki genç kadınların pek çoğu vajinismus yaşıyor. Toplum içindeki tam rakam bilinmese de cinsel kliniklerde bu rakam yüzde 80’leri buluyor.

- Filmlerde kısacık vakit ayrılan, çoğu zaman da es geçilen önsevişme kadın uyarılması için çok mühim. Çünkü yapılan çalışmalara göre oran olarak bir erkek 1 dakikada orgazm oluyorsa kadınlar 10 dakikada orgazma ulaşıyor.

- Erkekler filmlerdeki gibi sürekli istek duymuyor. Bazen gündelik stresten, bazen de organik nedenlerden libido kaybı oluşabiliyor. Günümüzde giderek daha fazla erkek testosteron düşüklüğüne bağlı isteksizlik yaşıyor.

- Türkiye’de 10 erkekten 7’sinin hafif - orta ve yüksek derecede sertleşme sorunu var.

- Türkiye’de neredeyse 2 erkekten biri erken boşalıyor.

Yazının devamı...

Sonsuz gençliğin sırrı testosteron mu?

Testosteron kemik kitlenizi-kas miktarınızı artırıyor, vücut yağınızı düşürüyor. Tüm erkekler testosteron kullansın, gençleşsin, güçlensin demek isterdim. Ancak iş bu kadar basit değil.

Son yıllarda testosteron takviyeleri ve desteklerinin satışında müthiş bir patlama yaşanıyor. Sadece İngiltere'de son 10 yıl içinde testosteron satışları tam iki kat arttı. Peki gerçekten testosteron antiaging sağlar mı? Sizi sonsuz gençliğe ve cinsel güce kavuşturur mu?

Performanslı erkeklerin sırrı

Testosteron erkek vücudundaki ana seks hormonu. Bu hormon hem üreme sağlığını hem de cinsel sağlığı etkiliyor. Beyinden gelen özel sinyaller ışığında testislerde üretiliyor. Eğer testosteron miktarınız yeterliyse cinsel isteğiniz, sertleşme kaliteniz, boşalma süreniz iyileşiyor. Testosteron kemik kitlenizi-kas miktarınızı arttırıyor, vücut yağınızı düşürüyor. Size enerji, motivasyon, mutluluk veriyor. Testosteronunuz düşük ise tam tersi cinsel gücünüz azalıyor, performans sorunları başlıyor, vücudunuz yağlanıyor, göbekte bir can simidi oluşuyor, kendinizi moralsiz, sinirli, endişeli hissediyorsunuz. Yani erkek vücudunun tam güç çalışması, performansın yüksek olması büyük oranda testosterona bağlı. Testosteron öyle bir hormon ki bir erkeğe cinsel güç, enerji, motivasyon, mutluluk ve sağlık veriyor.

Antiaging olması için...

Daha ne olsun öyle değil mi? Haydi tüm erkekler testosteron kullansın, gençleşsin, güçlensin demek isterdim. Ancak iş bu kadar basit değil. Testosteron öyle kendi kendinize, başı boş kullanılacak bir hormon değil. Bu hormonun eksikliği olduğu kadar fazlası da zarar. Bu nedenle eğer kendinizde testosteron eksikliği belirtileri hissediyorsanız, yaşınız 40'ı geçtiyse, 40 yaşın altında bile olsanız cinsel istek ve performansta düşüş yaşıyorsanız, durduramadığınız bir kilo alımı, göbeklenme şikayetiniz varsa önce testosteron seviyelerinizi kontrol ettirin. Yapılacak basit bir kan testiyle testosteron seviyeleri ölçülebiliyor. Sonuçlarda eksiklik varsa testosteron desteklerini kullanabilirsiniz. Bunlar size uygun doz-kullanım şeklinde hazırlanıyor. Düzenli olarak hormon seviyeleri kontrol ediliyor. Ancak böyle cinsel güç ve anti-aging etki ortaya çıkıyor. Eğer deneyimsiz bir uzman kontrolsüz bir takviye yaparsa veya kendi kendinize bazı destekleri kullanıp testosteronunuzu arttırmaya çalışırsanız fayda değil zarar görürsünüz.

Sağlıklı bir ilişki için işte öneriler:

Hareket edin: Evet bu doğru. Günlük adım sayınız, hareket seviyeniz, yürüdüğünüz süre ne kadar artarsa testosteron seviyeleri de o kadar yükseliyor.

Mışıl mışıl uyuyun: 5 saatten az uyuyanlarda testosteron seviyesi %10-15 azalıyor. Uykunuzu alın, uyumanıza engel apne gibi bir sorun varsa tedavi olun.

Şekeri azaltın: Şekeri, aşırı alkolü, gazlı içecekleri azalttığınızda bel çevreniz incelir. Kilo verdiğinizde ve göbek yağları azaldığında vücudunuzda daha fazla testosteron üretilir.

Kolesterolü dengede tutun: Testosteron kolesterolden üretilen bir hormon. Bu nedenle aşırı olmasa da sağlıklı kolesterol seviyeleri testosteron için önemli. Mesela yumurta iyi bir kaynak. Eğer kolesterol düşürücü ilaç alıyorsanız testosteronunuzu ölçtürün.

Strese dikkat: Testosteron üretimi sinyalleri beyinde başlıyor. Bu nedenle eğer yoğun stres yaşıyorsanız yeterli sinyal gönderilemiyor ve testosteron düşüyor. Bu nedenle stresinizi yönetin. Nefes, meditasyon, egzersiz, yoga, terapi en iyi destekler.

Doğala dönün: Doğal gıdalar, kimyasal ve toksinlerden uzak bir yaşam, mis gibi açık hava testosteronu yükseltiyor. En azından haftada bir iki gün oksijeni bol yerlerde bulunun. Gıda seçimlerinize dikkat edin. Sigara ve aşırı alkolden uzak durun.

Daha çok seks yapın: Seks sıklığınız 2-3 haftayı kesinlikle geçmesin. Düzenli ve periyodik seks testosteronu yükseltir.

Çinkoyu arttırın: Çinko testosteron yapımında kullanılan önemli bir mineral. Çinko seviyelerinizi kandan kontrol ettirebilirsiniz. Eksiklik varsa çinko desteklerinden yararlanabilirsiniz. Çinko yağsız etler, deniz mahsülleri ile tahıllarda bolca bulunuyor.

D vitamini: D vitamini balık gibi gıdalarda bolca var. Ama bunun vücutta işlenmesi için güneş ışığı gerekiyor. D vitamini seviyelerinizi kontrol ettirin ve gerekirse takviye yapın.

Yazının devamı...

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.