Zorbalığa geçit yok
.
Bir süredir Hollywood yıldızlarını ve Amerikan sinema endüstrisini saran ‘taciz’ iddiaları moda dünyasına da yansıdı. Başına gelenleri giderek daha yüksek sesle paylaşmaya başlayan kadın oyuncular sayesinde moda dünyasının dilden dile dolaşan ancak bir türlü resmiyete dökülemeyen skandalları da ayyuka çıktı. Suçlamaların odağındaki isim, ünlü moda fotoğrafçısı Terry Richardson. Kendisinin ‘taciz’ hikayelerine yabancı sayılmayız aslında. Son beş yıldır zaman zaman Terry Richardson isminin altı çizilerek moda endüstrisindeki pek çok fotoğrafçı hakkında benzer iddialar duyarız. Sayısız model, moda editörü ve stilist tarafından dile getirilen bu acınası durum, nedendir bilinmez, bu isimlerin ne iş yapma şekline ne de sektördeki popülaritesine gölge düşürmeyi başaramadı. Sanki gizemli bir el, bu isimleri korumaya devam ediyordu. Ancak Hollywood’da patlak veren skandallardan sonra moda dünyası sessizliğini bozma cesaretini gösterdi. Örneğin Valentino’nun Terry Richardson tarafından fotoğraflanan sezon kampanyası pek çok moda otoritesi tarafından protesto edildi. Marka, tacizci olduğu bilinen bir ismi korumakla itham edildi. Bir diğer örnek olan CR Fashion Book adlı yayın da aynı şekilde fotoğrafçıya iş vermeye devam ettiği için bir hayli eleştirildi. Sevindirici haberse Condé Nast International yayın grubundan geldi. Şirket yetkilileri, Vogue dergisinin Avrupa edisyonlarına Terry Richardson ile daha önceden gerçekleştirilmiş herhangi bir çekimi yayınlamama emri verdi. Umarım bu hareket bütün yayın gruplarına ve markalara örnek olur ve moda dünyası hangi şekilde olursa olsun karşısına çıkan zorbalığa geçit vermez.
Keşif: Collare
Hatırlar mısınız bilmem, ilkokulda önlüklerimizin yakası belki de en önemli aksesuarımızdı. Hadi biz erkekler bir yana, özellikle kızların farklı işlemeleri, desenlerle süslenmiş yakaları büyük önem taşırdı. Belki kişiselleştirmenin ilk adımları, belki moda algımızın ve tercihlerimizin ilk yansımasıydı yakalar. Şimdiyse yaş kemale erince bile bu kişiselleştirme ve farklılaşma tutkusundan vazgeçmeyenler için ilgi çekici bir alternatif var: Collare.
Aslı Mutlu, tarafından kurulan ve henüz yolun başında olan bu marka sadece gömlek yakası tasarlıyor. Kulağa biraz deli işi gibi geliyor, değil mi? Bence tam tersi. Sezon algısı olmadan hazırlanan Collare koleksiyonu, pek çok farklı stil anına yeni bir dokunuş katmaya çalışıyor. Çiçekler, danteller, püsküller, fermuarlar derken giderek daha da genişleyen bir koleksiyona doğru yol alan markanın yakaları, sade bir bluz ya da kaşmir bir kazağı en farklı şekilde tamamlıyor. Gömlek gibi imza haline gelen, uzun süre gardırobunuzda kalabilen ve bu nedenle çok dikkatle seçilmesi gereken parçaların aksine yakalar biraz daha özgürlük vaat ediyor. Bir gömlek fiyatına satın alabileceğiniz birkaç yaka sayesinde yaratacağınız stiller de cabası. Ben bu girişimi çok sevdim ve giderek güçleneceğinden eminim. Siz de Collare ile tanışmak isterseniz markanın online mağazasını ziyaret edebilirsiniz.