Ustaların ustası geri dönüyor
.
Coco Chanel, onu tanımlarken ‘tek gerçek couture ustası’ diyecek kadar yüksek bir mertebeyi işaret ediyor. Christian Dior, onun ‘ustaların ustası’ olduğunu söylüyor. Özellikle 1950’lerden itibaren moda dünyasını sarsan Cristóbal Balenciaga, bu tanımları ve çok daha fazlasını sonuna kadar hak ediyor.
Balenciaga denince benim aklıma adeta bir ayini anımsatan defileleri geliyor. Tabii ki bundan seneler önce gerçekleşen bu defileleri az çok gözümüzde canlandırmak için döneminin basılı kaynaklarına başvuruyoruz. Bir kaynakta defile sırasında tasarımları gören bir davetlinin heyecandan bayıldığı, bir diğerinde iki saat süren başka bir defilede çıt çıkmadığı, bir diğerindeyse tasarımlara bakarken sandalyesinden kayıp düşecek kadar başka dünyalara gidenler olduğu yazıyor.
Hayatı boyunca bir röportaj veren, bunun dışında büyük bir mahremiyet içerisinde yaşamayı tercih eden ‘ustaların ustası’ Cristóbal Balenciaga, yıllar sonra yeniden moda dünyasının gündemine taşınıyor. Mayıs ayından itibaren Londra’daki Victoria and Albert Museum’da sergilenecek olan Balenciaga seçkisi, benim gibi pek çok moda severi şimdiden heyecanlandırıyor. Seçkiden gelen ilk haberlerse büyük ustanın etkisini bir kere daha gözler önüne seriyor. Örneğin 1955 tarihli bir ipek tafta gece elbisesi, bu seçki için röntgen cihazından geçirilmiş. Bu sayede kadınların hayranlık duyduğu ikonik bir parçanın ardındaki teknik gün ışığına çıkartılmış. Ölümünden yıllar sonra bile moda dünyasını şekillendirmeyi sürdüren bu dahi ismin hayatını ve zamanının çok ötesindeki işlerini merak ediyorsanız, bu serginin yansımalarını kaçırmayın.
Lady Gaga’nın stil evrimi
Her gün daha da olgunlaşan stiliyle dikkatleri üzerine çeken Lady Gaga, moda dünyasının farklı alanlarında karşımıza çıkmaya devam ediyor. Kariyerinin başlangıcında aykırı görünümleriyle anılan genç yıldızın stil yolculuğunda nelerle karşılaşmadık ki? Bir ödül törenine Hüseyin Çağlayan tarafından tasarlanan bir yumurtanın içinde katılan Lady Gaga, başka bir ödül töreninde etten yapılmış bir kıyafet giymeyi tercih etmişti. Kimi zaman seksi, kimi zaman çılgın, kimi zaman aykırı olarak tanımlanmıştı.
Çizginin dışına taşmayı çok iyi bilen, her adımıyla konuşulmayı başaran, hatta konuşulmak için yaşayan Lady Gaga’nın stil evrimiyse adeta gözlerimi yaşartacak kadar başarılı. Son iki yıldır olgun bir profil çizen yıldız artık kırmızı halılarda şahane ‘couture’ parçalarla arzı endam ediyor. Bir gün Atelier Versace, bir gün Brandon Maxwell giyiyor ve bizi bu yeni görünümüne hayran bırakıyor. Lady Gaga, bütün bunlar yaşanırken moda dünyasının köklü markalarıyla işbirliklerine gitmeyi de ihmal etmiyor.
Son olarak küçük mavi kutusuyla kadınların hayallerini süsleyen mücevher markası Tiffany & Co. ile yanyana gelen Lady Gaga’nın önümüzdeki günlerde bir dizi video ve reklam kampanyasında yer alması bekleniyor. Amerika’nın en çok izlenen etkinliklerinden Super Bowl sırasında sahne alacak olan Lady Gaga, aynı gece yayınlanacak Tiffany & Co. reklamlarıyla da milyonlarca moda severe yeni işbirliğini duyurmuş olacak. Adeta bir ‘ne oldum değil, ne olacağım demeli’ hikayesi yaratan bu stil evrimini heyecanla takip ediyorum.