Moda dünyası görev başında
.
Işıltılı podyumlar, birbiri ardına süzülen top modeller, binlerce liralık tasarımlar derken moda dünyası çoğu zaman dünyanın gerçeklerinden uzak olarak algılanır. Sertçe eleştirilen bu ihtişam dolu sektör, gücünü farklı konularda farkındalık yaratmak için kullandığındaysa döngü tamamlanır.
Ulaşılabilir lüks kavramını hayatımıza sokan Michael Kors, bu döngüyü tamamlamak için bir süredir Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı yararına çalışmalara imza atıyor. ‘Watch Hunger Stop’ adlı proje bu yıl markanın akıllı saat ve gözlük koleksiyonundan bazı parçaların satışından elde edilen geliri bağışlayarak okullara yemek ulaşmasını sağlıyor. Örneğin her bir Michael Kors Access Sofie akıllı saat satışı için 100 öğün yemek bağışı gerçekleştiriliyor. Projenin duyurumu için daha önce de iş birliğine gidilen Kate Hudson, geçtiğimiz aylarda Kamboçya’ya giderek yardımların yerine ulaştırılması için gönüllü çalışmalara yapmıştı. Ünlü sanatçı, proje kapsamında markayla üçüncü kez bir araya geliyor ve açlık konusunda çalışmalarını sürdürmeye kararlı görünüyor. Bu tip çalışmaların artması beni ve benim gibi pek çok duyarlı modaseveri sevindiriyor. Umarım hem Michael Kors hem de diğer markalar bu tip özel projelerini hız kesmeden sürdürür ve daha iyi bir dünya için çalışmaya devam ederler.
Yok gibi denim trendi
Son bir senedir, denim pantolonların pek çok haline tanık olduk. Cepleri yırtık olanlar, paçaları kesik olanlar, ters yüz edilmiş olanlar derken denim pantolonlarla yaratılan deneysel moda akımı günden güne ilerledi. Pek çok aykırı denemeden sonra sıra geldi Thibaut markasının ‘yok gibi’ denebilecek denim pantolon modeline. Tokyo moda haftasında karşımıza çıkan ve bugüne kadar gördüğümüz en ‘ilginç’ model olan bu denim pantolon modeli, sadece birkaç günde pek çok moda yayınında manşetlere taşındı. Sıradaysa bu abartılı denim pantolonun ilk kim tarafından tercih edileceği sorusu var. Benim ilk üç tahminim Kim Kardashian, Gigi Hadid ya da Anna Dello Russo. Bakalım hangi ünlü isim bu yarışı kazanacak?
Keşif: Rossea
İstanbul’dan çıkıp dünyaya açılmayı amaçlayan bir çanta markasıyla tanışmaya ne dersiniz? Deniz Karmona Benbiçaço ve Rozita Kandiyoti’nin bir araya gelerek 2015 yılında yarattığı Rossea, yeni sezonuyla pek çok farklı ülkenin trendlere yön veren şehirlerinde karşımıza çıkmaya başladı. Hal böyle olunca ben de bu havalı markayı sizinle buluşturmak istedim. Özel deriler ve dokuları zarif el işçiliğiyle buluşturan Rossea, krem, bordo ve yeşil gibi sezonun öne çıkan renklerini çok daha fazla alternatifle birlikte sunuyor. Markanın alametifarikası haline gelen işlemeyse ilk bakışta çantaların Rossea’ya ait olduğunu anlamanızı sağlıyor. Türkiye’de Vakkorama ve Gizia Gate mağazalarında, online satış kanallarında ve kendi showroom’unda bulunabilecek birbirinden çekici Rossea çantalar yurt dışındaysa Stockhol, New York, Londra gibi şehirlerde yabancı modaseverlerin beğenisine sunuluyor. Eğer siz de doğal malzemelerin başrolde olduğu farklı bir çanta arayışı içerisindeyseniz Rossea’ya göz atmanızı öneririm.