Kıvrımlarla barışma zamanı
.
Bir dönemin en popüler tartışma konusu, modellerin ‘sıfır beden’ olmasıydı. Bu tartışmanın alevi hala sönmedi; ancak, moda markaları ve yayınlar farklı konularda duyarlılık gösterileri yapmaya başlayınca ‘sıfır beden’ konusu gündemden düşer gibi oldu.
Bir noktada bu meselenin bir sosyal sorumluluk projesi gibi algılanmasının ne kadar yanlış olduğu fark edildi. Etrafımızdaki kadınların pek çoğu sıfır beden değildi ve istisnasız hepsi bu moda markalarının müşteri potansiyelinin bir parçasıydı. Tam da bu noktada, büyük beden koleksiyonlar imdada yetişti.
Giderek genişleyen koleksiyonlarda elma, armut, kum saati gibi vücut tiplerine uygun kesimlerde parçalar görmeye başladık. İşin güzeli, bu parçaların en güncel trendleri yakından takip etmeleriydi. Büyük beden koleksiyonları genişledikçe de bu işin ‘büyük beden’ yerine kulağa daha hoş gelen ‘kıvrımlı vücut tipi’ üzerinden isimlendirilmesi gündeme geldi.
Bulmacanın bu noktasındaki eksiklik olan kıvrımlı süper modeller de yavaş yavaş hak ettikleri görünürlüğü yakalamaya başladı. Dergi kapaklarında, takvimlerde ve iddialı çekimlerde karşımıza çıkan kıvrımlı süper modeller sayesinde daha demokratik bir moda dünyasına doğru adım adım ilerliyoruz. Umarım bu yolculuk daha da hızlanır ve vücut tiplerinin değil, tasarımların, koleksiyon hikayelerinin, el emeği ve işçiliğin dikkat çektiği bir moda dünyasına ulaşırız.
Büyümüş de küçülmüş
Tavi Gevinson ile tanıştığımızda 12 yaşındaydı ve moda üzerine kendisinden beklenmeyecek laflar ediyordu. Blogunda fikirlerini paylaşan, moda çekimlerinde boy gösteren, ünlü tasarımcıların defilelerinden en ön sırada oturmayı hak eden bu ufaklığın artık genç bir kadın olduğuna inanmak pek kolay değil.
Kutsal moda ayı olan Eylül’de bir moda dergisinin kapağında yer alacak olan Tavi, 20 yaşına gelmesine ve ayakları yere basan bir kariyere doğru emin adımlarla ilerlemesine rağmen çekimde büyümüş de küçülmüş gibi görünüyor. Başarılı fotoğrafçılar Inez ve Vinoodh tarafından gerçekleştirilen çekimin yaratıcı sürecini efsane isim Grace Coddington yönetmiş. Bu da Tavi’nin gerçekten büyükler ligine girdiğini gösteriyor.
Calvin Klein’da yeni dönem
Hayır, Calvin Klein markasının Justin Bieber, Kendall Jenner ve Frank Ocean gibi isimlerle bir araya geldiği reklam kampanyaları eski haber. Yeni haberse tasarımcı Raf Simons’un markanın yaratıcı süreçlerinden sorumlu olarak atanması.
Kendi adını taşıyan erkek giyim markasıyla gönlümüzü çalan, DIOR’da yarattığı romantik koleksiyonlarla kadınların aklını alan Raf Simons, Calvin Klein’da bir süredir boş kalan birkaç koltuğu birden dolduracak. İkonik Amerikan markasının kadın, erkek, denim ve iç çamaşırı koleksiyonlarının hepsinden sorumlu olacak tasarımcının işi bir hayli zor olacağa benziyor. Ancak markanın bu taze kan sayesinde bambaşka bir yere geleceğinden de şüphem yok.
Raf Simons’un dokunuşuyla güncellenecek Calvin Klein ile ilk tanışmamız New York Moda Haftası’nda olacak. Bu ‘yeniden doğuş’ hikayesini kaçırmamak için şimdiden takvimlerinize not düşmeyi unutmayın.